Bloomberg ajansının ulaştığı yazıda Türk firmalarından gelen kredi taleplerinin bankalarca dikkatle incelenmesi istendi. Ajansa göre bu Türk Lirası’nı açığa satmak isteyenleri engellemek için bir adım.
Açığa satış (short selling), bir yatırımcının işlem esnasında sahip olmadığı bir varlığı, başta varlık değerinde düşüş beklentisi olmak üzere çeşitli nedenlerle satmasına deniyor. Söz konusu varlık vadesi gelince teslim ediliyor, varlığın iki işlem arasındaki değer farkıyla kar veya zarar ediliyor.
Yazıda bu şirketlerin arbitraj fırsatlarından yararlanmak için TL cinsi kredi talep ediyor olabileceklerine de dikkat çekildi. Yurt dışı piyasalarda TL arzı düşük olduğu için faizler yurt içi piyasalara göre daha yüksek olabiliyor. Yatırımcılar da bunu fırsata çevirmeye çalışıyor. Arbitraj, bir malın düşük fiyatlı piyasadan alınıp yüksek fiyatlı piyasada satılması anlamına geliyor.
‘Brunson krizi’nden beri takip ediliyor
Offshore piyasalar, TL varlıklara yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılar için en önemli TL kaynağı. Bu tür piyasalarda TL borçlanmanın maliyeti için Londra swap piyasasındaki gecelik TL faizi esas alınıyor. Bu, 2018’deki ‘Pastör Brunson krizi’ olarak bilinen dönemden beri, TL her baskı altında kaldığında yatırımcıların takip ettiği bir veriye dönüştü.
BDDK, 2018’deki kur krizinin ardından ilk kez swap sınırlamalarını uygulanmaya almıştı. Yabancı yatırımcıların spekülatif pozisyon aldığı savunulmuş, TL’nin değer kaybetmesini önlemek adına yabancıların dövizle TL likiditesi sağlaması engellenmişti. Düzenleme TL’nin konvertibilitesini azalttığından eleştirilmişti.
Son olarak, TL’nin yerel seçimler öncesinde baskı altında kalmasıyla Türk bankalarının Londra piyasalarına likidite akışını durdurmasının ardından, Nisan 2019’da yüzde 1000’i aşmıştı.
Londra’daki gecelik faiz iki aydır adeta savruluyor. Şubatta yüzde 250’nin üstüne çıkarak, TL’yi yurt dışındaki yatırımcılar için hayli maliyetli hale getirmişti. Sonra bu oran yüzde 14’e kadar geldi.
TL yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 10’la en çok değer kaybeden paralardan biri. Yüzde 70’e koşan enflasyona rağmen Merkez Bankası politika faizinin yüzde 14’te tutulmasıysa TL üstünde büyük bir baskı unsuru.
BDDK’dan konuya ilişkin henüz açıklama gelmedi.