BİST YÜKSELİŞİNİ "HUKUK REFORMUNA" ENDEKSLEDİ: NE KADAR HUKUK O KADAR YÜKSELİŞ

BİST, "hukuk reformu" söylemini satın aldı, bu söylemi yaralayan ifadeler endeksi düşüş eğilimine getirir.

Borsa - 23-11-2020 15:56

19 Kasım faiz artışının geride kalmasının ardından piyasalar kendisine yeni bir yol haritası arayışına girdi. Faiz artışı ve döviz tartışmalanı rafa kalkmışken yatırımcıların odak noktasında ne olacak? Piyasa uzmanları, Borsa İstanbul'un bundan sonraki süreçte ağırlıklı olarak "hukuk ve demokrasi reformu" söylem ve eylemlerinden etkilneceğini yorumluyorlar... Son yıllarda aşınan hukuka güven ve demokrası yaralanmaları, yatırımların en belirgin sebebi olan "güveni" zedeledi... Yatırımcı, reel sektör yatırımını rafa kaldırırken; finans sektöründeki yatırımlarından bile korkar hale geldi... Hükümetin dönemsel olarak seslendirdiği "hukuk reformu"nun devam etmesi halinde; piyasalar oluşacak güvenle "alım yönüne" dönebilir... Özellikle yabancı yatırımcılar için büyük önem taşıyan "hukuk reformu" yapılabilirse Türkiye ihtiyacı olan döviz girişini sağlayabilir. Bu durum da, piyasalarda BİST yükselir, döviz düşebilir... Yine covid 19 gündemi ve salgının ekonomilere etkileri Borsa İstanbul'un grafiklerini etkileyen önemli aktör olacak...Yabancı ilgisindeki artış yakından izlenecekSon haftalarda özellikle yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına yaklaşımında köklü bir değişim gözlemleniyor. Geçtiğimiz hafta 1 milyar doları bulan yabancı girişi bu hafta da devam ediyor. Yabancı finans kuruluşları hiç olmadığı kadar Türkiye piyasaları hakkınd yazıp çiziyor, analizler paylaşıyor. Merkez Bankası da üzerine düşeni yaparak bu ilgiyi sürüdürecek faiz hamlesinden kaçınmadı. Özetle, önümüzdeki günlerde Türkiye piyasaları için koronavirüs gündemi dışında konuşulacak en önemli husus yabancı ilgisi olacak gibi görünüyor. Piyasalarda yaşanan değişimi ve yabancı ilgisini sorduğumuz Azimut Portföy Genel Müdürü Murat Salar da bu konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına işaret ediyor. Türkiye piyasalarında yaşanan yabancı girişini sadece faiz kararıyla ilişkilendirmenin doğru olmayacağını ifade eden Salar, "Piyasalar faiz hamlesinden daha büyük bir şeyleri fiyatlıyor. Faiz, döviz, enflasyon arasındaki ilişki tahtırevalli gibi sonsuza kadar gitmeyecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları sadece ekonomi açısından değil, siyaset, demokrasi ve hukuk bakımından önemli beklentiler yaratıyor. Yabancı yatırımcıların ve bizlerin gözünde birçok alan önemli bir reform süreci beklentisi oluştu. Fiyatlamaları bu bağlamda okumak gerekiyor" ifadelerini kullandı.HUKUK ve DEMOKRASİ REFORMLARI SÖZDE KALMAMALIHükümetin piyasalara bakışında bir felsefe değişikliği olduğunu aktaran Murat Salar şöyle devam etti: "Hükümetle piyasalar arasında çok büyük mesafeler vardı. Piyasa beklentileri hükümetinkilerle uyuşmuyordu. Piyasa, polisiye tedbirlerle bir noktaya çekilmeye çalışıyordu. Ancak şu anda bunu tam aksi bir şekilde hükümetin de piyasalarla aynı seviyeye geldiğini görüyoruz. Piyasalarda fiyatlanan da aslında faiz kararından çok oluşan bu yeni tablo..." Merkez Bankası'nın 475 baz puanlık faiz artışını da tatmin edici bir karar olarak değerlendiren Salar, yeni bir faiz artışına şimdilik gerek olmadığını, atılan adım sonrası kurların ve enflasyonun vereceği reaksiyonun izlenmesi gerektiğini ifade etti. Reform sürecinin yanı sıra ABD'nin yeni Başkanı Joe Biden ile birlikte ABD-Türkiye ilişkilerinin de yakında izleneceği bir döneme girildiğine işaret eden Prof. Erhan Aslanoğlu, iki ülke arasında Türkiye lehine olacak bir politika değişikliğinin de piyasalara iyi geleceğinin altını çizdi. Doğrudan piyasaları ilgilendiren veriler açısından bakıldığında ise teknik olarak rekor seviyelere çıkan döviz tevdiat hesaplarındaki olası çözülmelerin önemli bir işaret olduğuna değinen Aslanoğlu, aktif rasyosu düzenlemesinin kaldırılması, güven endekslerindeki pozitif gelişmeler ve stopaj düzenlemelerinin uzatılması piyasaların yönüne ilişkin sinyaller verebileceğini belirtti. 2020 yılı boyunca erimeye devam eden rezervlere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Aslanoğlu şunları söyledi: "Önümüzdeki dönemde reform süreci devam ederse Merkez Bankası, yeni bir ihtiyaç olmayacak beklentisiyle swapları iade edebilir net rezervini eksiden artıya döndürme çabası içinde olabilir. Ancak bunun rezervler üzerindeki etkisi sınırlı olacaktır. Zira, ihracat turizm gibi Türkiye'nin en güçlü olduğu alanlar salgın nedeniyle zarar görmüş durumda. Sadece bir miktar sıcak para girişi rezerve dönüşebilir" (Dünya Gazetesi)
Günün Diğer Haberleri