BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yatırımcılar Fed’in vereceği faiz kararına kilitlenmiş durumda. Aslına bakılırsa gelinen noktada faizin hangi oranda yükseleceği eskisi kadar önem taşımıyor; elbette çok radikal bir karar alınmadığı takdirde. Genel beklenti Fed’in faizleri 75 baz puan artıracağı yönünde. Bu senaryonun bile borsalarda önemli bir hareket yaratacağı kesin ancak diğer senaryolara göre bu senaryoda borsalardaki hareketin kısıtlı olması bekleniyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, diğer senaryo ise Fed’in faiz artırım hızında yavaşlamaya gittiğinin bir göstergesi olarak faiz oranlarını 50 baz puan artırması ihtimali. Bu senaryoda, borsalarda beklentilerin üzerinde olumlu bir hava esmesi ve bunu büyük bir rallinin izlemesi yüksek olasılık gözüküyor.

‘Beklenti’ neyi anlatıyor?

Ancak bu yazıdaki ‘beklenti’den kasıt, asıl olarak faiz artırım oranlarına işaret etmiyor. Fed’in hangi oranda faiz artırımına gideceği elbette büyük önem taşıyor ve geleceğe dair beklentileri şekillendirmede önemli bir işleve sahip. Ancak asıl beklenti, Fed Başkanı Jerome Powell’ın toplantıda geleceğe dair belirsizlikleri ortadan kaldırıp kaldıramayacağı ve piyasaların beklentisini netleştirip netleştiremeyeceği olacak.

Bu açıdan bakıldığında, faiz oranlarının ne kadar arttığından çok, yatırımcılar ve piyasalar için Fed’in ‘kılavuz’ olma işlevi üstlenip üstlenmeyeceği piyasalardaki rallinin yönünü de belirleyecek olan kriter olarak öne çıkacak. Mevcut durum olumsuz olsa da, yatırımcıların geleceğe yönelik hamlelerini bugünden yapmaları, borsalarda yeni ve daha güçlü bir ralli anlamına gelecek.

Dik bir düşüş de olasılıklar dahilinde

Barron’s’tan Jacob Sonenshine’ın haberine göre, Fed'in, mal ve hizmetlere olan talebi azaltarak yüksek enflasyonu bastırma mücadelesindeki son hamlesinin faiz oranını 75 baz puan artış olması bekleniyor. Piyasalar için kilit nokta ise Fed Başkanı Jerome Powell'ın gelecekteki faiz artışlarına ilişkin beklentiler hakkında göndereceği sinyaller olacak.

Powell'ın karardan sonra bir basın toplantısı düzenlemesi planlanıyor. Basın toplantısının ise büyük olasılıkla ya heyecan verici bir borsa rallisi ya da dik bir düşüş için zemin hazırlayacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Borsa kritik seviyenin üzerine çıkabilecek mi?

S&P 500 Endeksi şu an için 3900 kilit seviyesi civarında işlem görüyor. Bunun üzerinde bir hareket, endeksin bu yılki düşüş trendinden çıkması için ilk adım anlamına geliyor. Powell, Fed'in faiz oranlarını daha yüksek tutma konusundaki kararlı niyetini vurgularsa, endeksin bu seviyeye yakın satış baskısı yemesi bekleniyor. Şu ana kadar hisse senetleri ve iki yıllık getirilerin zıt yönlerde hareket etme eğiliminde olması, şahin bir Fed’in iki yıllık tahvil getirilerini daha yükseğe göndermesi anlamına geliyor.

İleriye dönük rehberlik

Sevens Report'tan Tom Essaye, “Buradaki anahtar, 'ileriye dönük rehberlik'tir. Powell'ın yorumu, Federal Açık Piyasa Komitesi (Federal Open Market Committee – FOMC) kararının ralliyi uzatıp uzatmayacağını veya Eylül ayında olduğu gibi tersine çevirip çevirmeyeceğini belirleyecek” diyor.

Bu veriler ışığında bakıldığında, borsalarda yukarı yönlü bir hareket olasılığı olduğu gözüküyor. Powell’in faiz artış hızında bir yavaşlamaya işaret etmesi halinde iki yıllık getirilerin düşmesinin yanı sıra S&P 500'ü 3900'ün üzerine çıkması da büyük olasılık olarak kabul ediliyor.

Morgan Stanley Hisse Senedi Baş Stratejisti Mike Wilson da yayınladığı bir notta, daha küçük faiz artışlarına işaret eden Fed yorumunun S&P 500'ü 4150'ye çıkarabileceğini yazıyor. Bu, neredeyse yüzde 8'lik bir kazanca karşılık geliyor. Yine de yatırımcıların her iki olasılığı da değerlendirerek bir strateji belirlemelerinin en azından olası bir kaybın önüne geçeceğini not düşmek gerekiyor.