Programın moderatörlüğünü sunucu Seda Öğretir gerçekleştirdi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ve Kuruluş Ertuğrul dizisi ile adından söz ettiren, şimdilerde Barbaroslar Akdeniz’in Kılıcı dizisinde yer alan başarılı oyuncu Engin Altan Düzyatan’ın konuşmacı olduğu panelde denizler ve geleceğimiz konusu konuşuldu.

TEK KULLANIMLIK PLASTİKLERDEN UZUK DURULMALI

Engin Altan Düzyatan konuşmasında “Maalesef ciddi oranda suları kirletiyoruz. Plastiklerin %60’ı doğaya salınıyor ve bir şekilde yer altı sularına ve denizlerimize karışıyor. Bunlar mikro plastiğe dönüşüyor görünmüyorlar ama bu var olmadığı anlamına gelmiyor. İçtiğimiz sularda plastik çok yoğun, yediğimiz balıkların ’si plastik. 2050 yıllarında balık yememiş olacağız. Suyun içindeki plastiği temizleyen cihaz üretilmiş. Bu sevindirici fakat bizler de bir şeyler yapmalıyız. Dirençli şehirler konusu bu anlamda önemli. Bunu bütün dünya fark etti. Kanun koyucularına burada büyük görev düşüyor. Tek kullanımlardan uzak durulmalı. Bunu düzeltmenin tek yolu bizden geçiyor. Restoranlardaki garsonların da eğitilmesi gerekiyor. Pipetle içecek getiriyorlar. Bana getirildiği zaman ben pipeti kullanmıyorum fakat o pipet kullanılmış sayıldığı için çöpe atılıyor. Bireysel olarak tek kullanımlık plastiklerden uzak durmamız gerekiyor. Bireysel farkındalıkların bu oranları çok ciddi şekilde düşüreceğini düşünüyorum” diye ifade etti.

UZAK DOĞU ÜLKELERİNDE DAHA DA VAHİM AMA ÇÖP HEPİMİZİN

Engin Altan Düzyatan “Afrika için proje geliştirdim. Afrika’daki susuzluğa dikkat çekmek istedim. Afrika temiz suya ulaşmaya çalışırken biz temiz suyumuzu kirletiyoruz. Buradaki sorunları ele almak istedik, çalışmaya başladık. Uzak Doğu’daki durum buradan çok daha vahim fakat Uzak Doğu bizden bu kadar uzak diye sorun olmaktan çıkmıyor” diyen Düzyatan çöpün, bütün insanlığın sorunu olduğunun altını çizdi. Düzyatan, "Akıntılar yüzünden bir çöp bütün dünyayı dolaşabilir. Burada denize attığınız bir çöp, 5 yıl sonra Amerika’dan çıkabilir. Çöp, bütün insanlığın çöpü. Doğanın bize ihtiyacı yok ama bizim ona ihtiyacımız var. İki çocuğum var ve gelecekleri için kaygı duyuyorum. 21'inci yüzyıldayız ama kıtlık tehlikesi var. 'Ben bunu yapsam ne değişir' demememiz gerekiyor" dedi.