Kahvenin enerjinizi artıran masum bir içecek olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Kahve, suçluluk duygusu hissetmeden tüketeceğiniz bir içecek olarak görülüyor. Her fincanda bir kalori var ama yüksek kalorili çikolatayla aynı etkiye sahip. Amerikan Kalp Birliği geçen yıl yaptığı açıklamada kahve ve yeşilçaydaki antioksidan nedeniyle bu içeceklerin bol bol tüketilebileceğini belirtmişti. Fakat beslenme uzmanları aynı fikirde değil, kahvenin göze çarpan bir yan etkisi olduğunu söylüyorlar: Fazlası kilo aldırır, özellikle bel bölgesinde yağlanmayı artırır. Beslenme uzmanı Tammy Lakatos-Shames, kahvenin bazı hormonları etkileyerek sessizce kilo aldıran bir içecek olduğunu söylüyor. “Eğer bir kişi kaygılı ve huzursuzsa, bu onun vücuttaki yağ oranını artırabilir” diyen Tammy Lakatos-Shames şöyle devam ediyor: “Kafein kalp hızını artırır, bu da solunum hızını yükseltir. Bu bazı kişilerde sinirliliğe ve strese yol açar. Dolayısıyla vücutta stres hormonu olarak bilinen kortizol artışını tetikler. Bu hormon vücutta sabah yüksek, gece düşük seviye bulunur. Stres, kortizolün kan dolaşımına salınmasının tek nedeni olmasa da, vücut ‘savaş veya uçuş’ modunda olduğunda serbest bırakıldığı için ‘stres hormonu’ olarak adlandırılmıştır. Bu da vücutta özellikle bel bölgesinde yağlanmaya yol açar.”
Bazı beslenme uzmanları kahveye şeker, krema, süt ve diğer ek maddeleri ilave etmediğiniz takdirde istenildiği kadar içilebileceğini söylüyor. Fakat Lakatos-Shames kortizol seviyesini limitte tutmak için günlük alınacak kafein miktarının sınırlandırılması gerektiğini savunuyor. Lakatos-Shames “Bazı kişiler hızlı kafein işlemcisidir. Bazı kişiler ise sinirli veya stresli olduklarında kahve içmeyi azaltıyor. Bu iyi bir fikir. Ayrıca ailenizde de kalp hastalığı veya inme geçirenler varsa günde 200 mg’dan fazla kafein almamalısınız” diyor.