BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Borsalarda son dönemler hisseler için zorlu oldu. Ancak piyasalardaki düşüşlerin ardında, bazı yatırımcılar umut verici sinyaller görüyor. S&P 500 endeksi, Ukrayna’daki savaş, yüksek enflasyon ve faiz oranlarının yönüyle ilgili endişeler piyasaları sarsarken son 9 işlem gününde en az %1 düşüş gösterdi. ABD’nin gösterge endeksi yakın zamanda %10’luk bir düşüşle korona virüs pandemisinin başlangıcından bu yana ilk düzeltmesini yaşadı. Endeks geçtiğimiz haftanın %1,3’lük düşüşü de dahil olmak üzere toplamda %9,2 düşüş gösterdi.

Son dönemdeki yüksek volatiliteye rağmen, bazı hisselerde yükselişler görüldü. Birçok yatırımcı, borsaların farklı bölümlerinden hisseler aynı anda ralli gördüğünde, iyimser kalmak için nedenlerin olduğunu düşündü. Bu tür hareketler, kalıcı bir yükselişin işaretleri olarak görülüyor. Ancak önde gelen endekslerde henüz bu tür bir yükselişin işareti yok. Bu durum da son yıllarda büyük teknoloji hisselerinin yükselirken, diğer sektörlerin geride kaldığı dönemlerle tezat oluşturuyor. Haverford Trust Yatırım Stratejisi Başkanı Hank Smith Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada, “bu durum sonsuza dek süremez, bu nedenle bence sağlıklı bir gelişme oldu” dedi. Devamında, “düşüşle geçen bir başka hafta yaşanmış olsa da, borsalarda alım gücü olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı. Teknoloji hisseleri bu yıl ABD Merkez Bankası (FED) faiz oranlarını yükseltmeye hazırlanırken geri çekildi. Sanayi, finans ve sağlık gibi sektörlerdeki kayıplar ise daha hafif oldu.

Enerji sektöründe ise yükselişler görüldü. Büyük teknoloji hisselerinin borsalar üzerindeki büyük etkisinin sinyallerinden bir tanesi de S&P 500 endeksinin sektör endekslerinin gerisinde kalması oldu. Yatırımcılar bu hafta merkez bankası toplantısı öncesinde yeni enflasyon verilerini izleyecek. Toplantı ise 15 Mart’ta gerçekleşecek. Borsalarda son dönemde görülen düşüşler yatırımcılar korkutsa da, bazı yatırımcılar hisselerin yeni bir sıçrama için hazırlandığını düşünüyor.

Büyük ABD şirketlerinin karlarının bu yıl, geçtiğimiz yıla kıyasla %8 büyümesi bekleniyor. Aynı zamanda borsalar, son dönemdeki satış dalgasının ardından, pandeminin ilk dönemlerine kıyasla çok daha ucuz görünüyor. Jeopolitik gerilimlerin ardından yaşanan kapsamlı satış dalgası, riskten kaçışa işaret etse de yatırımcılar bunun hisseler üzerinde uzun vadeli etkileri olacak temel bir zayıflık olmadığını düşünüyor. SVB Private Bank Baş Yatırım Uzmanı Shannon Saccocia, “şimdi borsalar iyi görünmüyor ancak, dikkat çekici bir iyileşme potansiyeli gösteriyor” dedi. Örneğin borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre çarşamba günü S&P 500’de yer alan hisselerin %90’ından fazlası FED Başkanı Jerome Powell’ın bu ay faiz oranlarında 25 baz puanlık artışa gidileceğini açıklamasının ardından yükseldi. Birçok kişi FED’in faiz oranlarında yarım puanlık artışa gideceğinden endişe ediyordu. Yüksek faiz oranları, genellikle hisselerin değerlemelerini ve yatırımcıların risk algısını düşürüyor. Aynı zamanda analistlerin şirket bilançosu beklentilerini de aşağı çekiyor. Diğer teknik göstergeler de karamsar bir tablo çiziyor.

Piyasaların düşüşü o kadar kapsamlı oldu ki, S&P 500’de 200 günlük hareket ortalamasının üzerinde seyreden hisselerin yüzdesi, 2020’nin mayıs ayından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Ukrayna’da yaşanan savaşın ve Rusya’ya yönelik yaptırımların küresel ekonomi üzerindeki etkilerinin ne olacağını görmek için henüz çok erken. Buğdaydan mısıra ve alüminyuma birçok emtianın fiyatı rekor kırdı. Petrol ise 2014 yılından bu yana 100 doların üzerine çıktı.

Doğalgaz fiyatları da ABD’nin bazı bölgelerinde şimdiden 5 doların üzerinde.

Powell geçtiğimiz hafta perşembe günü Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin enflasyonu yükseltebileceğini söyledi. Powell, FED’in uzun süreli yüksek enflasyonu tolere etmeyeceğini, bunun için ekonomik büyümenin dahi baskılanabileceğini ifade etti. Şimdiye kadar analistler 2022 yılı için kar büyümesi beklentilerini düşürmedi. Ancak birinci çeyrek tahminlerinde düşüşler görüldü. S&P500 endeksinde yer alan şirketler için bilançoların bu yıl %8,6 artması bekleniyor. 31 Aralık tarihindeki tahminlere göre büyüme beklentisi %7,2 seviyesindeydi. ABD borsalarındaki geri çekilmeler aynı zamanda, 2020’nin bahar aylarından bu yana borsaların en ucuz görünümüne ulaşmasına neden oldu. S&P 500 endeksi geçtiğimiz hafta gelecek 12 ay için öngörülen getiri beklentisinin yaklaşık 19 kat üzerinde seyretti. Endeks 2020’nin şubat ayında, hisselerin korona virüs pandemisi endişesiyle çöküşe geçtiği dönem öncesinde de bu seviyelere yerleşmişti.

Rockefeller Global Family Office Baş Yatırım Uzmanı Jimmy Chang, “bu yılı bilanço büyümesi ve fiyat/getiri oranı arasında bir yarış olarak görüyorum” dedi. Devamında, “sorulacak asıl soru ise bu yarışı kimin kazanacağı" ifadesini kullandı.