Candaş Gürol’un Olaylı Boşanma Davası Nisan 2020’de Beykoz Aile Mahkemesi’nde görülen boşanma dilekçesinde, “Evlendikten iki yıl sonra aldatıldığımı fark ettim” diyen Gül Gürol, mesajları delil olarak sunduğu dilekçesinde şiddete maruz kaldığını anlattı: “2019 yılının ağustos ayında eşinin telefonunda Dilek adlı bir kadınla mesajlaşmasını gördüm ve kadını aradım. Müvekkili olduğunu öğrendim. Candaş’ın evli olduğunu bilmediğini ve 10 gündür flört ettiklerini söyledi. Bu konuşmanın yaşandığı gece ağır şekilde darp edildim. Eşim bana çekmece ile saldırdı ve yüzüme vurdu. Ön iki dişim kökünden kırıldı. Doktor dişlerime tel taktı ve hayatım boyunca çıkaramayacağımı söyledi. Tüm bunlara rağmen eşimi sevdiğim ve yuvamın dağılmasını istemediğim için onu affettim.”
“SENİ VURUCAM, BENCE KAÇ!”
Buna rağmen eşinin etik değerlere aykırı tavır ve davranışlarını sürdürdüğünü belirten Gül Gürol, dilekçesinde büyük hayal kırıklığına uğradığını kaydetti. Bir avukat olarak hak savunucusu konumunda olan eşinin kendisine en büyük haksızlıkları yaptığını, defalarca kez tekrarlanan fiziksel ve psikolojik şiddete ve ihanete maruz kaldığını anlattı. Gül Gürol, eşinin kendisine attığı, “Akşam gelmicem. Hayattan çok koptum, bana düşman olacaksan da canın sağ olsun”, “seni bu gece vurucam, evde durma, bence kaç” şeklindeki mesajlarını da dilekçesine ekledi.
“AVUKAT SEVGİLİSİNİ BENİMLE TANIŞTIRDI”
“Eşim şiddete oldukça meyilli, bana karşı tutarsız, anormal şekillerde ve şiddetle yaklaşmış ve evlilik birliğinden uzak davranışlarda bulunmuştur.
Gül Gürol, eşinin boşanma davasına temel teşkil eden zina fiillerinin ise 2020 yılının Şubat ayında başladığını ve dava tarihi itibariyle hala devam ettiğini öne sürdü. Eşinin meslektaşı N.S. ile ilişki yaşadığını ve bir süredir bu durumu kendisinden de saklamadığını belirttiği dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “En başta kesin olarak inkâr etti. Bu ilişkinin devam ettiği günlerde bir akşam yemeğe çıktık. Sevgilisi N.S. masamıza geldi, eşim onu arkadaşı olarak benimle tanıştırdı. Böylece beni kandırmaya ve yanıltmaya çalıştı. Fakat telefonlarını kapatmaya, tüm gece eve gelmemeye başladı. Şüphelerime rağmen tüm iyi niyetimle eşime karşı her zaman güler yüzle ve samimiyetle yaklaştım. Eşimi geri kazanmak adına elimden gelen her şeyi yaptım. Candaş’ın tavrı değişmeyince gerçeği anlayabilmek için eşimi yakın takibe aldım.”
İZMİR’DEKİ OTELDE BULUŞTULAR
Bu ihaneti kanıtlamak için dedektif gibi iz sürdüğünü belirten Gül Gürol, bir arkadaşıyla birlikte eşini adım adım adım takip ettiğini anlattı: “Mart ayının başında eşimi ve N.S.’yi defalarca kez yan yana, sarmaş dolaş, el ele ve hatta öpüşürken dahi gördüm. İkisi İzmir’deki SwissOtel’de 1 Mart 2020 günü buluştular. Üç dakika arayla otele girip ertesi sabah saat 08.25’te birlikte çıktılar. Emniyetten veya otelden alınacak görüntülerle bu söylediklerimin doğru olduğunu görebilirsiniz.
Bir hafta sonra da eşini ve sevgilisini teknede görüntülediğini kaydeden Gül Gürol, “Eşimin Kalamış Marina’daki ‘Gül’ isimli teknesindeyken de ikisinin fotoğraf ve videolarını gizlice çektim. Bu görüntülerde yarı uzanmış halde birbirlerine dönük ve samimi bir şekilde konuştukları, daha sonra teknenin iç kısmına gidip öpüştükleri ve çok daha samimi davranışlar sergiledikleri açıkça görülüyor. Bu fotoğraf ve videoların çekildiği gün tekneden biraz uzaklaşıp el ele yürüyüş de yaptılar. Zaten N.S. de aynı gün Instagram hesabında bahsi geçen teknede çekilmiş fotoğraflarını paylaştı” diyerek anlattığı görüntüleri dava dilekçesine dahil etti.
