Boğa piyasasına inanmak için 3 sebep

Küresel ekonomiye ilişkin manşetlerin büyük bir çoğunluğu benzeri görülmemiş bir krizin yaklaştığı yönünde. Ancak ünlü borsa uzmanı Jim Paulsen ekonomik göstergelerin bu karamsar beklentileri doğrulamadığını belirtiyor

Borsa - 28-03-2022 13:05

Enflasyonun yükselişi, petrol krizi endişeleri, yaklaşan gıda krizine ilişkin felaket öngörüleri ve Avrupa’da yaklaşan bir savaş korkusu küresel ekonomilerde adeta kıyamet beklentilerine sebep oldu. Dünya basınında manşetlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ismi ile kimyasal ve nükleer silah tabirleri aynı anda kullanılmaya başlandı. Ancak MarketWatch’un haberine göre tüm bu korku atmosferi ekonomideki genel tabloya göre fazla abartılıyor olabilir. ABD tüketici güven rakamları sadece 1970'lerdeki küresel finansal kriz ve krizler sırasında görülen düşük seviyelerdedir. Amerikan Bireysel Yatırımcılar Birliği'nin haftalık yatırımcı duyarlılığı anketi ve CNN International’ın Korku & Hırs Endeksi gibi göstergeler, yatırımcıların çok kötü bir durumda olduğunu gösteriyor. Ancak bu olumsuz atmosfere göre yatırım kararı almadan önce ünlü borsa uzmanı Jim Paulsen’e kulak vermek gerekebilir. Leuthold Group Baş Yatırım Stratejisti Paulsen müşterilerine yaptığı en son sunumda durumun herkesin düşündüğü kadar kötü olmadığına dikkat çekti. Ekonominin manşetlerin söylediğinden çok daha iyi durumda olduğunu iddia eden baş stratejist borsaların da önünde sonunda toparlanacağını öngörüyor. Paulsen bireysel yatırımcılar için kâr fırsatları oluştuğunu da belirtti. Leuthold Group her zaman Wall Street’in yükseleceğine ilişkin iddialarda bulunan bir yatırım firması değil. MarketWatch yazarı Brett Arends Leuthold’un “oldukça şüpheci ve ayakları yere basan” bir firma olduğunu belirtiyor. Firmanın düşmesi beklenen hisse senetlerine açığa satış yatırımı yapan “Grizzly Short Fund” isminde bir fonu da bulunuyor. Paulsen’in pozitif öngörülerinin 3 temel sebebi bulunuyor:Yeniden açılma gerçekleştiDoğu Avrupa’dan gelen haberlerin neden olduğu panik büyük ölçüde yılın en büyük haberinin unutulmasına sebep oldu: 2 yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sona eriyor. Siyasiler ve hatta medya bile Kovid’in tamamen ortadan kaldırılamayacağını ancak yönetilmesi gerektiğini kabul ediyorlar. Ancak hastalık pandemi yerine artık endemi halini alacak. Bu gelişmenin en net sonucu dünyanın yeniden açılıyor olması. İşletmeler tekrar çalışır hale geliyor ve insanlar da yeniden seyahat etmeye, alışveriş yapmaya, restoranlarda yemek yemeye hazırlanıyor. Mağazalar iki yıl süren tedarik zinciri krizinden sonra boş raflarını yeniden doldurmak zorunda kalacak. Paulsen stokların gayrisafi yurt içi hasılaya kıyasla ABD tarihinin en düşük seviyesinde olduğuna işaret ediyor. Borsa uzmanı ayrıca, tüketicilerin son iki yılda daha az para harcadıkları için yaklaşık 1,5 trilyon dolar ekstra tasarrufa sahip olduklarını da ekliyor. ABD Atlanta Merkez Bankası’nın gerçek zamanlı gayrisafi yurt içi hasıla göstergesi ilk çeyrekte ABD’nin büyüme rakamlarının düştüğünü gösterse de Paulsen Citi’nin rakamlarını işaret etti. Wall Street bankasının ABD Ekonomik Sürpriz Endeksi yükselişe geçti. Endeksin GSYİH’yı takip etme konusunda oldukça iyi bir sicili bulunuyor. Bu arada, kurumsal bilançolar da son derece sağlıklı görünüyor ve tahminler yıl başından bu yana yukarı yönlü revize edildi. Paulsen, Rusya'nın işgali nedeniyle Ukrayna'da meydana gelen insani felaketin, ABD ekonomisi üzerindeki gerçek etkilerinin manşetlerin tahmin ettiğinden daha küçük ve geçici olacağını savunuyor.