ABD tahvil piyasalarında resesyon uyarısı
ABDde geçtiğimiz gün 16 yıl sonra ilk kez 30 yıllık tahvil getirileri 5 yıllık hazine bonosu getirilerinin aşağısına düştü. Wall Street söz konusu piyasa hareketini resesyon işareti olarak algılıyor
ABD Merkez Bankası’nın (FED) faizleri sert bir şekilde yükselteceği haberlerinin ardından Pazartesi günü tahvil piyasalarında ABD ekonomisine ilişkin resesyon riskinin arttığına işaret eden önemli bir gelişme yaşandı.
5 yıllık ABD Hazinesi bonosu getirileri 16 yıl sonra ilk kez 30 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirilerinin üzerine çıktı. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre Wall Street ve diğer finans merkezleri söz konusu piyasa hareketini resesyon işareti olarak değerlendirdi. Tahvil getirilerindeki ters hareket ABD’de tarihsel olarak keskin ekonomik durgunlukları işaret eder.
Insider’In haberine göre ticaret platformu Exinity’nin Baş Borsa Stratejisti Hussein Sayed konuyla ilgili açıklamasında, “Getiri eğrilerinin tersine dönmeye başlaması, genellikle yatırımcıların ekonomik toparlanma hikayesine olan güvenlerini kaybettiklerinin ve şimdi önümüzdeki birkaç çeyrekte bir yavaşlamaya veya muhtemelen bir resesyona hazırlandıklarının bir işaretidir” ifadelerine yer verdi.
Fiyatların tersi yönde hareket eden tahvil getirileri, 2022'de FED'in faiz oranlarını yükseltmeye başlamasıyla çarpıcı bir şekilde yükseldi. ABD Merkez Bankası Mart ayı başlarında gerçekleşen para politikası toplantısında federal fon faiz oranlarını 25 baz puan artırarak %0,25 ile %0,50 arasına yükseltmişti.
Artan faiz oranları yatırımcıları tahvil yatırımlarından daha yüksek getiri talep etmeye itiyor ve bu da getirileri yukarı, fiyatları da aşağı çekiyor.
Geçtiğimiz hafta FED’den gelen şahin yöndeki açıklamaların ardından piyasalar merkez bankasının daha sert bir şekilde faiz artırımı yapmaya başlayacağına inanıyor. Wall Street bankası Citi, Cuma günü yaptığı açıklamada, FED yetkililerinin gelecekteki dört para politikası toplantısında faiz oranlarını 50 baz puan artırmalarını beklediğini söyledi. Söz konusu beklentiler pazartesi günü politika faiz oranlarındaki değişime karşı en hassas varlıklar olan kısa vadeli tahvil getirilerindeki yükselişleri körükledi.Bununla birlikte, uzun vadeli ABD tahvillerinin getirileri daha kısa vadeli tahvillerdekiler kadar keskin bir şekilde yükselmedi. Bu da yatırımcıların tahvil getirilerini etkileyen bir diğer önemli faktör olan enflasyon ve faiz artışları sebebiyle gelecekte ABD ekonomisini yavaşlayacağını öngördüğünü işaret ediyor.5 yıllık ABD Hazinesi bonosu getirileri Pazartesi günü %2.671'e kadar tırmandı. 30 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri ise aynı süreçte %2,647 seviyesinde işlem görüyordu. Söz konusu ters hareketle birlikte ABD ekonomisine ilişkin olumsuz beklentilerin piyasalarda görünür hale geldi. 30 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri daha sonraki süreçte yükselişe geçti ve 5 yıllık ABD Hazinesi bonosunu geride bıraktı.
Bono ve tahviller arasında en yakından izlenen ilişki ise 2 yıllık ABD Hazinesi bonosu ile 10 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri arasında. Bank of America'ya göre bu iki hazine varlığı arasında getirilerin terse dönmesi son 13 resesyonun 10'unun habercisi oldu. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, Salı günü itibariyle 2 yıllık ABD Hazinesi bonosu getirileri %2,41, 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri ise %2,49 seviyesinde. İki hazine varlığı arasındaki getiri farkınınsa %0,07 civarında hareket ettiği görülüyor.
Ancak pek çok analist tahvil piyasasının tahmin gücü konusunda şüpheci ve ABD'de resesyon olasılığının düşük olduğunu söylüyor. Ekonomistlerin büyük bir kısmı, merkez bankasının tahvil piyasasına müdahalelerinin artık güvenilir bir gösterge olmadığını söylüyor.
UBS Küresel Servet Yönetimi Baş Ekonomisti v, "Tahvil getiri eğrisinin tahmin gücü gerçekten işe yaramıyor. Küresel olarak, ters verim eğrileri her zaman gerçekleşir ve bir resesyon belirtisi olmaz" ifadelerine yer verdi.
Ancak Donovan yine de resesyon risklerinin arttığına dikkat çekti. Donovan açıklamasında "Bunlar istisnai zamanlar ve ekonominin yeniden açılmasıyla kazanılacak ivme resesyon risklerini azaltacaktır" öngörüsünde bulundu.