Sözcü Gazetesi'nden Hayati Arıgan'ın haberine göre muhabirin, “Ben Beyaz TV’nin muhabiriyim” diye kendisini tanıtmasının ardından Kınay, “Senin çalıştığın yeri biliyorum. Patronunu biliyorum, sorduğun sorunun yerini biliyorum. Ne yapmaya çalıştığının farkındayım ama bu maaşa yapılacak iş değil bu. Gel benimle çalış, bana kimse saat kaçta dışarıda olacağıma karışmıyor. Annem, babam karışmıyor, sen kimsin geri zekalı” dedi.
KINAY’A DAVA AÇILDI
Emre Kınay ve Mustafa Ağdağ karşılıklı olarak birbirleri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Emre Kınay'ın muhabir hakkında yapmış olduğu şikayete takipsizlik kararı verildi.
Muhabir Mustafa Akdağ'ın Emre Kınay ve aynı restoranda bulunan doktor Baha Toygar hakkında yaptığı şikayet sonucunda ikili hakkında 2'şer yıl 4'er aya kadar hakaret suçundan iddianame düzenlendi.
SAAT 00.00 TARTIŞMASI
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davaya sanık Emre Kınay ve şikayetçi muhabir Mustafa Ağdağ avukatları ile katıldı.
Duruşmada savunma yapan sanık Emre Kınay, “Olay tarihinde, 23.45 sıralarında mekandan kalkarken, aynı masadan kalkmış olduğumuz avukat Dilara Hanım’ın ayağı takılıp düşmek üzereyken kendisini tuttum kendisinin kısa eteği olması nedeniyle. Kkız arkadaşım gibi bir durum oluşturmak istercesine çalılıkların arasından ışık gördüm ve çekildiğimi anladım. Çocukluğumdan beri tanıdığım muhabir. Suat’a ‘Sen yapma bari gel içeri sor’ dedim. O da ‘Biz mekana giremeyiz abi’ deyince, ‘Ben geleyim sen sor’ dedim. Bu arada hesabı ödeyip kalktım. Sonra çekimin yapıldığı çalılıkların oraya geçtim, ‘Sor şimdi ne istiyorsan’ dedim. Müşteki, alkolü özellikle kast ederek, ‘Saat 00.00’ı geçtiği halde alkollü bir mekanda oturuyorsunuz bununla ilgili ne diyeceksiniz?’ dedi. Ben de ‘Saat 00.00’ı geçmedi, hesabımızı ödeyip çıkıyorduk. Konumuzla ne alakası var? Konumuz düşen arkadaşımızdı’ dedim” ifadelerini kullandı.
“HANGİ KANALDA ÇALIŞTIĞINI GÖRÜNCE…”
Şikayetçi Mustafa Ağdağ’ın kendisine “Belediye başkanı olsaydınız da yasak çiğnemeye devam edecek miydiniz?” diye sorduğunu söyleyen Kınay, “Ben de ne alakası olduğunu, yasağı kimin koyduğunu sordum. Bunun üzerine ‘Yasağı Cumhurbaşkanımız koydu’ dedi. Şikayetçiye hangi kanalda çalıştığını sorup, mikrofonu görmek için kenara çekmeye çalıştığımda ‘Bana dokunma’ dedi. Hangi kanalda çalıştığını görünce ‘Ne yapmaya çalıştığını anlıyorum ayıp, kasıtlı soru sorup zan altında tutmaya çalışıyorsun’ dedim. Karşı taraf ‘Soru soruyorum’ deyince ben de ‘Anlatıyorum, anlamıyor musun geri zekalı mısın?’ dedim” diye konuştu.
“NASIL ÇIKARAYIM MEKANDAN?”
Görüntülerde birinin kendisinin beline sarıldığı anların karşı tarafa zarar vermeye çalışıyormuş gibi göründüğünü anlatan Kınay, “Görüntü bu nedenle yanlış şekilde anlaşıldı. Hakaret etme kastım yoktu. Haksız tahrik altında ağzımdan çıkmıştır. İddiaya konu olaydan sonra motokurye karakola yanıma gelip müştekinin yemek öncesi, bir başkasıyla telefonda konuşup, bizim masayı gören konumdayken ‘Ne yapayım adam yemek yiyor, nasıl çıkarayım mekandan tahrik edeyim’ şeklinde söz söylemiş olduğunu iletti. Bu olayla ilgili görüntüler bipleme yapılarak yayınlandı. Sanki çok daha ağır sözler söylemişim gibi yansıtıldı” şeklinde konuştu.
Emre Kınay ile diğer sanık Baha Toygar’ın tanışıklığının bulunmadığını söyleyen avukatı, “Müvekkil doktordur ve iş çıkışı akşam yemeğine gitmiştir. Çıkarken mekandan kamera ışığını görmüştür. Sadece maruz kaldığı duruma kızarak, kameraların kendisine yönelmesi nedeniyle ona sinirlenmiş, birtakım sözler sarf etmiş. Ancak iddiaya konu sözü söylememiştir. Kimseyi hedef almamıştır, ortaya konuşmuştur” dedi.
“ALKOLLÜYDÜ”
Muhabir Mustafa Ağdağ olay tarihinde oyuncunun bulunduğu mekanın çıkışında beklediğini belirterek “Yanındaki hanımefendi yere düştü. Çekmek için kamerayı kaldırdığımızda Emre Bey istemediği için çekmedik. Sonra Emre Bey yanımıza geldi. Röportaj istedik o esnada başkan adaylığı sorulunca bir anda sinirlendi. Aşırı derecede alkollüydü soruya kızacağını düşünmemiştim” dedi.
“Sen kimsin, sen de bellisin kurumun da belli” diyerek Emre Kınay’ın kendi üzerine yürüdüğünü belirten muhabir Ağdağ, “Bana ‘Kaç para alıyorsun maaşını ben veririm’ dedi. Kendisi bağırıp çağırıyordu, ben üstelemedim sonrasında bana ‘Geri zekalı mısın?’ dedi. Ben de ‘Hakaret edemezseniz’ dediğimde bana edebileceğini söyledi” diye konuştu.
“Diğer sanık olan Baha Toygar masadan kalkarak bana 'Yavşaksın' şeklinde hakaret etti. Ben saygısızlık yapmadım 6-7 yıldır bu işin içindeyim böyle bir olay yaşamadım. Sanık halka mal olmuş bir insan ben de gazeteciyim haberi bu sebeple yaptım” dedi.
Duruşma tanıkların dinlenmesi için ertelendi.