2 milyar yükümlülüğü olan Yayla Agro Gıda borsaya geliyor
2 milyar yükümlülüğü olan Yayla Agro Gıda -9.80 lira sulanma etkisiyle borsada yeni ortak arıyor. Halka arzdan önce bedelsiz sermaye artırımı yapan şirketin kilit denetim konularından biri, ticari alacaklar...
Yayla Agro Gıda Sanayi Ticaret (#YYLGD)11 Mayıs'tan itibaren üç gün süreyle halka arz edilecek. Sermayesi 430 milyon liradan 472 milyon liraya yükseltilerek bedelli sermaye artırımından elde edilecek 42 milyon 600 bin adet hisse halka arz edilecek.
Aynı zamanda da şirketin yüzde 100 hissedarı konumundaki Hasan Gümüş’ün 28 milyon 400 bin adet hissesi satılacak. Yani toplamda 71 milyon adet nominal değerli hisseler halka arz edilecek. Hisse başına da 12.50 lira değer biçildi. Bu da halka arz büyüklüğünün 887 milyon 500 bin lira olduğun anlamına geliyor.
Halka arzda 532 milyon 500 bin lira şirketin kasasına girecek, 355 milyon lira da patron Hasan Gümüş’ün cebine gidecek.
Şirketin mali yapısıyla ilgili bir önemli detay ise kısa süre önce bedelsiz sermaye artırımı yapmış olması.HALKA ARZDAN ÖNCE BEDELSİZ YAPMIŞ3 Şubat 2022 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla şirket, 300 milyon lira olan sermayesini iç kaynaklardan karşılanmak suretiyle 130 milyon lira artırarak 430 milyon liraya çıkardı.
Şirketin bağımsız denetim raporları incelendiğinde dikkat çeken noktalardan biri yüksek miktarda yükümlülüklerin olması.
Toplamda 2 milyar yükümlülüğü bulunan şirketin kısa vadeli finansal borçları 1 milyar 197 milyon lira. Bunun 1 milyarlık kısmı ise banka kredisi. Uzun vadeli finansal borçlar ise 426 milyon lira. Bunun da neredeyse tamamı banka kredisi.
Bu arada 31 Arılık 2021 itibarıyla banka kredilerine karşılık verilen ipotek miktarı 811 milyon 758 bin lira.
Şirketin halka arz öncesi mali yapısında dikkat çeken diğer bir kalem ise kar rakamı. 2019 yılında 49 milyon lira kar eden şirket 2020 yılını 25 milyon karla kapatıyor. Halka arz öncesi bilançoda ise kar rakamı bir anda 418 milyon liraya çıkıyor.SULANMA ETKİSİ -9.80 LİRATam halka arz öncesi Gmc Solar Enerji’ye 175 milyonluk ilişkili taraf satışı gerçekleştiriliyor. Şirket ortağı Hasan Gümüş’e 72 milyonluk ilişkili taraf satışı gerçekleştiriliyor. Bir de ilişkili taraflara 180 milyon liralık sabit kıymet satışı gerçekleştiriliyor.
Şirketin izahnamesinde yer alan bilgilere göre, arzdan pay alacak yeni ortaklar için pay başına sulanma etkisi -9.80 lira olacak. Çünkü, şirketin halka arz öncesi defter değeri 1.79 lira, halka arzdan sonra ise 2.70 lira olacak.KİLİT DENETİM KONUSU: TİCARİ ALACAKLARBağımsız denetim raporunun girişinde yer alan Kilit Denetim Konusu başlıklı bölümde ise ilk olarak ticari alacaklara dikkat çekiliyor.
Bağımsız denetim şirketini analistleri, “Ticari alacaklar değer düşüklüğü karşılıkları” başlığı altında şu notu düşüyor:
“31 Aralık 2021, 2020 ve 2019 tarihleri itibarıyla finansal durum tablosunda sırasıyla 284.431.995 TL, 245.469.837 TL ve 238.556.255 TL tutarlarında ticari alacaklar bulunmaktadır. Ticari alacaklar finansal durum tablosundaki toplam varlıkların 31 Aralık 2021, 2020 ve 2019 tarihleri itibarıyla sırasıyla %10, %15 ve %21 nispetinde pay oluşturduğu için, önemli birer bilanço kalemi olarak değerlendirilmektedir.
Ayrıca, ticari alacakların tahsil edilebilirliği Şirket’in, işletme sermayesi yönetimi için önemli unsurlardan bir tanesidir ve yönetimin önemli yargılarını ve tahminlerini içerir. Ticari alacaklar için tahsilat riskinin ve ayrılacak karşılığın belirlenmesi veya özel bir ticari alacağın tahsil edilebilir olup olmadığının belirlenmesi önemli yönetim muhakemesi gerektirmektedir.
Şirket yönetimi bu konuda ticari alacakların yaşlandırması, Şirket avukatlarından devam eden davalara ilişkin rapor alınarak devam eden dava risklerinin incelenmesi, kredi riski yönetimi kapsamında alınan teminatlar ve söz konusu teminatların nitelikleri, cari dönem ve bilanço tarihi sonrası dönemde yapılan tahsilat performansları ile tüm diğer bilgileri değerlendirmektedir.
Tutarların büyüklüğü ve ticari alacakların tahsil edilebilirlik değerlendirmelerinde gerekli olan muhakeme ve TFRS 9’un getirmiş olduğu uygulamaların karmaşık ve kapsamlı olması dolayısıyla, ticari alacakların mevcudiyeti ve tahsil edilebilirliği hususu kilit denetim konusu olarak değerlendirilmektedir.”