Tuğçe Tayfur’dan sonra işadamı Ali Özdemir de Burak Kalfa'yı suçladı!
İşadamı Burak Kalfa hakkındaki iddialara ve şikayetlere bir yenisi daha eklendi. Daha önce Tuğçe Tayfur'un şikayetçi olduğu Kalfa'yı bu kez de işadamı Ali Özdemir, adalete ihbar etti.
Gündem - 05-08-2023 23:50
İşadamı Burak Kalfa hakkındaki iddialara ve şikayetlere bir yenisi daha eklendi. Daha önce Tuğçe Tayfur'un şikayetçi olduğu Kalfa'yı bu kez de işadamı Ali Özdemir, adalete ihbar etti.
Tuğçe Tayfur'un eski nişanlısı Burak Kalfa hakkında çok önemli iddialar ortaya atıldı. Geçtiğimiz haftalarda Tayfur, eski nişanlısı tarafından şiddete uğradığını ve tehdit edildiğini söyleyerek suç duyurusunda bulunmuştu.
Bu sefer de işadamı Ali Özdemir kendisini gasp, tehdit ve iş yerinde alıkoyma iddiasıyla Burak Kalfa hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Özdemir, yaşadıklarını Sabah Gazetesi'nden Tuba Kalçık'a anlattı.'HAYATIM KARARDI'Özdemir, "Kalfa yüzünden çok zor günler yaşadım" diyerek şunları söyledi: "Pandemide bir ürün geliştirdim. Ürünüm Türk Patent Tasarım Enstitüsü tarafından adıma tescil edilmiştir. Dezenfektan makinesi olan bu ürün, birçok televizyon kanalına da haber olmuştur. Daha önce hiç tanımadığım Burak Kalfa, yanında 2 kişiyle birlikte 17 Temmuz 2020'de fabrikama geldi, 'Bu ürün bana ait, sattığın tüm ürünlerin bedelini bana ödeyeceksin' dedi. Ben de Türk Patent Enstitüsü'nün de içinde yer aldığı belgeleri göstererek, 'Bu ürünün üretim ve satma hakkı bana ait' dedim. Kendisi de başka bir ürün yapmış ama benimkiyle hiçbir alakasının olmadığını ona anlattım. 'Bana şirketinden hisse ve istediğim parayı vermezsen bunun bedelini canınla ödersin' diyerek beni tehdit etti ve 'Seninle yarın hesaplaşacağız' dedi. Ertesi gün yanıma, 2 kardeşiyle geldi. Beni 'Eğer yarın notere gidip, haklarını bana devretmezsen, şirketin paralarını vermezsen aileni öldürürüm' diye tehdit etti. Ben de 'Yarın gel, konuşalım' dedim. Ertesi gün yanıma kardeşleriyle tekrar geldi. Bu sefer silah zoruyla bana kendisine bir milyon dolar borcum olduğunu ve tüm haklarımı ona devredeceğime dair yazı yazıp imzalamamı istedi. Ama ben imzalamadım. Sonra bir adamını göndererek oğlumun okulunun önünden görüntülü arama yaparak 'Oğlunu alacağız ve bir daha oğlunu göremeyeceksin' dedi. Benim bu hayatta tek evladım var. Ben de onun bu tehditlerine boyun eğdim ve notere giderek tüm haklarımı devrettim."
Kendisine "Neden o süreçte şikayetçi olmadınız? Çok ciddi iddialar bunlar" diye sordum... Özdemir şöyle cevap verdi:
"Şikayetçi oldum ama maalesef bir şey çıkmadı. Bakın ben notere gidip haklarımı vererek de kurtulamadım bu adamdan. Evimi de sattırdı, mallarımın da üstüne kondu. Zarar gelmesin diye oğlumu Almanya'ya kaçırmak zorunda kaldım. Beni kendi fabrikamda işçi olarak çalıştırdı. Aylarca fabrikada hiçbir şey yokmuş gibi çalışmaya devam etmek zorunda kaldım. 3 ay gibi bir süre iş yerine gitmeyince de evimin önüne adamlarını gönderiyordu. Şirketimin banka hesabından birçok kişiye para transferi yaptı. Özellikle annesi olan Muhterem Aydın isimli kişiye yüklü miktarlarda para transferi yaptı. 6 ay daha çalıştıktan sonra bir yolunu bulup ben de Almanya'ya kaçtım. Almanya'da 3 ay kaldıktan sonra ülkeme döndüm. Bu süreçte de bana borçlu şirketi tekrar zorla devir etti. Şirketin tüm malvarlığını ve paraları annesine gönderdiğini öğrendim. Tekrar Almanya'ya döndüm. Sonra da beni dolandırıcı olmakla sosyal medyada suçladı. Tuğçe Tayfur'un haberlerini okuyunca, 'O bir kadın olarak korkmuyorsa ben niye korkayım?' dedim. Almanya'dan Türkiye'ye geldim ve elimdeki belgelerle suç duyurusunda bulundum. Derdim para, pul değil. Adalet yerini bulsun ve cezaevine girsin. Hayatımızı kararttı, beni ekmeğe muhtaç hale getirdi."'O PSİKOLOJİSİ BOZUK BİR SUÇ MAKİNESİ'Sosyal medya üzerinden hâlâ tehdit edildiğini söyleyen Özdemir, şöyle devam etti:
"Çok zor şeyler yaşadım. Kendi iş yerime el koydu, ana haberlere çıktığım fabrikamı kendi fabrikası gibi gösterdi. O kadar kötü şeyler yaşadım ki... Bakın ben 2020 yılında yılın yatırımcısı ve yüksek vergi ödeyen bir iş insanıydım. Ama şimdi Burak Kalfa yüzünden beş parasız kaldım. Kendimi çok suçladığım günler de oldu. Keşke korkmasaydım da daha önce onunla mücadele etseydim. Ama tek evladım var, ona zarar gelmesin diye Kalfa'ya boyun eğdim. Burak Kalfa denen şahıs sosyal medya fenomeni olmak için Antalya depreminde kamyonun önüne ismini yazıp yardım konvoyu gidiyor diye video çeken, daha sonra kamyonun önüne yazdığı yazıyı söken ve sadece kamyoncuya 300 TL veren, psikolojik sorunları olan bir suç makinesi. Artık olayı yargıya taşıdım. Tüm belgeleri de paylaştım. Adaletin tecelli edeceği günü bekleyeceğim. Cumhuriyet Başsavcılığına Burak Kalfa ile ilgili suç duyurusunda bulundum. Bu saatten sonra bana gelebilecek tüm olumsuz olaylardan Burak Kalfa sorumlu olacaktır. Can güvenliğimin olmadığını savcılığa bildirmiş bulunuyorum."