BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Teknoloji hisselerinin geleceği hemen tüm yatırımcıların merak konusu. Piyasalarda yaşanan çöküşte hem pay sahibi olan hem de bu çöküşten olumsuz etkilenen dev teknoloji şirketi hisselerinin bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceği merak konusu.
Teknoloji hisseleri için zorlu geçen birkaç ayın bundan sonra da süreceğini düşünenler olduğu gibi, toparlanmanın yakın olduğunu düşünenler de bulunuyor. Bunların başında da Citi geliyor.
Tünelin ucunda ışık olduğunu söyleyen Citi analistleri, teknoloji şirketlerinin gelecek yıla kadar toparlanacağını ancak bu sürecin dalgalı bir seyir izleyeceğini öngörüyor.
1,3 trilyon dolarlık kayıp
Fortune’dan Tristan Bove’un haberine göre, Netflix ve Peloton, pandemi sırasında insanların evde daha fazla zaman geçirmesinden büyük fayda sağlayan şirketler arasında yer aldı. Ancak bu yıl, ABD'de Kovid dönemi kısıtlamalarının kaldırılması ve seyahat gibi pandemi öncesi faaliyetlerin geri dönüşüyle teknoloji hisseleri de büyük bir düşüş yaşadı.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, karanlık bir ekonomik görünüm ve yüksek faiz oranları da, teknoloji hisseleri için zaten kötü bir yılı daha da kötüleştirdi ve Mart ayında teknoloji şirketlerinin toplam değerinde 1,3 trilyon dolarlık büyük bir kayba katkıda bulundu. Geçen ay beklenenden daha yüksek gelen enflasyon raporu, ABD'nin en büyük altı teknoloji şirketi için 500 milyar dolarlık değer kaybına yol açtı ve o zamandan beri de işlerin teknoloji şirketleri için pek yolunda gittiği söylenemez. Teknoloji ağırlıklı Nasdaq, pandeminin ilk günlerinden bu yana, bir yıl öncesine göre yüzde 23 oranında düşüşle iki haftalık en kötü dönemini geçirdi.
Rota değişiyor olabilir
Ancak şu anda teknoloji endüstrisi için işler ne kadar kötü olursa olsun, rota değişiyor olabilir. Citi analistlerine göre küresel ekonomik büyümenin gelecek yıl yavaşlaması beklenirken, teknoloji hisseleri bu yavaşlamanın bir istisnası olabilir.
Gelecek yıl, Fed’in faiz oranlarını artırmayı sonlandırmasıyla birlikte, yatırımcılar muhtemelen en yüksek kar potansiyeline sahip büyüme hisse senetlerine daha fazla odaklanacak. Baş küresel hisse senedi stratejisti Robert Buckland liderliğindeki Citi stratejistleri, paylaştıkları notta, küresel Hisse senetlerinin genel olarak 2023 yılında yatırımcılara yüzde 18 oranında getiri sağlamasını beklediklerini belirtiyor. Ancak bu yolun engebeli olacağını belirten Citi analistlerine göre, önümüzdeki yıl yatırımcılar için muhtemelen ‘epey dalgalı bir yolculuk’ olacak.
Teknoloji hisseleri toparlanacak, dalgalı seyir mümkün
Daha yüksek kurumsal borçlanma oranları, işletmeler için büyüme odaklı yatırımları daha az çekici hale getirdiğinden, faiz oranları ve hisse senedi değerlemeleri ters bir ilişkiye sahip olma eğilimindedir. Teknoloji odaklı spekülatif veya büyüme hisse senetleri, bir piyasanın uzun vadede iyi performans göstereceği vaadine bağlı oldukları için özellikle yüksek faiz oranlarına karşı savunmasız olabilir.
Teknoloji endüstrisinin bu yılki gerilemesi, Amazon ve Meta dahil olmak üzere şirketleri işe alım dondurmaları veya harcama kesintileri bildirmeye zorlarken, Netflix ve Snap gibi diğerleri ise şimdiden işten çıkarma yolunu seçmiş durumda.
Geçen ay FED’in bu yıl beşinci kez faiz artırması ve yıl bitmeden tekrar artıracağının sinyallerini vermesi, piyasalardaki güven eksikliğini körüklese de, Fed’in faiz artırımlarını 2023 yılı Mart ayına kadar durdurmayı planlıyor olması, Citi analistlerine göre, hisse senetleri için bir dönüm noktası olma özelliği taşıyor.
Gelecek yılın sonunda, Buckland'ın ekibi, hisse başına kazanç ve şirket karlarına atıfta bulunarak yatırımcıların ilgisinin giderek EPS (earnings per share) risklerine kaymasını bekliyor.
Volatilite yüksek kalmayı sürdürecek
Analistler, sağlık ve teknoloji de dahil olmak üzere yüksek kazanç potansiyeli olan sektörlerin yatırımcılar için öncelikli olacağını da sözlerine ekliyor. Analistler, bu sektörlerin genel anlamda ‘resesyonda makul derecede iyi performans gösterdiğini’ belirtiyor.
Citi, gelecek yıl küresel piyasalarda volatilitenin hâlâ hakim olacağı konusunda da uyarıda bulunuyor. ABD'de bir resesyon olasılığının artmasıyla birlikte, yeterince şiddetli bir ekonomik gerilemenin teknoloji hisselerini de vurabileceği ihtimali not düşülüyor.
En kötü senaryoda, yani Fed’in Mart ayından sonra da faiz oranlarını artırmaya devam etmesi halinde bunun teknoloji sektörü için sürekli ters rüzgarlar yaratabileceği de Citi analistleri tarafından altı çizilen noktalardan biri olarak öne çıkıyor. Geçen ay, Chicago Fed Başkanı Charles Evans, Fed'in Mart ayında en yüksek faiz oranına ulaşması konusunda ‘iyimser’ olduğunu, ancak bu hedefin herhangi bir sürpriz yaşanmamasına bağlı olduğunun da unutulmaması gerektiğini söyledi. Evans, “Şoklar ya da başka zorluklar olabilir” diye uyarmıştı.