Borsalarda ‘kayıp on yıl’ başladı mı?

featured
service

Borsalar ocak ayında sert bir düzeltme gördükten sonra, ay sonunda yaklaşık %5’lik bir sıçrama gerçekleştirdi. Yatırım bankası Stifel Baş Hisse Stratejisti Barry Bannister’a göre, bu durum “al ve tut” yatırımcıları için zorlu bir dönemin başlangıcı olabilir. Bannister ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz oranlarında artışa gitmesiyle, piyasalarda zorlu sürecin 10 yıl devam edeceğini düşünüyor.

Bannister, “al ve tut boğa dönemlerinde ideal stratejidir, ancak düşüş dönemlerinde endekste yer almak olumlu getiriler sağlamaz. Pasif yatırımcılar zorluk çekecek” dedi. Fortune’un haberine göre genellikle S&P 500 gibi endekslere yönelik yatırımları bulunan pasif yatırımcılar, son on yılda yıllık ortalama %13’ün üzerinde getiriler elde etti. Ancak piyasalar en sabırlı oyunculara her zaman nazik davranmadı. Geçmişe bakıldığında 20 yıllık toplam borsa getirilerinin her zaman pozitif olduğu görülüyor. Ancak Bannister pasif yatırımcıların para kaybettiği ve 10 yıl kadar sürebilen dönemlerin de olduğuna dikkat çekti. Bannister geride bıraktığımız on yılda pasif yatırımların üstün performansının sona ermiş olabileceğini söylerken, son 40 yılın en yüksek enflasyonu, yükselen jeopolitik gerilimler ve artan düzenleme baskılarının hisse yatırımcılarının reel getirilerini eriteceğine dikkat çekti. Bannister, “arz ve talep dengesi devam ettikçe, tedarik zinciri sorunları da yaşanmaya devam edecek. Jeopolitik rekabet, para birimleri, hükümet borçları, popülizm ve düzenleme baskıları da sürecek” dedi.

Bannister daha önce de “kayıp on yıl” tahmininde bulunmuştu…

Bu tahmin Bannister’ın ilk “kayıp on yıl” öngörüsü değil. borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre Stratejist 2018 yılında da pasif yatırımcıların zorlu bir döneme başladığını söylemiş ve 2019 yılının devamında on yıllık bir düşüşü de beraberinde getirecek bir resesyon yılı olduğunu ifade etmişti. Ancak bu tahmininde yanıldı. Hisseler o dönemden bu yana oldukça yüksek performans gösterdi. S&P 500 endeksi 2018 yılında %31, 2020 yılında %18 ve 2021 yılında ( yükseldi.

Bannister o dönemde, şimdi olduğu gibi FED’in tarihin en düşük seviyelerinde seyreden faiz oranları ve parasal genişleme politikalarıyla ekonomiye enjekte ettiği milyarlarca dolar aracılığıyla hisseleri balon alanına sürüklediğini iddia etti. Ünlü stratejist, FED’in desteğini piyasalardan çekmeye başlamasının bir bedeli olacağını öne sürdü. Bannister 2018 yılında CNBC’ye yaptığı açıklamada, “merkez bankaları hisse fiyatlarını yükseltti. Bunun bedeli gelecek on yılda yatay seyredecek hisse fiyatları olacak” ifadesini kullandı. 2018 ve 2019 yılları arasında FED faiz oranlarını yaklaşık %2,5 seviyesine yükseltti ve S&P 500’ün getirileri 2018 yılında eksiye dönmedi. Ancak 2020’nin ilk dönemlerinde korona virüs pandemisinin başlangıcında, FED faiz oranlarını neredeyse sıfır seviyesine indirdi ve hisseler buna güçlü bir yükselişle yanıt verdi. Şimdi, FED yeniden faiz oranlarını yükseltmeye başlarken ve parasal genişleme politikalarını sonlandırırken, Bannister yeniden “kayıp on yılın” başladığını düşünüyor.

Ancak bu dönemde, Bannister jeopolitik rekabet ve devam eden tedarik zinciri sorunlarının, hisse yatırımcılarının zorlu sürecinde etkili unsurlar arasında olacağını belirtiyor.

Bannister bu kez yalnız değil

Goldman Sachs analistleri yakın zamanda pasif yatırımcılar için “kayıp on yıl” uyarısında bulundu. Analistler özellikle de geleneksel %60 hisse, %40 tahvil yapısına sahip olan portföylerin darbe alacağını açıkladı. Klasik 60/40 modeli portföyler 2022 yılında düşük faiz oranları ve enflasyonun tahvil getirilerini eksiye çevirmesiyle yaklaşık %7 düşüş gösterdi. Morningstar’a göre, 2000 yılından bu yana 60/40 portföyüne sahip pasif yatırımcılar yıllık yaklaşık %7,5 getiri elde etti. Ancak bu dönem sona erdi. 2000’li yılların “kayıp on yılında” 60/40 portföyler yıllık yalnızca %2,3 getiri sağladı ve enflasyona göre düzenlenmiş şekliyle değer kaybetti. Ancak bu zararlar bir sonraki on yılda telafi edildi. Goldman analistleri, ayı piyasası dönemlerinde pasif yatırım tuzağından kaçınmak için, yatırımcıların hammadde, emlak ve altyapı gibi “gerçek” varlıklara odaklanması gerektiğini söyledi. Aynı zamanda portföylerde çeşitliliğin de artırılması tavsiye edildi.

Yatırım şirketi KKR analistleri, yatırımcıların güçlü getiriler için piyasalarda aktif katılımcılar olarak yer almaları ve riskten kaçınmamaları gerektiğini söyledi. KKR Küresel Makro, Bilanço ve Risk Başkanı Henry McVey, “mevcut kriz kayıp riski, volatilite ve korelasyon gibi risk parametrelerini değerlendirmeyi zorlaştırıyor. Bu arka plan yatırımcıların bekledikleri getirileri elde etmeleri için daha fazla risk alması gerektiğini gösteriyor” dedi.

Borsalarda ‘kayıp on yıl’ başladı mı?