Sanal gerçeklik (VR - virtual reality) ve artırılmış gerçeklik (AR - Augmented reality) gibi sanal dünyaların (metaverse) insanların çeşitli interaksiyonlara girebilmelerine olanak tanır hale gelmesi dikkat çekici bir dönüşüm haline gelirken; bu dijital dönüşümün, inovasyon ve teknoloji ile inanılmaz bir hızda gelişmesiyle birlikte; kullanıcısının Sanal Evrendeki fiziksel ve/veya kimliksel yansıması olan Avatar’ların alışverişe çıktığı, sosyal, sanatsal, ticari ve eğitsel aktivitelere katıldığı yeni dünyada “Sanal Gerçeklik”, “Metaverse”, “NFT” gibi heyecan verici gelişmeler, Sanal Evren çatısı altında çoktan konuşulmaya başlandı.
Metaverse dünyası 1 trilyonluk pazara ulaşacak
CB Insights'ın “Industry Analyst Consensus” araştırmasına göre gelecekteki on yılın sonunda 1 trilyon dolarlık pazara ulaşması beklenen Metavarse dünyasında ürün lansmanları, mağaza açılışları, kalabalık parti ve konserler tüm hızıyla devam edip bu dünyada dünya devi markalar ve şirketler de yerini almaya başlamışken Sanal Evren, hukuki olarak yepyeni bir bakış açısı ile insan – avatar- marka ve sanal düzen ilişkisini incelememiz gerektiğini gösteriyor.
Yeni düzende işe alımdan, robotik iş yönetim ve karar alma süreçlerine, sipariş ve tedarik yönetimine kadar her detay teknolojinin olduğu kadar bu teknoloji ile sunulan ürün/ hizmetlerin de hukuki olarak sorgulanması gerekliliğini, sanal dünyaya ilişkin regülasyonların nasıl olacağını, oluşabilecek hukuki problemlerin nasıl çözüleceğini karşımıza çıkarıyor.
Sanal dünyada hukuki gerçeklik
Blockchain teknolojisi ve kripto para dünyasında her gün yaşanan gelişmeler, sanal evrende arsa hatta gezegen almak, coin’lerle alışveriş yapmak gibi ticari boyutu ilgilendiren konular, Sanal Evreni, yatırım ve ticaret dünyası gerçeği ile tanıştırıyor.
Örneğin Sanal evrende arsa The Sandbox, Cryptovoxels, Somnium Space ve Decentraland gibi devlet garantisi olmadan oluşturulan metaverse platformları üzerinden alınıp satılmaktadır. Sanal dünya üzerinden alınan arsalar veya herhangi diğer ürünlerin sahiplik bilgisi merkezi bir sistem olmadan blockchain üzerinde saklanmaktadır. Platformlar üzerinde işlem yapabilmek için kripto cüzdan oluşturmak ve bunu platformdaki hesapla birleştirmek gerekmektedir. Kripto cüzdanda yer alacak kripto paralarda tabi ki banka ve kredi kartları kullanılarak alınabilmektedir.
Bunun yanında avatar sahibi kişilerin verileri baz alınarak kullanılan VR ve AR’lerde yer alan sanal oyun ve eğlence platformları da sanal evrenin ayrı bir hukuki boyutunu oluşturmaktadır. Şöyle ki; metaverse'de beş duyunun beşini de algılamayı sağlayabilecek giyilebilir teknolojik ürünlerle birlikte, Avrupa Parlamentosu Araştırma Servisinin Haziran 2022 Tarihli Brifinginde (“Brifing”) hassas veri olarak nitelendirilen ve kullanıldığı her bir amaç için kullanıcıdan açık rıza alınması öngörülen davranışsal verilerin yani VR cihazların sensörleriyle yüz ifadelerinin, kafa ve vücut hareketlerinin, nabız ve kalp atış hızlarının ölçümlenmesi ve işlenmesi söz konusu olabilmektedir.
Brifing ’de belirtilen, Meta’s VR sosyal medya platformunda kadınların cinsel tacize maruz bırakıldığı ve bu olayların belgelendiği konusu da sanal evrendeki hukuki gerçeklik konusunun gündeme gelmesine yol açan başka etkenlerden biridir.
Dünyada henüz sanal evrene ilişkin detaylı kanunlar tamamen devreye alınmış olmamakla beraber mevcut kanunlar üzerinden kritik bazı soruları yanıtlamak mümkün görünse de siber saldırılar ve siber güvenlik konusunda KVVK yaptırımları, Sanal evrende tasarlanan ya da sahip olunan sanat eserlerinin fikri ve sınai olarak sağladığı haklar, sanal evrende oluşturulan avatarlar ve bu avatarlar için yapılan alışverişlerle ticari olarak sahip olunan ürün ve hizmetler, sanal ortamda gerçek ya da yanıltıcı hesaplarla yapılan yorum, eleştiri, taciz ya da hakaretlerle ilgili itibarı etkileyen yaptırımlar, dil-din-ırk- cinsiyet ayrımcılığı ve topluluk kurallarının ihlaline kadar bir çok konu başlığında hukuki düzenlemelere ihtiyaç bulunuyor.
Kripto paralara dair yasal düzenlemenin önemi
YAK Avukatlık Ortakları Hande Yayla Oğuzülgen, Buket Altufan Ulu ve Özge Konukçu, henüz blokchain, NFT ve kripto paralara dair yasal düzenlemelerde açık bir tanım yapılmasa da 16 Nisan 2021 Tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe de dikkat çekiyor.
Geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik”te kripto paralar “Gayri Maddi Varlıklar” olarak tanımlanıyor. NFT’ler de bu kapsamda gayri maddi varlıklar olarak değerlendirilebilir ancak yönetmelik ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı şekilde iş modelleri geliştirilmesini yasaklamasının yanında kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamayacağını öngörmektedir.
Dolayısıyla ülkemizde The Sandbox, Cryptovoxels, Somnium Space gibi bir platform oluşturmak, platformdan arsa satın almaya aracılık edebilmek veya doğrudan Ethereum veya MANA gibi kripto para birimleri aracılığıyla sanal arsa almak Yönetmelik’e aykırılık teşkil edebilmektedir.
Kullanım alanı artarak devam eden ve yüksek pazar payına sahip bu sanal evren platformlarına ilişkin yasaklayıcı kanuni hükümler getirmek yerine platformların kullanımının denetim altında bulundurulmasına ilişkin hükümlerin getirilmesi hukuksal ve ekonomik anlamda faydalı olabilecektir.
Sanal evrendeki bazı gayri maddi varlıkların aynı zamanda birer tasarım olduğu düşünüldüğünde, yazılım boyutunda bunların Sinai Mülkiyet Kanunu, fikri haklar açısından da gerekli şartları taşıyorsa Fikri Mülkiyet kanunu kapsamında korunması mümkün olabilir.
Platformlar üzerinde işlenen kişisel verilerin paylaşımı/aktarılmasına ilişkin olarak ise Avrupa Parlamentosu, platformlar üzerinden veri işleyen şirketlerin kullanıcı rızası ve gizlilik bildirimi yükümlülüğü gibi veri koruma yükümlülüklerini yerine getirmek adına veri paylaşma anlaşmaları yapmaya ihtiyaçları olacağını vurgulamaktadır.