Sivas’ın Kangal ilçesindeki Balıklı Kaplıca’ya sedef hastaları tedavi olmak için gidiyor. Binlerce küçük balık 37 derece sıcaklıktaki kaplıcada yaşıyor. Balıklar, sivilce ve yara kabuklarını yiyerek deriyle kaplıca suyunun temasını artırıyor.
Romatizma, deri ve böbrek hastalarına iyi geliyor
Kaplıca suyunun romatizma, kırık ve çıkık ile sinir, deri ve böbrek hastalıklarına da olumlu etkileri olduğu söyleniyor. Kaplıca, Talasso ve Kür Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Kangal Balıklı Kaplıca'nın işletmecisi Fuat Ünsal, dünyanın her ülkesinden insanların kaplıcaya gelerek tedavi olduğunu söyledi. Kaplıcanın sedef hastalıklarının tedavisi için önemli bir merkez olduğunu vurgulayan Ünsal, "Kaplıcamız 12 ay açık ve tedavi olma imkanı var, yaz aylarında daha kalabalık olur. Kaplıcamızın suyu selenyum ile magnezyum açısından zengindir" diye konuştu.
Tedavi otelinde, tedavi havuzları ve her türlü sosyal imkanın olduğu söylendi. Doktorlar, kaplıcada tedavi süresinin 21 gün olduğunu belirtiyor. Ayrıca hastaların yüzde 90’ı olumlu sonuç aldığı söylendi. Tesiste 8 havuz bulunuyor ve 4’ü tedavi amaçlı.
Balıklar vantuzlayarak temizliyor
Türel, hastaların günlük 8 saat havuzda tedavi olduğunu anlatarak, şunları kaydetti: "Havuzdaki suyun sıcaklığı 37 derece, vücut ısısında. İçerisinde selenyum ve silisyum mineralleri bulunmakta. Selenyum vücuttaki zehirli maddelerin atılmasını kolaylaştırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve en önemlisi de hücrelerin ve dokuların yenilenmesini sağlar. Havuzda bulunan balıklar vücuttaki ölü derilerin ve kabukların vantuz yöntemiyle temizlemesini sağlar. Balıkların dişleri kesinlikle yok, vantuzlayarak temizlerler ve ağızlarındaki mukus salgısını da bırakarak tedavi etme özelliğine sahiptirler."
Belçika’da yaşayan ve kaplıcaya tedaviye gelen sedef hastası Recep Apak, ağrılarının azaldığını söyledi.
Yüzde 90 iyileşme oranı
Bingöl'de eczacılık yapan Abdul Basri İnan da 10 yaşından beri sedef hastası olduğunu dile getirdi.
Kangal Balıklı Kaplıca'ya ilk kez 2014 yılında geldiğini ifade eden İnan, "Daha öncesinde değişik kremler, tedavi yöntemleri denedim, onların hepsi azaltmak yerine hastalığı artırdı. Kaplıcayı internetten araştırırken buldum, ilk geldiğimde 22 gün kalmıştım. Sırt, ayak ve baş bölgemde sedef çoktu, yüzde 90 iyileşmiştim ve çok az kalmıştı. 8 yıl sonra yine geldim, buradaki tedavi yöntemi yan etkisi olmayan, en ideal yöntemdir" değerlendirmesinde bulundu.
Kangal Balıklı Kaplıca'nın sağlık danışmanlığını yapan deri ve zührevi hastalıklar uzmanı Prof. Dr. Sedat Özçelik de merkezde balneoterapi uygulandığına dikkati çekti.