20 Milyarlık vergi soygununa EPDK neden sessiz

Akaryakıt sektörü son dönemde sahte fatura vurgunlarının ciddi anlamda artması ile anılıyor. Devletin önemli vergi gelir kaynaklarından biri olan sektörde, onlarca firma sahte (naylon) faturalar ile devleti milyarlarca liralık gelir kaybına uğrattığı iddia ediliyor.

Gündem - 13-01-2021 06:35

Akaryakıt sektörü son dönemde sahte fatura vurgunlarının ciddi anlamda artması ile anılıyor. Devletin önemli vergi gelir kaynaklarından biri olan sektörde, onlarca firma sahte (naylon) faturalar ile devleti milyarlarca liralık gelir kaybına uğrattığı iddia ediliyor. Sektör oyuncuları yapılan vurgunun yıllık 20 milyar liranın üzerinde olduğunu belirtiyor. Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK)’nun lisanslarını iptal ettiği bazı şirketlerin bu vurgunu ürün satmadığı halde, satıyormuş gibi fatura keserek gerçekleştirdiği ortaya çıkarıldı. Başkent kulislerinde de sıkça konuşulan bu vurguna EPDK’nın halen müdahale etmemesi şaşkınlık yaratıyor. Sektörde vergisini ödeyerek ekonomiye katkı sağlayan şirketler adeta isyan bayrağını çekti. Sektör temsilcileri EPDK’nın bu soygunu durdurması ve haksız rekabete son vermesi gerektiğini belirtiyor.

İSİM DEĞİŞTİREREK VURGUNA DEVAM EDİYORLAR

EPDK raporlarında da yer alan bilgilere göre, vergi kaçakçılığı yapan şirketlerin kendi aralarında fatura keserek bu düzeni devam ettirdikleri belirtiliyor. EPDK’nın yakaladığı şirketlerin lisansı iptal edilse de yeni şirketler kurularak bu vurgun devam ediyor. Bu şirketler genellikle çaycı, temizlik görevlisi gibi kişilerin üzerine kurulduğu için devlet şirketin sözde patronunu bulsa bile vergiyi alamıyor. Ömürleri ise 12 ayı geçmiyor. İddialara göre lisansı iptal edilen Marmaray Petrol’ün, Kent Oil olarak vurguna devam ettiği bu konuya en bariz örnek olarak öne çıkıyor.

MASPET, NİPET VE HİPET ÇETEYİ  Mİ YÖNETİYOR?

EPDK raporlarında vurgunu yapan şirketlerin başında Hipet Petrolcülük, Nipet Petrolculük, Maspet Petrolcülük yer alıyor.

İddialara göre yalnızca Maspet Petrolcülük, Hipet Petrolcülük ve Nipet Petrolcülük şirketlerinin vergi operasyonunu yaparken, yılda 10’dan fazla şirket batırıp yeniden farklı isimlerle operasyona devam ettiği belirtiliyor.

ÜLKENİN KAYNAKLARI VURGUNCULARA MI AKIYOR

Şirketler yüksek faturalar keserek cirolarını artırırken, bu sayede bankalardan milyonlarca liralık kredi çektikleri de önemli iddialar arasında. Özellikle devlet bankalarından sahte faturalar ile şişirilmiş şirketler, karlı görülerek kredi aldıkları ifade ediliyor. Kredi alımında banka müdürleri ile rüşvet alışverişi yaptıkları da yine kuvvetli iddialar arasında…

Konuyla ilgili açıklama yapan sektörün önde gelen isimleri, bu vurguncu şirketlerin yıllık bankalardan 50 milyar liralık kredi aldığını belirtiyor.

Türkiye ekonomisine can veren çiftçi, üretici ve esnafın, bu dönemde krediye bu kadar ihtiyacı varken, şişirilmiş faturalarla içi boş şirketlere verilen kredilerin ne kadar adaletli olduğu da bir soru işareti olarak kafalarda duruyor.

Ayrıca vurgunu düzenleyen şirketlerin faktoring te yaptığı ve aldıkları kredileri bu yolla ‘hiç’ ettikleri de iddialar arasında yer alıyor.

BAYİLER DE MAĞDUR OLUYOR

Devleti vergi kaçakçılığı ile 20 milyar liralık vergi soygunu yapan dağıtım şirketlerinin bayileri de mağdur oluyor. EPDK bayilere denetime giderek sahte faturaları tespit ettiğinde, bayilerin kapılarına kilit vuruluyor.

Ancak yapılan operasyondan bir haber olan bayiler milyonlarca yatırımını kaybetmiş oluyor. Bazı bayiler ise bu operasyona destek vererek fatura kesiyor ve haksız rekabete neden oluyor. EPDK’nın bu operasyonlara neden sessiz kaldığı ise meçhul…

ONLARCA MARKANIN LİSANSLARI İPTAL EDİLDİ

EPDK son yayınladığı raporunda 30 şirketin lisansının iptal ettiğini açıkladı. Vergi kaçakçılığı yapan ve devleti milyarlarca liralık gelir kaybına uğratan bu şirketlerin, ticari hayatlarına daha önceden kurdukları başka marka ve şirketlerle devam ettiği de iddia ediliyor.

