Stil yarışması ile ünlenen Bahar Candan - Nihal Candan kardeşlerin de içerisinde yer aldığı şebekenin, 'Sazan sarmalı' yöntemiyle sözde kamu kurumlarından aldıkları araçları yüzde 25 indirimli bir şekilde vatandaşlara satma vaadinde bulundukları belirlendi. Bahar Candan'ın örgütün gizli muhasebecisi ve kasası olduğu saptanırken, çetenin bu yöntemle yaklaşık 41.5 milyon vurgun yaptığı belirlendi. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, "dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçlaması yöneltilen Bahar ve Nihal Candan (Gülnihal Çiçek) kardeşlerin de arasında bulunduğu 22 şüpheliyle ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Savcılık, 22 şüphelinin bulunduğu iddianameyi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Sabah'tan Huzeyfe Atıcı'nın haberine göre savcılık, Bahar Candan'ın "Suç örgütüne üye olma ve örgüt faaliyeti kapsamında kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçundan 2 kez olmak üzere 14 yıldan 44 yıla kadar cezalandırılmasını isterken, geçtiğimiz ay serbest bırakılan Nihal Candan'ın (Gülnihal Çiçek) ise aynı suçlama kapsamında 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istendi.
VURGUNUN MİKTARI 41 MİLYON 526 BİN LİRA
İddianameye göre suç örgütünün lideri 'Kaan' kod adlı ihraç polis memuru Onur Apaydın ve İlker Oflu'ydu. 'Sazan sarmalı' yöntemiyle sözde kamu kurumlarından aldıkları araçları piyasa fiyatlarından yüzde 25 indirimli bir şekilde vatandaşlara satma vaadinde bulunan çetenin, 35 farklı eylemde yaklaşık 41 milyon 526 bin lira dolandırdığı ortaya çıktı. Bahar Candan'ın örgütün gizli muhasebecisi ve kasası olduğu saptanırken, hem Bahar hem Nihal Candan'ın sosyal medyada yüksek takipçiye ulaşması ve ekran yüzü olmaları nedeniyle mağdurların şebekeye güven duymasına neden oldukları vurgulandı.
BAHAR CANDAN GİZLİ KASAYDI
Tutuklu bulunan Bahar Candan'ın, suç örgütünün hiyerarşik ve organik yapısı içerisinde yer aldığı vurgulanan iddianameye göre Candan, örgütün gizli kasasıydı. Örgüt toplantılarına katılan Candan, 2 ayrı dolandırıcılık vakasına bizzat karıştı. Televizyon programlarında ve sosyal medyada sıkça yer alması nedeniyle ekran yüzü olan Candan, tıpkı kardeşi gibi mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadı.
MAĞDURLARI ÖRGÜTE DAHİL ETMEYE ÇALIŞTILAR
Candan kardeşlerin de katıldığı toplantılara katılan mağdurların, kendilerini seçkin bir gruba dahil edildikleri hissi verildi. Bu yolla gruba sonsuz güven duyulması sağlandı. Oluşturulan güvenle mağdurlardan yüksek meblağlı araç siparişleri alındı. Mağdurların sosyal çevresine ulaşıldı ve çevresinden de aynı şekilde araç siparişi alındı. Mağdurlar devamında ise örgüt içerisine çekilmeye çalışıldı.
BANKACILIK FAALİYETLERİ ONUN ÜZERİNDEN YÜRÜDÜ
Bahar Candan, iddianameye göre örgüt lideri Onur Apaydın'la çok yakındı. Soruşturma kapsamındaki ilk yapılan 4 Mayıs 2023 tarihli operasyonda Apaydın gözaltına alındığı sırada bile yanında bulunuyordu. Bu durum o dönemki kolluk görevlilerinin tuttuğu tutanağa da yansıdı. İddianameye göre Bahar Candan, örgütün bankacılık, nakit para işlemleri ya da sanal para ödemelerini kendi hesabı üzerinden gerçekleştirdi. Candan bu nedenle iddianamede, 'gizli muhasebecisi ve kasa' olarak konumlandırıldı. Bu yolla Candan'ın suç gelirlerini akladığı vurgulandı.
ÖRGÜT TOPLANTILARINA KATILDI
İddianameye göre tutuksuz yargılanan Nihal Candan da çeşitli televizyon programlarına katılarak ünlü olduktan sonra magazin programlarına da katıldı. Instagram ve sosyal medyada çok sayıda takipçiye ulaştı. Ekran yüzü haline gelmesinden dolayı, suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik olarak düzenlenen özel toplantılara katılarak, mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadı. Toplantılara davet edilen mağdurların, içerisinde Candan'ın da bulunduğu ünlü kişilerin ve kamu görevlilerinin de olduğu cemiyet hayatından seçkin bir gruba ait olduğunu düşündürüldü.
NİHAL CANDAN MAĞDURLARA GÜVEN AŞILADI
Mağdur kişilerin bu yolla gruba sonsuz güven duyması aşılandı. Bu güvenle mağdurdan yüksek meblağlı araç siparişleri alındı. Sosyal çevresine ulaşıldı ve çevresinden de aynı şekilde araç siparişi alındı. Devamında ise mağdur örgüt içerisine çekilmeye çalışıldı. Nihal Candan'ın bu şekilde örgütün hiyerarşik ve organik yapısı içerisinde yer aldığı ve dolandırıcılık suçuna iştirak ettiği belirtildi.
HERŞEYDEN HABERDARDI
Bahar Candan'ın el konulan telefonunda yapılan incelemeler ile mağdur ve şüphelilerin verdikleri ifadelerle, operasyon tarihine kadar örgüt lideri Onur Apaydın ile yakın irtibatlıydı. Candan, bu kişinin ihraç polis memuru ve hakkında yakalama kararı bulunduğunu, sahte kimlik kullandığını bilmesinden dolayı teknik takip uygulamasına yönelik de tedbirli davrandı. Candan'ın bu şekilde örgütün gizliliğine de riayet ettiği vurgulandı.
UCUZA ARAÇ KURNAZLIĞI
İlk aşamada, mağdurlara, tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra, vergi dairesi, icra dairesi, TMSF gibi resmi kurum ve kuruluşlarla yakın ilişki içerisinde olduklarını, kurum birim amirleri vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıkları anlatılıyordu. Çete üyeleri, mağdurlara whatsapp uygulaması üzerinden araç ve fiyat listesi bile göndermişti.
ARAÇ BEDELLERİNİN YÜZDE 10'U PARAVAN FİRMALARINA
Araç teklifinde bulundukları, gönderilen listeden beğendiği araçları almak isteyen mağdurlarla anlaşma sağladıkları vurgulanan iddianameye göre, anlaşmanın tamamlanması sonrasında öncelikle araç bedeli ve komisyon olarak araç bedelinin yüzde 10'u oranında bedeli, peşin olarak aracı şirket olduğunu söyledikleri paravan firmaların hesabına göndertiyorlardı.
VAAT EDİLEN ARAÇLARI TESLİM ETMEDİLER
İddiaya göre, şebeke mağdurlardan araç ücretleri ve komisyon bedellerini peşin olarak aldıktan sonra çeşitli bahaneler öne sürerek vaat ettikleri araçları teslim etmiyordu. Aldıkları paralarla kayıplara karıştıkları mağdur isimlerin ifadelerinde kendisine yer buldu.