Nejat Uygur'un vefatının ardından yedi yıl geçti

FOTO GALERİ - 19-11-2020 15:37


10 Eylül 2007’de beyin damarlarında oluşan tıkanıklık nedeniyle kısmi felç geçiren Nejat Uygur, uzun süre hastanede tedavi gördükten sonra 18 Kasım 2013’te solunum yetmezliği sebebiyle 86 yaşında hayatını kaybetti.
"ZOR İŞ GERİDE KALMAK" Nejat Uygur'un gelini Burçin Orhon, sosyal medya sayfasında büyük ustanın bir fotoğrafını, "Gidenler ne düşünür bilemem. Ama biz kalanlar özleriz. Hele de giden size çok değerliyse. Avunmak zor olur. Hele belli günlerde bir vurur ki özlemek. İnsan en derinden iç çeker. Çeker de, bir işe yaramaz. Belki de bu çaresizlik özlemi daha beter yapan. Bilemem. Ama bildiğim özlemek bitmiyor. Yedi sene olmuş. Bazen hiç aklıma gelmezken, aniden o aklıma gelmeyen dakikalarla katmerlenip iyice vurur gidenlerin yokluğu. Zor iş geride kalmak" şeklindeki duygusal bir mesaj eşliğinde paylaştı.
İSMAİL DÜLBÜLLÜ KEŞFETTİUsta sanatçı, 10 Ağustos 1927'de, subay bir baba ve öğretmen bir annenin ortanca çocuğu olarak Kilis'te dünyaya geldi. Henüz ilkokul yıllarında tiyatroya ilgi duyan sanatçıdaki yeteneği ilk olarak, geleneksel Türk tiyatrosunun önde gelen isimlerinden İsmail Dümbüllü keşfetti. Eğitimine ailesinin tayinleri sebebiyle Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde devam eden sanatçı, Çanakkale, İstanbul Sarıyer ve Manisa'da ortaöğretimi tamamladıktan sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nin Heykel Bölümü'ne girdi fakat bitirmeden okuldan ayrıldı.
SPORDA DA BAŞARILIYDIUygur, 1938'de tiyatroya adım attı ve Sarıyer Halkevi'nin tiyatro bölümündeki Avni Dilligil Tiyatrosu'nda kısa bir süre amatör olarak oyunculuk yaptı. Spora duyduğu ilgi dolayısıyla 1943'te yine Sarıyer Halkevi'nde boksla beraber atletizm, su topu ve at biniciliği alanlarına yöneldi ve başarılı oldu. Sanatçı, vatani görevini yaptıktan sonra, 1949'da "Nejat Uygur Tiyatrosu"nu kurdu, 1952'de ise kendisi gibi tiyatrocu olan Necla Uygur ile dünya evine girdi. Uygur çiftinin, Ahmet, Kemal, Behzat, ikiz kardeşler Süheyl ve Süha olmak üzere 5 çocuğu dünyaya geldi.
KOMEDİLERLE ADINI DUYURDUTürk tiyatrosuna gönül veren ve 60 yıldan fazla sahnede kalan usta sanatçı, geleneksel Türk temaşa sanatında kendine özgü bir tavır geliştirerek, rol aldığı oyunlarda çocuksu tiplemeleriyle söze dayanan oyunculuğuyla ve hafif komedileriyle adından söz ettirmeyi başardı.
'SANATÇI HALKIN GÖZÜ KULAĞIDIR'Nejat Uygur, sanatın toplum için olduğu düşüncesiyle yola çıkmış ve bir açıklamasında, "Sanatçı halkın gözü, ağzı, kulağıdır. Halkın yanında olduğunuz, dertlerini söylediğiniz zaman sizi seviyorlar. Ayrıca çok güldükleri zaman da unutmuyorlar. Sevgi ve saygımı seyircimden hiç eksik etmedim. İnsan onuruyla katiyetle hiç oynamadım. Oyunda, 'Kör müsün?', 'Sağır mısın?' yazıyorsa bunları silip, 'Görmüyor musun?', 'Duymuyor musun?' diye düzeltirim." sözleriyle görüşlerini dile getirmişti.
ARDI ARDINA ÖDÜLLER"Hayat gelip geçiyor, ağlamakla gülmekle. Zaten komiklik yapıyorum ben, böylesine bir dünyaya gelmekle." sözü halen hatırlanan sanatçı, Altın Kelebek TV Yıldızları Yarışması'nda "Tiyatroya Destek Yılı Özel Ödülü", Kemal Sunal Kültür Sanat Ödülleri'nde "En İyi Tiyatrocu" ödülü, 22. Avni Dilligil Tiyatro Ödülleri'nde ise "Belkıs Dilligil Onur Ödülü" dahil 50'yi aşkın ödüle layık görüldü.
SAHNEDE BİRÇOK 'İLKİ' GERÇEKLEŞTİRDİTiyatro sahnelerinde birçok ilki de gerçekleştiren ve tuluat tiyatrosunun son ustalarından olan Uygur, "Hey Amigo Ver Salata" oyununda ilk barkovizyonu, "Ümit mi? Simit mi? " adlı oyununda ise daha sonraki yıllarda popüler olan stand up'ı uyguladı. Usta sanatçı, "Alo Orası Tımarhane mi?", "Benim Annem Evden Neden Kaçtı", "Cibali Karakolu", "Hanedan", "Hastane mi? Kestane mi?", "Kaynanatör", "Miğferine Çiçek Eken Asker", "Minti Minti", "Param Yok Memet, "Sizinki Can da Bizimki Patlıcan mı?", "Şeytandan 29 Gün Evvel Doğan Çocuk" ve "Zamsalak"ın da aralarında bulunduğu 100'den fazla tiyatro oyununda sahne aldı.
TÜRKİYE VE DÜNYA TURNELERİBeyazperde'de adından söz ettiren Uygur, "Cafer'in Nargilesi", "Cafer Bey İyi, Fakir ve Kibar", "Cafer Bey", "Beyaz Melek" ve "Vizontele Tuuba" filmlerinde oynadı. Yaşamı boyunca 2 kez ABD, 4 kez Avrupa turnesi yapan sanatçı ayrıca 35 seneye yakın Anadolu turnelerinde sahne aldı.
DEVLET SANATÇISI UNVANI ALDI"Devlet Sanatçısı" unvanını 1998'de alan sanatçı, kahkaha ile doyduğunu ve alkışla yaşadığını her fırsatta dile getirerek, bir açıklamasında şunları aktarmıştı: "Bir gün tiyatronun ışıkları sönecek, zil sesleri susacak ve tiyatro perdesi sonsuza kadar üzerime kapanacak. İşte o zaman giderken tüm üzüntülerinizi yanımda götürerek size sadece kahkahaları bırakacağım."
Günün Diğer Haberleri