Dolayısıyla vurgun süreci hız kesmeden devam etmiş oluyor.

EPDK’nın yayınladığı ve lisansları iptal edilen şirketleri ise şöyle;

”Ana Akaryakıt, Lion Petrol, As Goldoil, Aslanlar İthalat, Aston Petrolleri, Asyaoil Akaryakıt, Marmaray Petrol, BHS Akaryakıt, Enko Petrolcülük, Epet Grup, Gama Pet, Garajoil Akaryakıt, Gazmer Petrol, Hema Akaryakıt, Kalegaz Petrol, Kent Oil, Lepet Akaryakıt, Life Petrolcülük, Lik Akaryakıt, Lig Oil, Link Kimya, Lükss Akaryakıt, MAS Petrolcülük, Mavi Gök-Deniz, MFD Akaryakıt, Molaver Akaryakıt, Nafta Akaryakıt, N-Pet Petrol, Petrogo, RMG Petrol, Rpet Petrol, SGL Petrol, Smart Akaryakıt, Tekoil, Turkish Petroleum, Finans Petrol, Yüksel Petrolcülük, Canpet Petrol, Uzun Grubu, Sabancı Enerji, Lusso, Tripet Petrolcülük, Doğal Kaynaklar”

MAHKEME KARARLARI İŞE YARAMIYOR

Sözcü Gazetesi Yazarı Nedim Türkmen’de son yazısında bu süreci kaleme aldı. Türkmen EPDK’nın yazısında “EPDK, petrol sektörünün sektörde “haksız rekabete” ve “devletin vergi kaybı”na yol açtığı için şikayet konusu olarak dillendirdiği akaryakıt dağıtım şirketleri arası ürün ticaretiyle ilgili Şubat 2020’de bir düzenleme yaptı.

Düzenlemeye göre yıllık 60 bin ton beyaz ürünü (motorin ve benzin)bayilerine satamayan dağıtıcılar, dağıtıcılar arası ticarette satıcı olamayacak.

Bu ticaret, lisanslı bir depo ya da tesis üzerinden yapılacaktı.

Bugün itibari ile18 şirkete bu izin verilmiş iken, izin almayan dağıtım şirketlerinin de dağıtıcılar arası ticaret yaptığı, EPDK’nın firmaların dağıtım lisanslarını iptal ettiği, firmaların idare mahkemelerine giderek “yürütmeyi durdurma“ kararı aldıkları dolayısıyla bu önlemin de işe yaramadığı ortadadır.

Dolayısıyla, “ucuz motorin ya da benzin” sloganıyla satışlara devam ediliyor.

Bu durum vergisini düzenli ödeyen, kurallara uyan bayi ve dağıtım şirketleri açısından ”haksız rekabet durumunu kalıcı hale getiriyor” açıklaması yaptı.

MÜTEAHHİTLER Mİ KOLLANIYOR

Türkmen ayrıca yazısında bu sorunun çözümüne yönelik olarak da “230 milyarlık petrol ürünleri sektörünün %15’ini elinde tutan bir grup dağıtım şirketi, EPDK’nın, Maliye’nin ve Sanayi Bakanlığı’nın gözünün içine baka baka haksız kazanç elde etmektedir. Hazine’ye intikal etmesi gereken Katma Değer Vergisi ve kurumlar vergisi çeşitli yol ve yöntemlerle belirli bir gruba aktarılmaktadır. Ülkemizde faturasız akaryakıt ticaretinin 15 milyar liralar seviyesinde olduğu tahmin edilmektedir. Buna göre; faturasız akaryakıt nedeniyle oluşan katma değer vergisi ve kurumlar vergisi kaybını, faturanın başka şirketlere satılması ile birleştirdiğimizde Katma Değer Vergisi ve kurumlar vergisi kaybı 7 milyar TL’nin üzerinde gerçekleşecektir. Sorunun çözümü için en pratik yöntem, uğuruna savaş verilen %18  vergisini sıfırlayıp, sıfırlanan katma değer vergisini de ÖTV tutarının içine ilave etmek gibi duruyor. Böylece devletin vergi kaybı ortadan kalkıyor ve kötü niyetli dağıtım şirketlerinin uğruna savaşacakları katma değer vergisi ortadan kalkıyor.

Bu sorunu pratik bir şekilde çözmek mümkün iken yıllarca hazinenin vergi kaybına göz yumulmasının nedeni, “Devlete ait işleri ederinin üç-beş katına alan ve maliyetleri şişirmek için faturaya ihtiyaç duyan müteahhitleri zor durumda bırakmamak mı?” Siz ne dersiniz?” diye sordu…

Kaynak: Sözcü Gazetesi-Nedim Türkmen

Günün Diğer Haberleri