BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yatırımcılar borsalarla ilgili tedirgin tavırlarını bir süredir koruyor. Bu ihtiyatlı duruşun da etkisiyle özellikle hisse senedi piyasalarında volatilite yükseliyor ve bu da yönün belirsiz olmasına neden oluyor. Belirsizliği artıran bir diğer unsur da veriler oluyor. Yeni bir toparlanma için veriler yakından izleniyor ancak onlar da bir süredir piyasalardaki belirsizliği daha da artırmaktan başka bir işlev görmüyor.

Bu süreçte bazı yatırımcılar, özellikle de dev fon yöneticileri, hisse senedi piyasalarından çıkmayı ve nakde dönmeyi tercih ederken tahminlerine sadık kalan diğerleri ise bekleyişini sürdürüyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, piyasalardaki bu belirsizlik ve yüksek volatilite, çelişkili öngörülerin de önünü açıyor. Bazı uzman ve analistler yeni dipler beklerken bazı stratejistler ise kısa ve uzun vadeli ralli öngörülerinde bulunabiliyor. Öngörüleri nasıl kullanacağını iyi bilen yatırımcılar ise bilanço dönemini de fırsat bilerek zaman faktörünü hesaba katıyor ve kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerle hisse senedi piyasalarına odaklanıyor.

Rekor düzeyde nakde geçiş

Forbes’tan Jonathan Ponciano’nun haberine göre, ekonomik yavaşlamanın hatta bir resesyonun işaretleri gelmeye başladıkça tüm dünyada fon yöneticilerinin rekor düzeyde nakde geçtikleri görülüyor. Böyle zamanlarda güvenli liman olarak kabul edilen nakit, eriyen borsalarda daha fazla türbülansa neden oluyor. Benzer bir görüşü dile getiren Bank of America analistleri de borsalarda önümüzdeki birkaç ayda güçlü bir ayı piyasası rallisine hazır olunması gerektiğini belirtiyor.

Bank of America'nın son fon yöneticisi anketine göre, yatırımcılar şu anda portföylerinin yaklaşık yüzde 6.3'ünü nakit olarak tutuyor. Bu ilk bakışta düşük bir oran gibi gözükse de, özellikle dev hedge fon yöneticileri düşünüldüğünde, bu oldukça yüksek bir orana karşılık geliyor. Gerçekten de finansal istikrarı tehdit eden risklere ilişkin endişelerin yükselmesi nakde geçişi hızlandırıyor ve oranın 2021 yılı Nisan ayından bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkmasına neden oluyor.

Volatilite yükseliyor

Analistler, VIX Endeksi tarafından ölçülen volatilite beklentilerinin ise son dört ayın en yüksek seviyesine ulaştığını ve küresel finansal sıkıntılara daha fazla tepki vermeye başlayan yerel hisse senedi piyasalarında endişelerin ağır bastığını belirtiyor.

Toplam 1,1 trilyon doları yöneten 371 analistten oluşan anket de, piyasa likiditesinin geçen ay önemli ölçüde kötüleştiğini ve yöneticilerin içinde bulunulan koşulları 2020 yılı Nisan ayındaki Kovid kaynaklı çöküşe ve 2007 yılı Ocak ayında başlayan Büyük Ekonomik Kriz dönemine benzettiğini gösteriyor.

Yeni dip ve büyük ralli

Neredeyse tüm borsalarda yaşanan düşüş eğiliminin ortasında, Bank of America analistleri, ekonomistlerin çoğunluğunun Fed'in enflasyonla mücadele kapsamında gerçekleştirdiği faiz oranlarını artırma tavrını durduracağına inandığı 2023 yılının ilk yarısında hisse senetlerinin ‘yeni bir dip’ ve ‘büyük ralli’ için hazır olduğunu tahmin ediyor.

Analistler ayrıca fon yöneticilerinin yüzde 72'sinin ekonominin önümüzdeki 12 ay içinde Temmuz ayındaki rekor seviyenin de altına düşerek daha da zayıflayacağını beklemelerinin de ekonomiye dair öngörülerin oldukça düşük seviyelerde kalmasına neden olduğunu belirtiyor.

Piyasalarda düşüş sürebilir

Uzun süreli yüksek enflasyon, merkez bankalarını bu yıl faiz oranlarını agresif şekilde artırmaya zorlarken, yatırımcılar ise faiz artışlarının ekonomiyi ne kadar yavaşlatabileceğine odaklanıyor. Bu süreçte hisse senetleri piyasası büyük zarar görüyor.

2021 yılındaki yüzde 27'lik artışın ardından S&P 500 Endeksi’nin bu yıl yüzde 23 oranında düştüğü görülüyor. Teknoloji ağırlıklı Nasdaq’ta ise bu oran yüzde 33’lere çıkıyor. Her iki endeks de geçen hafta son iki yılın en düşük seviyelerine ulaşırken, Morgan Stanley, S&P 500’ün bir süre daha 3.000 ila 3.400 puan arasında seyredeceği tahmininde bulunuyor. Bu da, bu yıl zaten yüzde 21.5 oranında düşen endeksin hala yüzde 10-20 arasında düşebileceği anlamına geliyor.

Ekonomide genişlemenin sonuna yaklaştığına inanan yatırımcıların oranının ise pandemi sonrası zirveye ulaşan Haziran ayındaki yüzde 80'lik seviyeden, Eylül ayında yüzde 67'ye düştüğü görülüyor. Bank of America analistleri ise ekonomide yaşanan bu büyüklükte bir düşüşün tarihsel olarak bir resesyona denk geldiğini belirtiyor.