İstihdam piyasasıABD ekonomisi bu yılın ilk iki ayında 1,2 milyon yeni istihdam yarattı. Bu çarpıcı başarı Omikron varyantının etkileri henüz hissediliyorken gerçekleşti. Ülkede istihdam büyümesi için hala alan var. Paulsen ABD istihdamının pandemi öncesine göre 2 milyon daha az olduğunu belirtiyor. Borsa uzmanı İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana her durgunluk sürecinin ardından istihdam piyasalarının yeni zirveler kaydettiğini ve bu zirvelerin genellikle önceki zirvenin çok üzerinde olduğunu söyledi. ABD Çalışma Bakanlığı rakamları, ekonominin salgından hemen önce görülen büyüme trendine geri dönmek için 7 milyon istihdam daha yaratabileceğini gösteriyor. Paulsen, işsizlik oranının en küçük ekonomilere sahip 44 eyalette düştüğüne, ancak işlerin çoğunu içeren "Büyük Altı” eyalette (Kaliforniya, New York, Teksas, Illinois, Florida ve Pennsylvania) henüz düşmediğine işaret ediyor.Maaşlardaki yükselişlerse devam ediyor. Atlanta Merkez Bankası’nın rakamlarına göre, yıllık ücret enflasyonunun % 5,8'e fırladığını ve 1990’lardan bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını gösteriyor. Paulsen, bu ücret artışının çoğunun, düşük vasıflı ve düşük ücretliler arasında olduğuna işaret ediyor. Borsa uzmanı söz konusu kesimin harcama alışkanlığı en fasla olan ekonomik sınıf olduğuna dikkat çekti.EnflasyonSöz konusu gelişmeler enflasyon endişelerini de beraberinde getiriyor. Piyasalarda en çok konuşulan konulardan birisi de 1970’lere benzer bir “stagflasyon” ihtimali. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, enflasyon ve ekonomide yavaşlamanın aynı ana denk geldiği dönemler stagflasyon olarak adlandırılıyor. ABD’de Şubat ayında yıllık enflasyon %7,9’a ulaşarak onlarca yılın en yüksek seviyelerine geldi. ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell da enflasyonun “geçici” olduğu söylemini bırakarak alarma geçti. Paulsen de enflasyonun muhtemelen piyasalar için en büyük risk olduğunu kabul ediyor. Borsa uzmanı FED’in enflasyonu düşürememesi halinde ekonomik toparlanmanın hızlı bir şekilde sona ereceği konusunda uyardı. Ancak Paulsen, panik içerisindeki manşetlere rağmen “enflasyon histerisinin finansal piyasalar dışında her yerde hissedildiğini” söyledi. Borsa uzmanına göre ne tahvil piyasasında, ne hisse senetlerinde ne de yabancı borsalarda enflasyon endişeleri hissedilir derecede değil 1970'lerde enflasyon %6'ya ulaştığında tahvil piyasası 10 yıllık ABD Hazine tahvilleri için %8 verim talep ederek karşılık vermişti. Bugünse tahvil getirileri %2,5 dahi değil.1970'lerde artan enflasyon hisse senetlerini çökertmişti. Bugünse borsalarda bir düzeltme süreci olsa da bu görece makul seviyelerde. 1970'lerde artan enflasyon döviz piyasalarında ABD Doları’nı yerle bir etmişti. Bugünse dolar yükseliyor. Atlanta FED, mevcut enflasyonun çoğunlukla otomobil, yakıt, kıyafet ve gıda gibi son derece esnek fiyatlara sahip ürünlerde olduğunu söylüyor. Bu fiyatlar yükseldikleri hızla düşebilir. Fiyatların bir kez yükseldikten sonra kalıcılık gösterme eğiliminde olduğu kira veya tıbbi bakım gibi kalemlerde enflasyon oranının ancak %4 olduğu belirtiliyor. Bu arada San Francisco FED, mevcut enflasyonun büyük bir kısmının iki yıllık krizin ardından yeniden açılma ve tedarik zinciri sorunlarından kaynaklandığını hesaplıyor. İzlenecek en önemli enflasyon göstergesi olan tahvil piyasasının beş yıllık enflasyon göstergeleri de enflasyonun düşeceği öngörüsü üzerinden işlem görüyor. MarketWatch yazarı Arends’e göre tüm bunlar boğa piyasasına inanmak için bir gösterge olabilir. Arends, “Yatırımcı duyarlılığı halihazırda maksimum kasvete yakın olduğundan, mantık, bize bir sonraki hamlenin düşüş değil yükseliş yönünde gerçekleşme ihtimalinin daha büyük olduğunu göstermektedir” ifadelerine yer verdi.
Günün Diğer Haberleri