BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

İstisnalar kaideyi bozmasa da yatırımcıların gözünde her ay, farklı ve yerleşik anlamlara sahip olabiliyor. Ekim ayı, borsalarda karmaşık bir seyri işaret etse de daha çok ‘ayı piyasası katili’ olarak biliniyor.

Yine de bu yerleşik tanımlar, dünya ekonomisinin ve siyasetinin içinde bulunduğu koşullar göz önünde bulundurulduğunda, yatırımcıların ihtiyatlı olmasını gerektiriyor. Yatırımcılar, olağanüstü koşullarda genellikle olağanüstü şeyler olabileceğini biliyor.

Bu nedenle stratejistler, yatırımcıların mevsimselliğe ve kalıplara bağlı kalmadan önce makro gelişmelerle ilgili daha fazla netlik beklemeleri gerektiğinin altını çiziyor.

Korku büyüyor ama…

MarketWatch’tan Isabel Wang’ın haberine göre, Eylül ayı, hisse senetleri için genellikle acımasız bir ay olarak bilinir, öyle de oldu ve borsalar her başını kaldırdığında yeni bir darbeyle daha fazla sarsıldı. Şimdi ise korkunun boyutu daha da büyümüş durumda ancak Ekim ayı için, özellikle de ara seçim yıllarında, yatırımcılar için oldukça olumlu karşılanan bir ünü var: “Ayı piyasası katili”

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, yine de, madalyonun öbür yüzüne de bakmak gerekiyor. Buna göre, Ekim ayı, tarihi piyasa çöküşleriyle de ilişkili bir ay olarak hatırlanıyor. Bu da piyasalara daha temkinli yaklaşan uzmanların, tarihsel olarak bakıldığında hisse senetleri için en zorlu dönem geride kalmış olsa da, olumsuz ekonomik temellerin mevsimsel eğilimleri alt edebileceği noktasında yatırımcıları uyarıyor.

İp iyice gerildi

ABD hisse senetleri piyasası geçen haftayı keskin bir düşüşle kapadı ve böylece son yirmi yıl içindeki en kötü ilk dokuz aylık performansa imza atmış oldu. S&P 500 yüzde 9,3 ile 2002 yılından bu yana en kötü Eylül ayı performansını kaydetti. Dow Jones’un ise aylık kaybı yüzde 10,5'i buldu.

Endeksler, yatırımcıların Eylül ayı sonlarında Fed toplantısında büyük bir faiz artırımını tam olarak fiyatlamalarının ardından, Ağustos ayı enflasyon verilerinin fiyat baskılarını hafifletmeye dair küçük işaretler vermesiyle ayın ilk yarısında mütevazı kazançlar kaydetti. Ancak, Fed’in beklenenden daha şahin duruşu, hisse senetlerinin Eylül ayı başında elde ettiği tüm kazanımlardan vazgeçmesine neden oldu. Dow Jones, ayın son haftasında 2020 yılı Mart ayından bu yana ilk kez ayı piyasasına girerken, S&P 500 de 2022 yılının en düşük seviyesine geriledi.

Ayı piyasası ve ara seçimler

Stock Trader's Almanac verilerine göre, Ekim ayının sicili, bir geri dönüş ayı veya bir "ayı katili" olduğu için yatırımcıların içine biraz olsun su serpebilir. Stock Trader's Almanac editörü Jeff Hirsch, “İkinci Dünya Savaşı sonrası on iki ayı piyasası Ekim ayında sona erdi: 1946, 1957, 1960, 1962, 1966, 1974, 1987, 1990, 1998, 2001, 2002 ve 2011” diyor. Yatırımcılarıyla paylaştığı notta Hirsch, “Bu yılların yedisi ara seçim dönemi dipleriydi” diye ekliyor.

Tabii ki 2022 aynı zamanda bir ara seçim yılı ve 8 Kasım'da gerçekleşecek olan kongre seçimleri yaklaşıyor. Hirsch'e göre, ara seçim yıllarında Ekim ayları ‘tam bir yıldız' gibi davranıyor ve genellikle dört yıllık cumhurbaşkanlığı seçim döngüsünün en etkin noktasının da başladığı zaman olarak öne çıkıyor.

