OdaTV'den Hürrem Elmasçı'nın yazısından alıntı
Çocuklar artık beni tanıdınız; nüfus cüzdanına göre yaşını başını almış hanımefendiyim.
Bizim kuşak gazeteden vazgeçmez. Gazete sayfalarını elimde tutmadan haberleri okuyamam, anlamam mümkün değil. Sevmiyorum o iPad filanı…
Evimize hâlâ üç gazete girer.
Bu gazetelerden biri; çocuklar şaşıracağınızı tahmin ediyorum, ekonomi gazetesi Dünya! Eşimden dolayı yıllardır evimize giriyor…
Gazeteyle tanışmamız 1980’li yıllarda oldu. Devir Turgut Özallı yıllardı, ekonomik gelişmeler piyasaları alt üst ediyordu.
Nezih Demirkent güvenilir bir gazeteciydi. O yıllar güvenilir saygın olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin başkanlığını da yapıyordu. Eşi Işın Demirkent de tarih hocasıydı. Türk Tarih Kurumu asil üyesiydi…
Nezih Bey Hürriyet gazetesinin müdürüydü. 1981 yılında görevinden ayrılırken Erol Simavi ile anlaştılar, tazminatı yerine Dünya gazetesini aldı. Tabii Simavi’nin tek talebi vardı; Hürriyet gazetesine rakip olmayacaktı. Bu sebeple Dünya, ekonomi gazetesi oldu.
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim çocuklar:
Ben oldu bitti Simaviler, Karacanlar, Bilginler gibi gazetecilerin gazete-dergi çıkarmasından yana oldum. Demirörenler gibi hedefleri sadece para kazanmak olan iş adamlarının, medyaya girip satın aldıkları yayınları ticari amaçları için kullanmalarına hep karşı çıktım. Ah ne yazık medya böyle kirletildi çocuklar…
ÜÇ GAZETECİ KİRALADI
Gazeteci Nezih Demirkent ne yazık ki 70 yaşında 2001 yılında vefat etti. Gazetenin başına kızı Didem Hanım geçti. Çok iyi eğitim alan bir hanımefendiydi; Saint Benoit Kız Lisesi’ndeki eğitiminin ardından, Paris’te Ecole des Roches’de yüksek öğrenim gördü. Babasının Dünya gazetesini almasıyla gazetede çalıştı.
Babası vefat edince de gazeteyi yönetmeye başladı. Ancak ne yalan söyleyeyim gazetenin eski içeriği giderek yavanlaştı. Sanırım tirajları düştü, çalışanların maaşlarında sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Borçları giderek arttı.
Gazetenin genel yayın yönetmeni Hakan Güldağ, Didem Demirkent ile masaya oturdu. Gazeteye, Hürriyet genel yayın yönetmenliğinden istifa eden meslektaşı Vahap Munyar ve uzun yıllar Tercüman ve Milliyet gibi gazetelerin ekonomi sayfalarını yönetmiş ekonomist Şeref Oğuz ile talip olduklarını söyledi. Anlaştılar.
Medyada “Dünya gazetesi satıldı” haberi çıksa da bu pek doğru değildi. Üç gazeteci, Dünya gazetesini kiraladılar aslında…
ÇOK PARA İSTEDİ
Üç duayen gazeteci, gerçi manşetlerini çok akademik bulsam da Dünya’yı tekrar etkili gazete haline getirdi. Gazete para da kazanmaya başladı.
Fakat gelin görün ki, üç yıllık kira sözleşmesinin sonuna gelindi. Kulağıma gelen bilgilere göre Didem Demirkent üç gazeteciye hayli yüksek meblağlı bir sözleşme dayatmış. Kriz çıkmış. Çünkü üç gazetecinin istenen parayı ödemeleri mümkün değilmiş. Devreye eş dost sokulsa da Didem Hanım geri adım atmıyormuş! Sonuç ne olacak bilinmiyor.
Çocuklar bana sorarsanız, gazeteleri gazetecilerin yönetmesi gerekiyor. Dünya gazetesinin son üç yıldaki başarısı bunu gösteriyor.
Umarım sorun gazeteciler lehine çözülür…