Bloomberg HT'de Fatih Altaylı'nın sunumuyla yapımcılığını BBO YAPIM’ın üstlendiği yepyeni bir program başladı. Siyasetten alabildiğince uzak, güncelle olabildiğince yakın... Yaşamdan, sanattan, bilimden, hobilerden, spordan, hayatı güzelleştiren her şeyin konuşulduğu program 'Fatih Altaylı ile Bire Bir' önceki akşam ilk kez izleyicisiyle buluştu.
Altaylı'nın ilk konukları sanatçı Müjdat Gezen, komedyen Kaan Sekban ve şef Sinem Çapraz oldu.
"FERHAN TİYATRONUN ENDER İNSANLARINDAN BİRİ"
Müjdat Gezen'in geçmişten bugüne tiyatro yolculuğunu anlattığı programda, yakın zamanda kaybettiğimiz Türk tiyatrosunun en önemli isimlerinden Ferhan Şensoy da anıldı. Şensoy için "Ferhan, Türk ve Dünya tiyatrosuna
bovbet gelmiş ender insanlardan biridir" diyen Müjdat Gezen, "Sadece büyük bir oyun yazar ve büyük bir oyuncu değildi, tüm gelirini bir tiyatro sahnesine harcamış ve o sahneyi bugünlere getirmiş biridir" ifadelerini kullandı.
Ferhan Şensoy, 31 Ağustos'ta hayatını kaybetmişti.
"MÜNİR ÖZKUL KRAVAT NEDENİYLE YEDEK SUBAYLIK YAPMADI"
Fatih Altaylı'ya kitaplarının yanında bir de kravat hediye eden Müjdat Gezen, merhum sanatçı Münir Özkul'un kravat takamadığı için yedek subaylık yapamadığını söyledi.
"ONURUM ZEDELENDİ"
Müjdat Gezen, Metin Akpınar ile bir televizyon programındaki söylemleri nedeniyle açılan, "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" davasından beraat ettiklerini söyledi. Usta sanatçı, "Metin Akpınar ile yargılandığımız davadan beraat ettik. Davayı açanı bile mutlu eden bir dava değildi. İnsan Türkiye'de böyle şeylerin yaşanmasını istemiyor. Ben aslında utangaç bir insanım. Hakaretten yargılanmak benim onurumu zedelemiştir. Birine 'haddini bil' demek hakaret olsa, büyüklerimiz bunu demez. Metin'e çok üzüldüm. İlk kez bir şey anlatacağım. Metin kilolu, kabinde stent var, sabahın 7'sinde polis arkadaşlar Metin'i almış. Sonra 9 gibi bana geldiler. Ben de evdeyim. 'Gelemem' dedim. Kahvaltımı edeceğim, şekerim var, ilaçlarımı alacağım. Sonra yukarı gelin dedim. Çay içtiler. Polislerden biri; 'Hocam siz beni hatırlamadınız' dedi. Hocam sizin okulu (Müjdat Gezen Sanat Merkezi) yaktıklarında 20 gün ben sizin okulun önünde nöbet tuttum' diye konuştu. 'Şimdi de almaya mı geliyorsun?' dedim. O paradoks beni çok üzmüştü. 'Ne kadar zor bir iş yapıyorlar' dedim." ifadelerini kullandı.
"KAVUK BENDE OLSA CEM YILMAZ'A VERİRDİM"
Programda İsmail Dümbüllü'nün orta oyununu simgeleyen kavuğunun ve tulûatı simgeleyen fesinin yolculuğundan da bahsedildi. Usta tiyatrocu, "Kavuk bende olsaydı Cem Yılmaz'a verirdim. Cem Yılmaz meddahlığın en büyük temsilcisi" dedi. Fatih Altaylı'nın "Fes ve kavuk neden kadın oyunculara verilmiyor?" sorusuna ise "Kavuk çok erkeksi bir simge ve kavuğun bir kadına verilmesi gelenekte yok" diyerek yanıtladı.
"SAHTE HESAPTAN YARGILANDIM"
Müjdat Gezen ayrıca sosyal medyada kendisi adına açılan sahte hesaplarla ilgili, "Ben sosyal medyada yokum ama 11 milyon takipçim varmış" dedi. Gezen programda sosyal medya kullanmadığını söyleyerek, "Tamamı korsan. Hatta bir tanesinden yargılandım" dedi.
ÖĞRENCİLERİ YALNIZ BIRAKMADI
Programda eski öğrencileri de Müjdat Gezen'i yalnız bırakmadı. Ezgi Mola, Şebnem Bozoklu, Cem Cücenoğlu ve Sevinç Erbulak, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde geçen günlerini ve usta tiyatrocuya sevgilerini içeren mesajlarıyla programa katıldılar. Oyuncunun kızı Elif Gezen de telefonla programa bağlanarak babasına sürpriz yaptı.