BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Küresel borsalar oldukça kötü hatırlayacakları bir eylül ayını geride bıraktı. Cuma günü ABD borsalarında S&P 500 ve Dow Jones Mart 2020’den bu yana en sert aylık düşüş performansını noktalamış oldu. İki endeks de 2002’den bu yana en kötü eylül ayını geçirdi. Mevsimsel eğilimlere odaklanan yatırımcılarsa bu zayıf performansın ekim ayı için ne anlama geldiğini merak ediyor.
MarketWatch’un haberine göre Dow Jones Market Data verileri özellikle zayıf geçen eylül aylarının sonrasında hisse senetlerinin nasıl bir performans gösterdiğine odaklanıldı. Ay boyunca S&P 500 Endeksi %9,34 düştü. Dow Jones ve Nasdaq endeksleri ise sırasıyla %8,84 ve %10,5 geriledi. Nasdaq 2008’den bu yana en zayıf eylül performansını gösterdi. Yüzde 7’nin üzerinde düşüşlerin görüldüğü zayıf eylül aylarına ilişkin örneklerse kısıtlı.
Mevsimsel istatistikler boğaların yanında
Son eylül ayı sayılmadığında S&P 500’ün 1928’den bu yana söz konusu dönemde 11 kez düştüğü ve bu oransal olarak %7’ye işaret ettiği görülüyor. Benzeri bir şekilde 1928’e kadar olan Dow Jones verilerine bakıldığında eylül düşüşlerinin 13 kez gerçekleştiği ve yine endeksin eylül aylarında ortalama %7 oranında düştüğü anlaşılıyor. Nasdaq Endeksi ise 1986’ya kadar uzanan tarihinde eylülde %9 oranla (6 kez) düşüş göstermiş.
Dow Jones Market Data verileri dikkate alındığında eylül ayında %7 veya daha fazla düşüşleri takip eden ekim aylarında S&P 500 Endeksi ortalama %0,53 yükseliyor ve %1,81’lik medyan getiri sağlıyor. Bu oran tüm ekim aylarındaki ortalama %0,47 ve medyan %1,03 getiri performansından daha yüksek. Habere göre eylül kayıplarının sonrasındaki ekim aylarında borsaların pozitif performans gösterme ihtimali daha yüksek. Tüm ekim ayları için yükseliş ihtimali %54,55’ken, negatif eylül aylarının ardından yükseliş ihtimali ise %57,45.
Mevsimsel modeller yeterli mi?
Borsalara ilişkin mevsimsel modeller sadece bir rehber niteliğinde. MarketWatch yazarı Isabel Wang cuma günkü yazısında birçok stratejistin ekim ayının “ayı boğan” şöhretine tereddütle yaklaşıyor. Stratejistler küresel merkez bankalarının enflasyonu bastırmak amacıyla para politikasını agresif bir şekilde sıkılaştırdığı makroekonomik ortamın olumlu mevsimsel faktörleri gölgeleyeceğini savunuyor.
Ekim aynı zamanda 1987 ve 1929 gibi tarihi borsa çöküşlerine de sahne olan bir ay. Ayrıca Ekim 2008’de eylül ayındaki %9,1’lik düşüşün ardından S&P 500 Endeksi yaklaşık %17 düşmüştü. Söz konusu düşüş Lehman Brothers’ın iflası ile tetiklenmişti.Bu arada Dow Jones Market Data verileri eylül ayında %7 veya daha fazla düşüşlerin görülmesi ardından ekimde Dow Jones'un ortalama %1,51 ve medyan %1,46 düşüş gördüğünü tespit etti. Tüm ekim ayları içinse ortalama %0,37 ve medyan %0,79 getiri performansı görülüyor. Dow Jones’un %7 veya daha fazla düştüğü eylülleri takip eden ekim aylarında endeks %46,15 ihtimalle artarken, tüm ekim ayları içinse %57,6'lık bir artış görülüyor.
Stock Trader’s Almanac verilerine göre Dow Jones, S&P 500 ve Russell 1000 endeksleri 1950 bu yana en kötü performanslarını eylül ayında gösterdi. Eylül zamanda Nasdaq Endeksi’nin 1971’den bu yana, Russell 2000’inse 1979’dan bu yana en kötü performans gösterdiği ay konumunda.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre borsa uzmanları mevsimsel istatistiklere genellikle şüpheyle yaklaşıyor. Zira söz konusu istatistikler geçmiş verilere dayanmalarıyla biliniyor. Borsaların geçmişteki performansının geleceğe ilişkin bir anlam ifade etmediği de yaygın olarak yatırımcılara hatırlatılır. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) 15 Eylül tarihinde paylaştığı bir makalede de geçmiş performansların ‘tarihsel performans bilgileri’ olduğu ve bunların ‘bir yatırım stratejisinin gelecekte nasıl performans göstereceğini tahmin edemeyeceği’ hatırlatılmıştı.