Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, gazeteci Fatih Altaylı'nın Borsa manipülasyonu ve Monaco iddialarına cevap verdi.

Sosyal medya üzerinden paylaşım yapan ve hukuki işlemleri başlattığını belirten Mumcu, 'Bahsi geçen tarihte Monaco’da değil, Erzincan’daydım. Sen de zaten valilikteki bayramlaşma programında yayınlanan fotoğrafları gördükten sonra kendi yalanını düzeltmek zorunda kaldın. Borsa manipülasyonu ile ilgili iddialarının doğru olmadığını, yani ‘yalan’ olduğunu sen de biliyorsun. Bizim verilemeyecek hiçbir hesabımız yok. Varsa belgen yayınlarsın. Ama böyle bir belge olmadığını sen de çok iyi biliyorsun. İstersen suç duyurusunda bulun, varsa belgen sun şeffaf bir biçimde her şeyi kendi gözünle de gör. Gerçi görsen de yalanlarına devam edersin. Malum ‘yuva yapma’ meselesi…'' ifadelerini kullandı.

Mumcu'nun açıklamaları şu şekilde; 'Yalanı diline yuva yapanlar, kendi yalanını ertesi gün düzeltse de, biraz zaman geçtikten sonra tekrar yalan söylemeye başlar… İşte bu türün örneklerinden biri olan @fatihaltayli senin aklın hala Monaco’da kalmış…

1-Bahsi geçen tarihte Monaco’da değil, Erzincan’daydım. Sen de zaten valilikteki bayramlaşma programında yayınlanan fotoğrafları gördükten sonra kendi yalanını düzeltmek zorunda kaldın.

2-Borsa manipülasyonu ile ilgili iddialarının doğru olmadığını, yani ‘yalan’ olduğunu sen de biliyorsun. Bizim verilemeyecek hiçbir hesabımız yok. Varsa belgen yayınlarsın. Ama böyle bir belge olmadığını sen de çok iyi biliyorsun. İstersen suç duyurusunda bulun, varsa belgen sun şeffaf bir biçimde her şeyi kendi gözünle de gör. Gerçi görsen de yalanlarına devam edersin. Malum ‘yuva yapma’ meselesi…

3-Görevimiz gereği zaten rutin şekilde şahsım ve aile fertlerimle ilgili gerekli inceleme ve denetimler yapılıyor.

BİR ÖRNEKLE AÇIKLADI

 

4-Altaylı, son olarak bu sendeki ‘yuva yapma’ meselesini şöyle özetleyebilirim:

Adamın biri "Kurban" konusunu anlatıyormuş:"Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a dua etmiş ve ’Yarabbim bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’demiş... Dua tutmuş; Davut, kızının adını Ayşe koymuş... Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve ’Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et’ demiş..." Dinleyenlerden biri dayanamamış: "Yahu bunun neresini düzelteyim... Hz. Davut değil Hz. İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, kurban edilen de keçi değil koç olacaktı!"

Senin isminin ve tutumunun devlet ve millet nezdinde çok kıymetiharbiyesi olmayabilir ancak benim ismim ve soy ismimin taşıdığım misyon ve temsil ettiğim kurum nedeniyle önemi var. En ufak bir leke gelmesine müsaade edemem.

Bu nedenle sosyal medya üzerinden yayılan deli saçması yalanlara aynı yöntemle cevap vermek istemedim ve gerekli hukuki işlemleri başlattım. Ancak bu noktada bardak taştı. İftiracılar iftiralarını kanıtlasınlar hodri meydan…