Gerçek Gündem editörü Furkan Karabay'ın ilk kitabı 'Gurban', birkaç yıl önce Birleşik Arap Emirlikleri'ne firar eden organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla gündeme gelen Mübariz Mansimov Gurbanoğlu'nu konu alıyor. "Gazeteci; basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüstçe kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve oto sansürle mücadele eder. Gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir. Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farklı olarak toplumsal nitelik taşır. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir. Gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını, öncelikle sorumlulukları ile meslek ilkeleri belirler." - Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi 'Sarallar' adlı suç örgütünün en önemli figürlerinden Barış Saral'ın yargılandığı davanın tutanağını haberleştirdiği için "terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef gösterme" iddiasıyla tutuklanan Gerçek Gündem editörü - gazeteci Furkan Karabay, iki gün önce tahliye edildi. Son olarak Furkan'ı hedef alan bu hukuksuzluk biraz daha sürseydi, arkadaşımız üzerinde fazlaca emek harcadığı ilk solo kitabı Gurban'ın raflara çıkışını cezaevinde karşılayacaktı. Kendisi neyse ki aramıza döndü. 'Gurban', birkaç yıl önce Birleşik Arap Emirlikleri'ne firar eden organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in 'yayınlarıyla' gündeme gelen Mübariz Mansimov Gurbanoğlu'nu konu alıyor. Kim olduğunu özetin de özeti bir notla hatırlayalım; Gurbanoğlu Azerbaycanlı bir iş insanı olarak tanınıyordu. Dünyanın en zengin 500 insanı arasına ismini yazdırmıştı. Mart 2020'de ise FETÖ üyeliğiyle suçlanarak tutuklandı. Tam bir yıl sonra, beş yıl hapis cezasına çarptırıldı, ancak yurt dışına çıkış yasağı ve ev hapsi şartıyla serbest bırakıldı. Bir gündem maddesi haline gelişiyse, Mart 2021'deki tahliyesinden iki ay sonra, şimdilerde Birleşik Arap Emirlikleri'nde 'dijital tecrit' altında tutulan organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla oldu. Peker, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ı Gurbanoğlu'na kumpas kurmakla ve ona ait Yalıkavak Marina'yı ele geçirmekle suçluyordu. Söylenenleri reddeden Ağar ise, "Biz orada olmasaydık, oraya (marinaya) mafya çökecekti" gibi ifadeler kullanıyordu.'ERDOĞAN, GÜLEN'LE GÖRÜŞMESİ İÇİN ZORLAMIŞ'Şimdi, bu yaşananların hiç bilinmeyen yönlerini de gün yüzüne çıkaran, Furkan Karabay imzalı ‘Gurban'a dönelim. Gurbanoğlu'na yöneltilen FETÖ suçlamalarına da değinilen kitapta, iş insanının anlatımından yola çıkılarak Pensilvanya ziyaretiyle ilgili detaylara da yer veriliyor. "(...) Mansimov, dört eski çalışanının ihbarı üzerine Hâkim Çiçek'in Pensilvanya ziyaretleriyle ilgili sorularına karşılık her adımında Erdoğan'ı bilgilendirdiğini hatta Erdoğan'ın kendisini Gülen'i görmesi için zorladığını öne sürdü. Üstelik hükümet tarafından Pensilvanya ziyareti için uçağının dahi istendiğini iddia etti."'TAYYİP BEY BİLE BANA 'OĞLUM KÜFÜR ETME, PİSLİK YAPACAKLAR' DİYORDU'Buna göre Gurbanoğlu, Pensilvanya'da Gülen ekibiyle kavga da etmiş. İhsan Kalkavan'ın Küba'da kurban keseceklerini söylemesi üzerine bir sahtekarlığı ortaya çıkarttığını ileri süren Gurbanoğlu, şöyle konuşuyor: "Orası Katolik ya, orada köpek mi kurban keseceksiniz, bir sahtekârlıkları da böyle ortaya çıkarttım. Ya Sabah’ta ya Hürriyet’te gazeteler yazdı 'Sahtekar FETÖ’diye. En önemlisi 2013’te benden başka çok özür diliyorum kimin yüreği çatardı buna 'Puşt' demeye. Çıksın biri desin, Tayyip Bey bile dahi bunu diyemedi. Tayyip Bey bile bana diyordu ‘Oğlum küfür etme pislik yapacaklar.' Ben bir şeyi bilemiyorum, vücudumda 30’dan çok yara var, ben askerim. Bu davada bunların hepsinden davacıyım." Bu bölümde ilgi çeken bir diğer nokta, Gurbanoğlu'nun tutuklanmasına karar verilen duruşmada söyledikleri.'RAHMETLİ TÜRKEŞ BENİ ZAMANINDA MHP'Lİ YAPTI'Aleyhlerinde tanıklık yapan eski Palmali çalışanlarının beyanlarını reddeden ve kendilerine komplo kuruduğunu öne süren Gurbanoğlu, şöyle konuşmuş: "Bana FETÖ'cü diyorsunuz da FETÖ'cüleri benden iyi biliyorsunuz, kimler olduğunu özellikle sizin gibi genç, bilgili hâkim, biliyorsunuz hepsini. Bana çamur yapışmaz ve altını çizerek söylüyorum, ölene dek yemek de su da içmeyeceğim ve bütün dünyayı ayağa kaldıracağım. İnsan Hakları Mahkemesi'ne yarın başvuracağım. Ben dünya çapında bir iş adamıyım, hiçbir teşkilata dahil değilim. Milliyetçiyim, MHP'liyim, saklayacak bir durumum yok. Rahmetli Türkeş beni zamanında MHP'li yaptı, öyle de memnunum. (...)" Arkadaşımız Furkan Karabay'ın Tekin Yayınevi'nden çıkan Gurban'ı raflardaki yerini aldı. Kitaba birçok mağaza ve online satış kanallarından ulaşabilirsiniz.