“BİRLİKTE GALATASARAY MAÇINA GİTTİLER”
Teknede zaman geçirdikten sonra ikilinin aynı akşam birlikte Galatasaray maçına gittiklerini de dilekçesinde belirten Gül Gürol, “Onlar sarmaş dolaş maç izlerken maç izlerken de fotoğraflarını ve videolarını çektim. Görüntülerde eşimin N.S.’nin beline sarıldığını ve oldukça samimi bir şekilde yüzünü öptüğünü göreceksiniz” dedi.
İhanetin bu şekilde kanıtlanmasından sonra 9 Mart akşamı eşinin evden girmek istediğini kaydeden Gül Gürol, engel olmaya çalışınca da kendisini gecelikle sokağa attığını anlattı: “Yeniden eve girdiğimde ise Candaş beni duvara fırlattı ve darp etmeye başladı. ‘Bildiklerini kimseye anlatmayacaksın yoksa seni öldürürüm’ gibi tehditlerle boğazımı sıktı. Bu olayın ardımdan darp raporu aldım ve savcılığa suç duyurusunda bulundum. Aynı gün mahkeme kararıyla aile mallarının korunması talepli dava açıldı ve bu dosya kapsamında eşimin taşınmazları, aracı ve banka hesapları üzerine tedbir konuldu. Candaş bunu öğrenir öğrenmez banka hesaplarındaki tüm parayı çekti. Beni cep telefonundan arayarak, ‘Şikayetçi olursan seni öldürürüm, avukatını da kocasını da sakat bırakırım’ gibi cümlelerle beni tehdit etti. Sonra da ‘anlaşmalı boşanma’ için kendisiyle görüşmek isteyen avukatım hakkında şantaj iftirasıyla suç duyurusunda bulundu. Sonunda avukatımı değiştirmek zorunda kaldım. Tüm bu yaşananlardan sonra ağır bir depresyon ve üzüntü yaşadım, kısa zamanda çok hızlı şekilde kilo verdim.”
“BİRLİKTE AVUKATLIK İMPARATORLUĞU KURACAĞIZ”
Fotoğraflarla ihanetin kanıtlanmasından sonra eşinin N.S. ile olan ilişkisini kabul ettiğini kaydeden Gül Gürol dilekçesinde, “O şahısla geleceğe dair planlarını açık açık anlattı, evlenip birlikte avukatlık imparatorluğu kuracaklarını ve iki çocuk yapacaklarına dair hayallerini dahi anlattı. Annemi arayacağını ve 21 yaşındaki kızımın uyuşturucu kullandığı ve gece hayatı olduğu gibi asılsız iftiralarda bulunacağını söyledi ve hemen akabinde bu dediğini yaptı. Mesleğinin kendisine sağladığı itibarı ve kendi çevresindeki birtakım insanları kullanarak beni kızımın hayatıyla tehdit etti. Kendi evinde kızıma saldırıp, hakaret ve tehditlerde bulunarak evden kovdu. Bu konuyla ilgili olarak ayrıca suç duyurusunda bulundum. O günlerde N.S. de beni arayarak, ‘seni bitiririz, o evi senin g*tüne sokarım’ gibi cümlelerle küfür ve hakaretler etti” diye anlattı.
10 MİLYONLUK TAZMİNAT TALEBİ
Zina sebebiyle boşanma talebinde bulunan Gül Gürol, dilekçesinde maddi ve manevi tazminat taleplerine de yer verdi: “İzah olunan fiziksel ve psikolojik şiddete varan ve ayrıca zinaya ilişkin tüm fiilleri ve olayın meydana gelişiyle kişilik haklarımın saldırıya uğradığı aşikardır. Davalının tek kusurlu olmasından bahisle beş milyon manevi, beş milyon maddi tazminata hükmedilmesini talep ediyorum. Davalı ağır kusuruyla boşanma sebebi gerçekleştirdiği ve her halükârda evlilik birliği temelden sarsıldığı için 20 bin lira da yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ediyorum.”
Olaylı geçen boşanma sürecinin tarafların karşılıklı anlaşmasıyla sonuçlandığı öğrenildi. Gül Gürol’un on milyon tazminat talep ettiği davanın sonunda Candaş Gürol’un ödediği rakamın ise anlaşma gereği gizli tutulduğu belirtildi.
Kaynak: Halk Tv