2021 gelişen ülkelerin yılı olacak
Türkiye’ye karşı Yabancı yatırımcının güveninin tekrar arttığını vurgulayan Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Yılmaz Arısoy, Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişmekte olan ülkelere 2021’de çok daha yüksek ilgi olacağını belirtti.
Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Yılmaz Arısoy son dönemlerde yabancı yatırımcı güveninin tekrar artış gösterdiğine dair işaretler olduğunu dile getirerek “Bunları gerek Eurobond fiyatlarında gerekse ülke risk primini yansıtan CDS primlerindeki iyileşmede net bir şekilde görebiliyoruz” dedi. Arısoy, küresel kurumsal yatırımcılar arasında gelişmekte olan ülkelerde alınan pozisyonlar, aşırılıktan uzak ve gelişmiş ülkelere nazaran çok daha düşük seviyelerde olduğuna dikkat çekerek “Bu durumun da önümüzdeki dönemde normalleşmesi beklenebilir” dedi.
Aşının da yardımıyla küresel ekonomideki normalleşme, gelişmekte olan ülkelerin performansında da normalleşmeyi beraberinde getireceğini belirten Arısoy şunları söyledi: “Bu ekonomilerdeki normalleşme bizce şubattan beri geçerli olan trendlerde tam tersi yönde bir değişim getirecektir. Dolayısıyla gelişmiş-gelişmekte olan ülke ayrımından bakacak olursak gelişmekte olan ülkelerin daha iyi bir performans göstermesini bekliyoruz. Sektörel bazda ise bizde ve küresel bazda da gördüğümüz trendlerde tersine dönüş beklentisindeyiz. Yani ekonomi ve piyasalarda ön plana çıkacak olan sektörlerin şubattan bu yana geride kalan havayolları, bankacılık ve enerji sektörlerinde bir yükseliş bekliyoruz. Bu yönde fiyatlamalarda ilk sinyaller de piyasalardan son günlerde gelmeye başladı. Ekonomideki değişimin de bu sektörler lehine gelişeceğini düşünüyoruz.”
Türk Lirası özel sektör tahvil ihraçları piyasasının bu yıl geçen yıllara kıyasla durgun geçtiğini dile getirerek banka dışı finans sektöründe geçen yıla göre yarı yarıya, reel sektörde de geçen yılın hacminin yüzde 60’ı düzeyinde ihraç olduğunu belirtti. Arısoy, reel sektördeki düşüşün arz kaynaklı olduğunu söyleyerek ihraççıların tahvil yerine banka kredilerine yöneldiğini belirtti. Ancak normalleşme adımlarıyla birlikte Arısoy reel sektörde kredi maliyetlerinin artmasıyla yeniden tahvil ihraçlarına ilginin büyüyeceğini vurguladı.
Arısoy, kasım sonu itibariyle bu yıl gerçekleşen toplam ihraç tutarının 184 milyar TL düzeyinde olduğunu ve geçen yılın aynı döneminde bu tutarın 194 milyar TL olduğunu kaydetti. Arısoy’un verdiği bilgiye göre bu yılki ihraçların 158 milyar TL’lik kısmı bankalardan geldi. Geçen yılki banka ihraç hacimlerine göre yüzde 4’lük bir düşüş var. Ayrıca banka dışı finans sektörü ve reel sektör işlemlerinde de hacimler daraldı. Banka dışı finans sektöründe kasım sonu itibariyle 20 milyar TL’lik hacim gerçekleşirken, geçen seneye göre yaklaşık yarı yarıya bir azalma görüldü. Reel sektör ihraç tutarı da 6 milyar TL ile geçen sene aynı dönemdeki 10 milyar TL’lik hacmin yüzde 60’ı düzeyinde seyretti.Fiyatlamalar tahvil lehine değişiyorReel sektörün ihraç hacmindeki düşüşün daha çok arz kaynaklı olduğuna işaret eden Arısoy, şunları söyledi: Kredi fiyatlamalarının özellikle aktif rasyosu uygulamasından sonra tahvil fiyatlamalarına göre düşük seyretmesi, ihraççıları tahvil yerine banka kredilerine yöneltti. Mevcut koşullarda, fiyatlamaların tahviller lehine değiştiğini gözlemliyoruz. Talep tarafında ise mevduatlara getirilen stopaj indirimi tahvillerin ve yatırım fonlarının cazibesini bir miktar azaltsa da bu geçici bir etki olacak. Dolayısıyla bu yılın geri kalanı ve 2021 için tahviller tarafında daha olumlu bir tablo bekliyoruz. Kasım sonunda aracılık ettiğimiz Tüpraş’ın 500 milyon TL’lik 2 yıl vadeli tahvil ihracının da bu olumlu beklentimizi teyit ettiğini görüyoruz.”Aracı kuruluşlar için altın yıl olduYapı Kredi Yatırım olarak 2020 yılında toplam 13.7 milyar TL tutarında borçlanma aracı ihracına aracılık ettiklerini kaydeden Arısoy, reel sektör ve banka dışı finansal kurumlarına yönelik 28 işlemde ülkemiz ekonomisine 2.7 milyar TL fon sağladıklarını belirtti.
Yatırımcılarının sermaye piyasalarına ilgisinin pandemiyle birlikte artmasıyla 2020 yılının aracı kurumlar için altın bir yıl olduğunu söyleyen Arısoy, “Pandemi nedeniyle yaşanan olumsuz koşullara rağmen sektör 2020 yılını rekor büyüme ile tamamlayacağa benziyor” dedi.Y ve Z kuşağı yatırıma geldiYatırımcı ve aracı kurumlar açısından da oldukça hareketli geçen pandemi döneminde sermaye piyasalarına olan ilginin arttığını kaydeden Arısoy, “Bu süreçte borsayla ilk defa tanışan yeni yatırımcıların bir kısmı zaman zaman piyasaları kolay ve hızlı bir şekilde kâr edilen, heyecanı yüksek bir yer olarak görüyorlar. Fakat yatırım çok ciddiye alınması gereken bilgi ve emek isteyen bir konu. Herhangi bir yatırım yapılırken kısa vadede kolay para kazanma hevesi yerine büyük resme odaklanılmalı. Bu alanda uzmanlaşmış kişilere danışarak lisanslı, saygın kurumlarla temas halinde olunması da bizce çok önemli” dedi. Bu dönemde müşteri sayılarının yüzde 135 artış gösterdiğini dile getiren Arısoy, “Dijital mecraları, her türlü ihtiyaçları için oldukça etkin kullanan Y ve Z kuşaklarının da bu dönemde hisse senedi piyasalarına olan ilgileri ve merakları giderek artmaya devam etti. Yapı Kredi Yatırım olarak 2020 yılı hesap açılışlarımızı incelendiğimizde ise 20 – 39 yaş grubunun payının yaklaşık yüzde 70 olduğunu gözlemledik” dedi.