Cumhuriyet'ten Barış Pehlivan'ın yazısından alıntı
Ne uçakmış arkadaş”, dedi karşımdaki. Baktı ki oralı olmuyorum, “Rıza Sarraf yine yaptırım mı deliyor” diye fısıldadı. Dikkatimi çekmeyi başardı, anlatmaya başladı:
“Biliyorsun, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası tartışma yaratan birçok yaptırım kararı alındı. Deniyor ki son iki ayda Rusya’ya uygulanan yaptırım sayısı 3 bin 646 oldu. Şimdi, Kanada merkezli uçak üreticisi Bombardier var. İşte o da geçenlerde bir açıklama yaptı. Ürettiği uçaklardan herhangi biri artık Rusya’ya uçarsa, onlara teknik bakım ve yazılım güncelleme gibi konularda destek vermeyeceğini ilan etti.”
Tam sözünü bölecektim ki eliyle durdurdu ve devam etti:
“Bombardier’in ürettiği, Türkiye’de bilinen 12 ayrı uçak var. İşte onlardan biri de Rıza Sarraf’ın ünlü jeti. Hani, eski Nissan CEO’sunun Japonya’dan Lübnan’a kaçırılışına adı karışan uçak...
Tabii, şimdi kuyruk numarası TC-RZA’dan TC-EAR’a çevrildi. Uçuran şirket ise Sülyak ailesine ait Genel Havacılık.
Neyse, işte o ünlü uçak düzenli olarak Rusya’ya havalanıyor. Savaşın başladığı günden bu yana sürekli olarak İstanbul - Moskova arası uçuş yapıyor. Hatta en son 2 Nisan’da Rusya’dan Türkiye’ye dönmüş. Yani, nasıl oluyorsa Bombardier’in yaptırımını göze almışlar.”
Karşımdaki kişi haklıydı; ne uçakmış arkadaş!