Prof. Dr. Vefik Arıca anlattı: Çocuklarda dikkat eksikliği için fosfatidilserin

Argivit Uzman Kurulu’ndan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca, çocuk beslenmesi ile ilgili ailelere tavsiyelerde bulundu.

Sağlık - 10-03-2022 15:44

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca; çocuk gelişiminin en önemli faktörlerinden birinin sağlıklı beslenme olduğuna dikkat çekerek, sağlıklı ve dengeli beslenen çocukların zihinsel ve fiziksel gelişiminin olumlu yönde etkilendiğini ifade etti. Prof. Dr. Arıca sözlerine şu şekilde devam etti: " Günümüzde çocukların beslenmesinde çok çeşitli sağlıksız besinler yer almakta ve obezite riski çocuklarımızı tehdit etmektedir. Çocukların sık tükettiği besinlerin çoğu şekerler, hidratlı yağlar ve tuz açısından yüksek, gıda niteliği taşımayan ürünlerdir. Özellikle fazla tüketilen tuz, sağlıklı böbreklerden atılırken belirgin bir iş yükü oluşturarak böbreklere zarar verir. Bu nedenle çocukların 1 yaşından önce tuzla tanıştırılmaması,1-18 yaş arasında günlük tüketilen tuz miktarının günde 2-3 gr'ı (yarım çay kaşığı) aşmaması tavsiye ediliyor. Bunun yerine çocuk beslenmesinde meyve, meyve, sebze, lif ve besinsel lipidler açısından zengin besinler tüketilmesini öneriyoruz.

YETERSİZ BESLENME ÖNEMLİ SORUNLARA NEDEN OLUYOR Dünya genelinde çocukların beslenme düzenlerindeki bozulma, yalnızca obezite ve diyabet gibi fiziksel sorunlara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda bilişsel sağlıklarını da etkiliyor; erken yaşta yetersiz beslenme, bir kişinin yaşamı boyunca çeşitli bilişsel ve davranışsal eksikliklere neden olabiliyor.Özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bunların başında geliyor.

ÇOCUKLARDA DİKKAT EKSİKLİĞİNE NE İYİ GELİR? Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, günümüzde okul çağındaki çocukların %3-5'ini etkilemekte veçocukluk çağında en sık teşhis edilen davranış bozukluğudur. Yapılan çalışmalarda çocuklarda görülen dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu semptomlarını ve kısa süreli işitsel belleği önemli ölçüde iyileştirdiği görülmüştür. Fosfatidilserin takviyesi; dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğundan muzdarip küçük çocuklarda zihinsel performansı iyileştirmek için güvenli ve doğal bir beslenme yöntemi olabilir.

FOSFATİDİLSERİN'İN BİLİNİLİRLİĞİ ARTIYOR Fosfatidilserin insan beynindeki gelişim için gereken görevlerin bir kısmında yer almaktadır. Son zamanlarda fosfatidilserin dikkat çeken bir besin takviyesi olmakla birlikte bilinirliği de gün geçtikçe artmaktadır. Çocuk gıda takviyelerinden olan Argivit Focus ve Smart'ta bulunanfosfatidilserin, doktorlar tarafından çocuk gelişimine destek sağlamak adına reçetelendirilmektedir. Oral yolla alınan fosfatidilserinin içeriğinde bulunan DHA sayesinde beyin fonksiyonlarını desteklediği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bununla birlikte Fosfatidilserin'in henüz mevcut birbir yan etkisi görülmeyip, farklı seviyelerde de olsa bilişsel olarak olumlu etkilerinin var olduğu gözlemlenmektedir. Yapılan araştırmalara göre fosfatidilserin'in dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) semptomlarının azaldığı ve kısa süreli hafıza üzerinde iyileşmeler olduğu kanıtlanmıştır.

ÇOCUKLARDA ZİHİNSEL SAĞLIK NASIL GÜÇLENİR? Çocuklarda zihin sağlığına iyi gelen bazı vitamin ve mineraller önerilmektedir. Fosfatidilserin: Yapılan birçok çalışmada fosfolipidlerin çocuk beslenmesine eklenmesinin önemi kanıtlanmıştır. Örnek olarak fosfatidilserin beslenmede yer alması hafıza ve öğrenmenin çeşitli alanlarını olumlu yönde desteklediği görülmüştür. Bununla birlikte dikkatsizlik, dürtüsellik gibi davranışsal sorunlar üstünde de aynı şekilde olumlu etkiler göstermiştir. Bu kanıtlar ilk olarak şu soruyu aklımıza getiriyor. Fosfolipid nedir? Fosfatidilserin nedir? Beslenmemize bunu ne şekilde ekleyebiliriz?

Fosfatidilserin, et ve balıkta bulunan bir bileşiktir ve insan hücrelerinin yaşamsal regülasyonu için önemlidir. Beyin işlevini ve atletik performansı geliştirmek için kullanılmakta olup ayrıca stres ve depresyon duygularını hafifletmek için de kullanılmıştır. Besin takviyesi açısından tablet veya toz formlarda tercih edilmektedir. Fosfatidilserin insan serebral korteksinde bulunan fosfolipidlerin %13-15'ini oluşturan asidik fosfolipid sınıfıdır. Nöronal sağ kalım, nörit büyümesi ve sinaptogenezin uyarılmasında görevli sinyallerin oluşması süreçlerinde önemli etkiye sahiptir. Yapılan bilimsel çalışmalarda Fosfatidilserin beyin fonksiyonlarındaki işlevleri ve sinyal iletimi üzerinde gösterdiği etkilere odaklanılmıştır.

