T24'den Çiğdem Toker'in haberine göre, Bayburt Grup patronu Abdurrahman Şentürk'ün nitelikli dolandırıcılık ve senet sahteciliği suçlarından aldığı hapis cezaları için elbette istinaf ve temyiz yolları açık.
Ancak Şentürk'ün şirketlerinin bu kararın ardından yeni kamu ihaleler alıp alamayacağını izleyip göreceğiz Aralarında Agrobay Seracılık şirketinin de yer aldığı çok sayıda şirketi bünyesinde bulunduran ve özellikle son 10 yıldır devletten ulaştırma alanında milyarlık ihaleler alan Bayburt Grubu'nun patronu Abdurrahman Şentürk, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılandığı davada, toplam 7 yıl hapis cezasına mahkûm oldu.
Şentürk'ün cezaları Türk Ceza Yasası uyarınca indirime tabi tutularak toplam 6 yıla düşürüldü. Ancak kamu görevi, seçilme ve vakıf dernek yöneticiliği gibi belli haklardan yoksun bırakılmasına ilişkin madde de uygulandı. Abdurrahman Şentürk'ün, Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Güngör Şentürk, Mehmet Sait Yıldız ile birlikte yargılandığı kamu davasında, gerekçeli karar geçtiğimiz günlerde çıktı.
Bayburt Grubu'nun patronu Abdurrahman Şentürk'e Erdoğan Tarafından ödül verilirken. (2015)
"Suç kasten işlendi"
Mahkeme Abdurrahman Şentürk'ün resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin mahkemece sabit görüldüğü belirtilerek, sosyal durumu, suç konusunun önem ve değeri ile suç işleme saiki dikkate alınarak 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza, sanığın geleceği üzerindeki olası etkisi dikkate alınarak takdiren 2 yıl 6 aya indirildi. Mahkeme, Şentürk'ü, suçu kasten işlediği için de TCK'nın 'belli hakları yoksun bırakma' başlıklı 53. Maddesinde sıralanan haklardan yoksun bırakılmasına karar verdi.
Bayburt Grubu patronu Abdurrahman Şentürk, bu davanın müdahili olan Mustafa Öztaş'a karşı işlendiği belirlenen ve "kamu kurum ve kuruluşların, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" olarak tanımlanan nitelikli dolandırıcılık suçundan da 4 yıl hapis, 4300 gün de adli para cezasına çarptırıldı. Mahkeme bu cezada da aynı gerekçeyle indirim yaparak hapis cezasını 3 yıla, adli para cezasını da 3500 güne düşürdü. Sanığın ekonomik ve diğer şahsi hallerine göre 50 TL'den 175 bin TL adli para cezasına dönüştürdü. Karara göre Abdurrahman Şentürk'ün bu para cezasını aylık taksitler halinde 20 eşit taksitte ödemesi gerekiyor.
Abdurrahman Şentürk ile birlikte iştirak halinde suçu işlemekten yargılanan (Bayburt Grubu Yönetim Kurulu üyesi) Güngör Şentürk de resmi belgede sahtecilik suçundan 3 yıla hapis cezasına mahkûm oldu. Bu ceza TCK uyarınca 2 yıl 6 aya indirildi. Güngör Şentürk için de belli haklardan yoksun bırakma maddesi uygulandı. Güngör Şentürk de Abdurrahman Şentürk gibi, davaya katılan Mustafa Öztaş'a karşı üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçundan c(Kamu Kurum ve Kuruluşların vb. Tüzel Kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık) 4 yıl hapis ve 4300 gün adli para cezasına mahkûm oldu. Hapis cezası 3 yıl 4 aya, para cezası da 3500 güne indirildi. Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi bu davada Şentürk ile iştirak halinde suçtan yargılanan Mehmet Sait Yıldız'ın da resmi belgede sahtecilikten 3 yıl, nitelikli dolandırıcılık suçundan 4 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi. (K: 2024/68) Bu cezalar da aynı şekilde indirime tabi tutuldu. Davada yargılanan Ahmet Şentürk, her iki suçtan da inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat etti. Ne olmuştu? Dosyaya yansıyan bilgi ve anlatımlara göre Bayburt Grubu şirketlerinden birinde bir süre çalışmış olan Mustafa Öztaş, parasının ödenmediği gerekçesiyle bundan 10 yıl önce alacakları için yargı yoluna başvurdu. İcraya gitti. Ancak bu başvuru daha sonra kendisine senetle icra takibi olarak geri döndü. Şirketten alacaklı