Kovid-19’un hayatımıza girmesiyle birlikte sağlıklı ve sürdürülebilir gıdanın ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı. Bu dönemde un ve bakliyata artan talep lisanlı depoculuk işletmelerini de harekete geçirdi. Yatırımların hareketlendiği alanda, şu sıralar artan fiyatlara bağlı olarak stokçuluk tartışmaları yaşanıyor. Türkiye’de 170’ten fazla noktada 6.6 milyon ton kapasiteli lisanslı depo bulunuyor. Bu yıl pandemi ve dünya piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak tarım ürünlerine talebin arttığını anlatan Tarım Ürünleri Lisanslı Depo ve Yetkili Sınıflandırıcı Şirketleri Derneği(LİDAŞDER) Başkan Yardımcısı Hikmet Özkan, “Bu hasat döneminde hububat ürünlerinde lisanslı depoların doluluk oranı yüzde 40 civarına ulaştı. Mısır hasadının başlamasıyla doluluk oranları yüzde 70 seviyelerine çıktı” ifadelerini kullandı.
DEPO SAHİBİ BEKLEMEDE
Lisanslı depolara teslim edilen ürünün sigortalı ve devlet garantisinde olduğunun altını çizen Özkan, “ Satış ve alış işlemleri Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) platformu üzerinden elektronik ortamda kolaylıkla gerçekleşiyor” dedi. TÜRİB platformu üzerinden hububat ürünü alım miktarlarında artış olduğunu belirten Özkan, şunları kaydetti: “Hasatla birlikte TMO, buğday, arpa ve mısır ürünlerinde iyi bir alım fiyatı açıklandı. Piyasa fiyatları TMO fiyatları üzerine çıktı ve lisanslı depolara çiftçiler tarafından teslim edilen ürünler tüccar ve sanayiciler tarafından satın alındı. Bu durumdan çiftçilerimiz karlı çıktı. Ancak lisanslı depolardaki ürünü satın alan kişiler, fiyatların sürekli hatta günlük yükselmesi nedeniyle bekleme pozisyonunda kaldı.” “Bu durumda ürünü satın alan tüccar ve sanayicilerimizi ve bu ürünleri depolayan lisanslı depoları stokçulukla itham etmeyi kesinlikle doğru bulmuyoruz” diyen Hikmet Özkan, Özkan, “Böyle birileri varsa lisanslı depolar dışında aranmalıdır” diye konuştu. İthamlar yerine, piyasa düzenlemesi anlamında gerekli tedbirler alınarak sürecin yönetilmesi gerektiğini anlatan Özkan, şunları söyledi: “Nitekim; son günlerde hububat ve yağlı tohumlarda gümrük vergilerinin düşürülmesi, TMO’nun yaptığı ithalat ihaleleri ve sektöre yaptığı satışlar piyasaları rahatlattı ve elinde ürünü olan kişileri satışa yöneltti.”
TMO’DAN YAKIN TAKİP
Öbür taraftan TMO Genel Müdürlüğü, un piyasalarındaki istikrarsızlığı önlemek amacıyla stoklarından ekmeklik buğday satışını artırırken, bunun etkilerini izlemek için de “Elektronik Satış Platformu” üzerinden takip sistemi başlattı. Genel Müdürlükten yapılan açıklamada, TMO’nun, hububat piyasalarında gelişmeleri yakından takip ederek satış politikalarını belirlediği, sektörün ham madde tedarikinde sürekliliği sağlayarak fiyat istikrarını korumak amacıyla piyasaya ürün arz ettiği anımsatıldı. Açıklamada, “Özellikle salgın dönemiyle yurt içi ve yurt dışı piyasalarda buğday fiyatlarındaki yükselişler sebebiyle ekmeklik un fiyatlarında bölgelere göre değişmekle birlikte önemli ve hızlı artışlar görülmüştür” ifadeleri kullanıldı.
ALANDA YATIRIMLARDA HAREKETLİLİK BAŞLADI
Hikmet Özkan, pandemi sürecinde lisanslı depoculuk yatırımlarının kısmen hız kazandığını ancak döviz kurundaki hareketliliğe bağlı olarak yatırım tutarlarının yükselmesiyle yatırımlarda gecikmeler yaşandığını kaydetti. Özkan, gecikmelerin önümüzdeki günlerde telafi edileceğini düşündüklerini ifade etti. Hububatta lisanslı depoculuk yapılabilmesi için en az 2 bin ton kapasiteli bir silo kurulması gerektiğini anlatan Özkan, “Bu gün itibariyle kalitesine bağlı olarak 20 bin ton kapasiteli bir çelik silonun anahtar teslimi kuruluş maliyeti arsa hariç 15-16 milyon lira civarında. Genel ifadeyle kapasitesine bağlı olarak ton başına yatırım tutarı 80-110 dolar arasında değişiyor” dedi. Lisanslı depo işletme giderlerinin ise kapasiteye bağlı olarak değiştiğini söyleyen Özkan, “20 bin ton kapasiteli bir lisanslı depo işletmesinin doluluk oranına bakılmaksızın yıllık işletme gideri 800 bin lira civarındadır” değerlendirmesinde bulundu.
KAPASİTEMİZ 2021’DE 8 MİLYON TONA ÇIKACAK
Lisans alarak faaliyete geçecek kapasitenin 2021 Haziran ayına kadar 7,5-8 milyon tona, 2022 yılında 9 milyon tona, 2023 yılında ise 10 milyon tonun üzerine çıkacağını düşündüklerini aktaran Hikmet Özkan, “Lisans kapasitesinin 10 milyon tonun üzerine çıkmasıyla hububat, baklagiller ve yağlı tohumlarda talep büyük oranda karşılanmış ve lisanslı depoculuk sistemi yurt geneline yaygınlaştırılmış hale gelecektir” ifadelerini kulandı.