BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD borsaları en basit ekonomik verilere dahi aşırı tepki verir hale geldi. Wall Street Journal’ın haberinde yatırımcıların davranışları “şekere isteyen çocukların lolipop hediye edildiğinde” yaşadığı histeri ve “lolipop geri alındığında çığlık atması” ile karşılaştırılıyor.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, pazartesi günü yatırımcıları mutlu eden haber ekonomiye ilişkin zayıf verilerden kaynaklanmıştı. ABD imalat endeksi rakamları tahminlerden biraz daha zayıf geldi. Bu tablo yatırımcılarda ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz oranlarını daha az agresif bir şekilde artıracağına dair bahisler düşürdü. Wall Street tahvil ve hisse senedi satın almak için adeta sıraya girdi.
Bu mutluluğun etkisi salı gününde de sürdü. Tahvil getirileri düşmeye devam etti. Hisse senetleri iyi başladığı seansa düşen iş ilanları raporundan da destek aldı. Söz konusu rakamlar zayıf bir işgücü piyasasına işaret ediyordu.
Ancak WSJ haberine göre asıl sorun tek bir veri noktasının piyasalar için tüm işlem gününü etkileyebilecek bir güce sahip olması. Zira habere göre yatırımcıların “lolipopunun bir kez daha elinden alınması” durumunda piyasalarda yeni bir öfke nöbeti geçirebilir. Bunun da ötesinde ‘kötü haber iyi haberdir’ kalıbı ABD’de beklenen resesyonun gerçeğe dönüşmesi durumunda ‘kötü haber kötü haberdir’ haline gelebilir.
Ekonomik verilerin piyasalardaki hareketli diğer faktörlere göre daha fazla önem kazanmasının iyi bir nedeni var: FED enflasyonu yenebilmek için faiz oranlarını artırıyor ve bu süreçte ekonomiyi de yavaşlatacak. Faiz oranlarına ilişkin beklentilerse hisse senedi fiyatlarını etkileyen bir numaralı faktör konumunda.Bu makul bir sebep olarak görülebilir. Ancak ekonomik veriler aydan aya düşüş gösterirken piyasa bunu müjdeli haber olarak görüyor. En ufak bir veri kırıntısı dahi borsalardaki dalgalanmaları ve yön değişikliklerini tetikliyor. Böylelikle piyasalarda aşırı tepkiler de daha olası hale geldi.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre pazartesi günü imalat endeksi rakamlarındaki küçük bir değişimin ardından 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri %0,15 düştü. Bu düşüş yılın en sert ikinci düşüşü niteliğindeydi. Tahvil piyasasındaki en sert düşüşse geçen çarşamba İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) beklenmedik bir şekilde tahvil alım kararı açıklamasıyla gerçekleşmişti.
Pazartesi günü S&P 500 Endeksi %2,6 yükseldi. Buna karşın temmuz ayı başında imalat endeksi raporu konsensus tahminine göre yarı yarıya düşmüştü ve aynı endeks sadece %1 yükselmişti.
Haziran ve eylül aylarındaki negatif yönlü hareketler de aynı derecede aşırı derecede yüksek seviyedeydi. Beklenenden biraz daha yüksek enflasyon rakamları piyasalarda sert düşüşlere sebep oldu. Haziran ayında, şaşırtıcı derecede yüksek gelen enflasyon, iki günlük ağır bir satış dalgasına yol açtı.Eylül ayında, enflasyon %8,1 beklentilerinin üzerinde %8,3 olarak rapor edildi. İki yıllık ABD Hazinesi tahvil getirilerinin %0,19 puan artmasının ardından hisse senetlerinde %4,3’lük bir düşüş kaydedildi.
WSJ haberinde ABD borsalarının aşırı tepkileri üç sebeple açıklanıyor:
Birincisi FED’in ekonomik verileri izlemesi nedeniyle yatırımcılarında aynı verilere odaklanması. FED Başkanı Jerome Powell, FED’in modellerine güvenmek yerine güncel ekonomik verilere odaklanıldığını açıkça belirtti. 1990'ların başından bu yana politika faizleri FED toplantıları arasında ortaya çıkan ekonomik verilerden bu denli etkilenmemişti. Faiz oranları piyasalar üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğundan, oranları etkilediği düşünülen veriler de fiyatları çok fazla hareket ettiriyor. İkincisi, likidite berbat durumda. Yüksek volatiliteli piyasalar ve daha sıkı para politikası yatırımcıları risk almaya daha az istekli hale getirdi. Bu da alım satım süreçlerinde sert fiyat hareketlerinin artmasına yol açtı. Fiyatların bundan sonraki süreçte de dalgalı seyretmesi bekleniyor. Üçüncüsü, Fed'in sıkılaştırması sayesinde bir şeylerin gerçek anlamda kırılacağı konusunda genel bir korku var. Bu da tüm yatırımcıları kısa vadeli yatırımlara daha fazla odaklanmaya çekiyor ve yatırımcılar potansiyel krizlere karşı çok daha hassas hale geliyor.Kaliforniya merkezli hedge fonu firması LongTail Alpha’nın Kurucusu ve Baş Yatırım Sorumlusu Vineer Bhansali konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu ortamda kimse risk almak istemez. Zira küçük bir tweet veya aşağı yönlü küçük bir hareket bir kaos yaratabilir. Bir şeyler düşmeye başladığında kimse bunun önünde olmak istemez. “