Hirsch, ara seçim yıllarının dördüncü çeyreğinin, seçim öncesi yılların birinci ve ikinci çeyreği ile birleşerek, piyasa için ardı ardına en iyi üç çeyrek dilimin başlangıcını oluşturduğunu söylüyor. Borsaların tarihsel ortalamalarına bakıldığında rakamlar da benzer şeyler söylüyor. Buna göre, Ekim ayında Dow Jones ortalama yüzde 19,3, S&P 500 yüzde 20 ve Nasdaq da yüzde 29,3 gibi inanılması güç performanslar sergiliyor.

Atipik dönem

Piyasalara temkinli yaklaşan şüpheciler ise modelin bu Ekim ayında geçerli olacağına ikna olmuş değil. İskoçya merkezli bir varlık yönetimi firması olan Abrdn'de, yatırımların başındaki isim olan Ralph Bassett, bu dinamiklerin ancak ‘daha normalleştirilmiş yıllarda’ ortaya çıkabileceğini söylüyor.

Bassett, “Bu pek çok nedenden dolayı çok sıra dışı bir dönem. Birçok yatırım fonunun mali yılı Ekim ayında sona eriyor, bu nedenle borsalarda vergi kayıplarını yönetmek için çok fazla alım ve satım eğilimi hakim oluyor. Yaşayacağımız şey böyle bir şey olacak ve tüm bunları nasıl yönettiğiniz konusunda çok hassas olmalısınız” diyor.

Eski bir Wall Street deyişi olan 'Mayıs'ta sat ve uzaklaş', Mayıs ayından Ekim ayına kadarki altı aylık dönemde piyasanın tarihsel olarak sergilediği düşük performansa atıfta bulunur. Bu sözün kaynağı olarak kabul edilen Stock Trader's Almanac, Kasım ayından Nisan ayına kadar hisse senetlerine yatırım yapmanın ve diğer altı ayda sabit getirili moda geçmenin '1950 yılından beri düşük riskli güvenilir getiriler üreteceğini' iddia ediyor.

Bir varlık yönetimi şirketi olan Stifel'deki stratejistler ise, Ocak ayından bu yana yüzde 23'ten fazla düşen S&P 500'ü tartışıyor. Stratejistler, karşı rüzgar olarak nitelendirdikleri Fed politikası ve S&P 500’ün olumsuz mevsimselliğinin bertaraf edilmesi durumunda 2022 yılının dördüncü çeyreği ile 2023 yılının başlangıcı arasında olumlu katalizörler görüyor.

Stifel Baş Hisse Senedi Stratejisti Barry Bannister liderliğindeki stratejistler, “Fed’in para politikasında, altı aylık bir gecikmeyle de olsa, 2022'nin son iki Fed toplantısında, yatırımcıların para politikasından ziyade enflasyon verilerinin iyileştirilmesine odaklanmalarına izin verecek iyimser verilere bağlı bir Fed molasına doğru hafif bir hareket görüyoruz” diyor. Stratejistler, “Bu, Kasım ayından Nisan ayına kadarki dönemde S&P 500 için tarihsel olarak güçlü olan pozitif piyasa mevsimselliğini güçlendirebilir” diye ekliyorlar.

Ekim ayı çöküş ayı mı?

Bununla birlikte, mevsimsel trendlerin pozitif etkisinden bahsederken bunun bir vahiy olmadığını da bilmek gerekiyor. Örneğin, Dow Jones Piyasa Verileri, S&P 500'ün son altı yılda Mayıs ve Ekim ayları arasında pozitif getiri kaydettiğini gösteriyor.

Ameriprise Financial Baş Piyasa Stratejisti Anthony Saglimbene, 1987 ve 1929'dakiler de dahil olmak üzere bazı büyük tarihsel piyasa çöküşlerinin Ekim ayı içinde meydana gelmesi nedeniyle tarihte Ekim ayının Wall Street'te korku uyandırabilen dönemler olduğunu söylüyor. S&P 500, Eylül ayındaki yüzde 9.1'lik düşüşün ardından Lehman Brothers'ın çöküşünden sonra 2008 yılı Ekim ayında yaklaşık yüzde 17 oranında düşmüştü.

Saglimbene, “Hisse senetleri için çok zor bir yıl geçirdiğiniz herhangi bir yılda, mevsimselliğin onu iskonto etmesi gerektiğini düşünüyorum, çünkü hisse senetlerini zorlayan başka makro güçler var ve hisse senetlerini aşağı çeken bu makro güçler üzerinde daha fazla netlik görmeniz gerekiyor. Ve bu noktada, dürüst olmak gerekirse, en azından önümüzdeki birkaç ay içinde çok fazla netlik göreceğimizi sanmıyorum” şeklinde konuşuyor.