olan Öztaş'ı, şirkete 30 milyon TL borçlu olarak gösteren senetin Mustafa Öztaş elinden çıktığı iddia edildi. Buna ilişkin bilirkişi raporunda imzası bulunan Ali Arabacı'nın, daha önce Ergenekon Islak İmza kumpasında Dursun Ali Çiçek'e kumpas kuran kişi olduğu saptandı. Bu kişi daha sonra tutuklandı. Alacakları için yargıya başvuran Mustafa Öztaş'ın senedin sahte olduğuna, üzerindeki yazının "kendi el ürünü olmadığı"na dair itirazı ise kabul edildi. Böylece davaya konu olan 10 Haziran 2014 vadeli 30 milyon bedelli senetin sahte bir şekilde hazırlandığı tescillendi. Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi sahte resmi belgeyi kullanma eylemini sanıklar Abdurrahman Şentürk, Güngör Şentürk ve Mehmet Sait Yıldız'ın iştirak halinde gerçekleştirdikleri, sonuç ve kanaatine vardı. Dava dosyasına senetle ilgili olarak giren anlatımların bir kısmı şöyle: Olmayan ev ikamet olarak gösterilirse "Gölbaşı İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/117 Esas sayılı dosyasında itiraz ve ödeme emrinin iptaline ilişkin dava açtığını, soruşturmaya konu bononun tamamen sahte bir şekilde düzenlendiğini, bono üzerindeki imza ve yazıların katılanın Mustafa Öztaş';ın el ürünü olmadığını, katılanın Özgün Yapı Sanayi ve Tic. A.Ş ve yetkilisi Güngör Şentürk'ten 15 milyon TL alacaklı olduğunu ve katılanın bu alacağı ile ilgili Ankara 27. İcra Müdürlüğü'nün 2013/16728 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, sanıkların sahte bir senetle takip yaparak, katılanın Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2013/16728 Esas sayılı dosyasında yer alan alacağına haciz koyarak tahsilatı engellemeye çalıştıklarını, sahte bono üzerinde düzenleyen adresi olarak İncek Mahallesi 1061 Konut Küme Evleri No:4/9 Gölbaşı/ANKARA; yazdığını, bu konutların 2014 yılının 3. ayında teslim edildiğini, senedin düzenleme tarihi olan 10/10/2013 tarihinde böyle bir konut projesinin dahi olmadığını, 10/10/2013 tarihinde henüz başlamamış ve varlığından haberdar olunmayan bir projeden katılan Mustafa Öztaş'ın daire alacağı ve bu dairede ikamet edeceğinin bilinmesinin imkan dışı olduğunu, bu ayrıntının senedin 2014 yılının 3. ayından sonra ve sahte olarak düzenlendiğini gösterdiğini, katılanın senette alacaklı görünen Mehmet Sait Yıldız isimli kişiyi hiç tanımadığını, aralarında hiçbir şahsi veya ticari ilişki olmadığını, 30 milyon TL bedelli fahiş bir borç ilişkisinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, katılanın Ankara 27. İcra Müdürlüğü'nün 2013/16728 Esas sayılı dosyasındaki alacağının tahsilini engellemek amacıyla sanık Güngör Şentürk tarafından sahte senet işinin organize edildiğini düşündüklerini beyan ederek şikayetçi olduğu..." Next level'ı 1.4 milyara aldı Bayburt Grubu'nun adı son zamanlarda iki önemli konuyla gündeme taşındı: İlki, holding bünyesindeki Agrobay Seracılık şirketinde sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan kadın işçilerin beş aydır süren direnişi. İkinci konu ise Next Level satışı. T24'te haber olarak yer alan gelişmeye göre Pasifik İnşaat"ın Ziraat Bankası'na 412 milyon TL'lik kredi borcuna karşılık Ziraat Bankası'nın el koyduğu Next Level AVM, 1.4 milyar TL'ye AKP'ye yakınlığıyla bilinen Bayburt Group'a satılmıştı. Habere göre Satış tutarının 667 milyon TL'si peşin ödenirken 746 milyon TL'lik tutar ise 12 ay vadelendirildi. Ziraat Bankası'nın 2019 yılında sildiği borcun kur karşılığı 73 milyon doları bulurken, Bayburt Group'a yapılan satışın tutarı ise bugünkü döviz kuruyla 48 milyon dolarda kaldı. Bayburt Grup patronu Abdurrahman Şentürk'ün nitelikli dolandırıcılık ve senet sahteciliği suçlarından aldığı hapis cezaları için elbette istinaf ve temyiz yolları açık. Ancak Şentürk'ün şirketlerinin bu kararın ardından yeni kamu ihaleler alıp alamayacağını izleyip göreceğiz.