SON YILLARDA AZALDI Fosfatidilserin içeren besinler: Fosfatidilserin; anne sütü, soya, beyaz fasulye, ay çekirdeği, yumurta sarısı, tavuk karaciğeri ve sığır karaciğeri de dahil olmak üzere birçok gıdada bulunmaktadır. Fakat çocukların günlük aldıkları fosfatidilserin miktarı son yıllarda yüzde 50 oranında azalmakla birlikte ek olarak almaları gerekmektedir.

Kolin: Kolin iki karbon zinciri bulunduran fakat farklı bir yapıda bulunan kuartener bir amindir. Kolin kelimesi ilk olarak 1862 yılında Strecker tarafından kullanılmıştır. Kolin kelimesi aslında kelime anlamı olarakyunanca safra demektir. Safra denmesinin sebebi ise Strecker Kolin'i safrada bulmuştur. Kolin asıl olarak B vitamini ile ilişkili bir temel basin maddesidir ve kolin vücutta üretilse dahi dışarıdan alınması gereken temel besin maddelerinden de biridir.Tüketilen yiyeceklerin birçoğunda kolin bulunmaktadır. Hayvansal kaynaklı olan Kolin kaynakları karaciğer ve yumurtadır. Bitkisel kaynaklı kolin kaynakları ise kabuklu yemişler ve baklagillerdir. 1977 yılında sıçanlarda yapılan bir çalışmaya göre Kolin tedavisi alan sıçanların beyinlerindeki asetilkolin miktarının arttığı ve buna bağlı olarak kolinerjik aktivitenin arttığı belirlenmiştir. 1991 yılında Zeisel ve arkadaşlarının insanlar üzerinde yaptığı araştırmada düşük kolin miktarının vücutta karaciğer hasarı yarattığı bulunmuştur. 1998 yılında yapılan çalışmaya kadar kolin vücutta üretildiği için diyetle alınmasına ihtiyaç olduğu düşünülmemekte idi. Bu çalışmalar ile kolin esansiyel besin maddeleri arasına girerek ABD Tıp Enstitüsü tarafından günlük referans alım değerleri belirlenmiştir. Yapılan çalışmalarda kolinin özellikle yaşamın ilk 1000 günü için olan önemi kanıtlanmış olup beyin gelişimi için kolin alımının önemi belirtilmiştir.

B vitaminleri:

B1 VİTAMİNİ : Tiamin ilk bulunan B vitamini olduğu için B1 vitamini olarak isimlendirilmiştir. Ciddi tiamin eksikliği beriberi sendromuna yol açmaktadır. Beraberinde nörolojik ve müsküler dejenerasyon, sıvı birikimi, kan basıncı yüksekliği, yürüme zorluğu ve kalp rahatsızlığı gelişebilir. B1 seviyeleri term bebeklerde genellikle sınır düzeydedir. 0-6 ay bebeklerde günlük B1 ihtiyacı 0,3 mg, 7-12 ay bebeklerde günlük B1 ihtiyacı 0,4 mg'dır.

B2 VİTAMİNİ: B2 vitamini vücudun birçok fonksiyonunun sağlıklı çalışabilmesi için önemli bir role sahiptir. Besinlerden enerji üretilmesinde görev alan B2 vitamini, sinir sisteminin düzenli çalışması için de gerekli bir vitamindir. Deri, saç ve tırnak gibi dokuların oksijen kullanımına da destek olmaktadır.

B2 vitamini büyüme ve gelişmede önemli bir rol oynamakta, yaşlanma sürecini azaltmakta ve kanser riskine karşı koruma sağlamaktadır.

B5 VİTAMİNİ: B5 vitamini vücutta yeni protein ve koenzim gibi yapıların metabolik işlemlerine katılmanın yanı sıra, enerji üretimi için de gereklidir. Kırmızı kan hücreleri aracılığıyla vücudun farklı bölgelerine taşınan B5 vitamini, besinlerin farklı dokularda enerji üretmesi sürecine katkıda bulunur. Pantotenik asit olarak da bilinen B5 vitamini, birçok farklı besinin yapısında bulunması nedeniyle vücutta eksikliği nadir olarak görülen bir vitamin çeşididir. B5 vitamini eksikliği genellikle el-ayak uyuşması, baş ağrısı ve iştahsızlık şeklinde belirti gösterir.

B6 VİTAMİNİ: Pridoksin vücudumuzdaki proteinlerin ve temel bileşiklerin sinir sistemindeki transimitterlerin, eritrositlerin ve prostaglandinlerin yapısında bulunan oldukça önemli bir proteindir. Ayrıca, B6 vitamini hormonal dengenin sağlanmasında ve immün sistem fonksiyonlarının düzenlenmesinde de önemlidir. 0-6 ay çocuklarda günlük B6 vitamin ihtiyacı 0,3 mg, 7-12 ay çocuklarda günlük B6 vitamin ihtiyacı 0,6 mg'dır.

B12 VİTAMİNİ: İlk olarak 1948'de tanımlanan ve hemen ardından pernisiyöz anemi (PA) tedavisinde etkili olduğu gösterilen vitamin B12, kobalamin olarak da bilinir. Bebeklerde B12 vitamini eksikliğinde geri dönüşümü olmayan nörolojik bozukluklar ortaya çıkabilmektedir. Argivit çocuk gelişimi için önerilen iyi bir B12 vitamini kaynağıdır. Bebeklerde ilk 6 ay günlük B12 alımı 0,4 mcg/gr, 7-12 ay arası bebeklerde günlük B12 alımı 0,6 mcg/gr'dır.

İLANDIR.



Haberler.com - Sağlık Çocuk, Sağlık, Güncel, Haberler
Günün Diğer Haberleri