Son dönemlerde sosyal medyadan yayınladığı videolar ile adından söz ettiren Muhammed Yakut isimli şahsın ‘tehdit ve dedikoduları’ bir gerçeği gözümüzün içine içine soktuğunun farkında mısınız? Medya ve mafya ilişkisi…Değerli okurlar bu sütunlarda sık sık dile getirmiştim, ‘temiz toplum ve temiz medya’ diye… Çuvaldızı ben hep kendime batırdım! Son yıllarda büyük bir güven ve prestij kaybı içinde olduğumuzu ve bir an önce içimizdeki çürük elmaları temizleyip medyamızın hak ettiği saygınlığa kavuşmasını dile getirdim. Bazen ben çaldım söyledim bazen de gerçek haberciler bana destek oldu ve hep birlikte söyledik; “temiz medya” diye… Benimle aynı duyguları paylaşan gereçek basın emekçilerine de teşekkürü bir borç bilirim. Ancak son yıllarda magazin medyamızın içinde bir ayrık otu, çıbanbaşı var ki; Can Tanrıyar olur kendileri mesleğimiz için tam bir facia olduğunu kanıtladı.İpine sarıldığı Muhammed Yakut gibi yıllarca elinde bulundurduğu yayın organlarında iş ve sanat dünyası ile bizim gibi mesleğin hakkını vermeye çalışlara ‘yalan, iftira ve tehditler’ savurmaktan geri kalmadı. Ama çekirge bir sıçradı, iki sıçradı ve üçüncüsünde çuvalladı! İçinden çıkamadığı borç batağından kurtulmak adına sektörde olmayan itibarına güvenerek iş dünyasından para bulamaya çalıştı. Ancak, Türkiye artık eski Türkiye değildi! Karşısında hayatını kararttığı Petek Dinçöz yoktu! Her yaptığı yanına kar kalan bu magazin figürü karşımıza bu kez bir mafya ilişkisi ile çıktı. Dürüstlük abidesi rolüne bürünmüş suç dosyası kabarık Muhammed Yakut'un iftiralarını sahiplenen Uçankuş ve Tanrıyar ailesinin bu sevdasının altında yatan neden kısa sürede ortaya çıktı. Gazeteci Serdar Akinan yayınladığı son videosunda Can Tanrıyar ve Muhammed Yakut’un nasıl bir kumpas kurduklarını tüm çıplaklığı ile anlatıyor. [video width="640" height="352" mp4="https://www.superkulup.com/wp-content/uploads/2023/04/whatsapp-video-2023-04-21-at-19-LVB1.mp4"][/video] “Ben gözaltından çıktıktan sonra gazeteci arkadaşlarımla oturdum konuştum. Ve dikkat ediyorum ortalığa birtakım bilgiler saçılmaya başladı. Bunlardan en ilginci Muhammed Yakut'un ilişkileri. Şimdi hatırlar mısınız benim yayında bir kelime kullandı, bir ifade kullandı. Dedi ki; "Bunu bu arada ben konuşmadım. Ben dedi Can Tanrıyar ile beraber, Can Tanrıyar bir gazeteci bu arada biliyorsunuz. Uçankuş diye bir sitesi var. Ben Can Tanrıyar ile beraber Doğan Şentürk'e yani FOX Haberin Genel Yayın Yönetmenine gittim. Bu videolarda anlattığım her şeyi onlara anlattım Can Tanrıyar ile beraber. Orada ben uyanamadım işi. Eeee ve bunlar yayınlamadı. Bunu yayında söyledi hatırlarsanız. Okey, o anda ben keşke bunun üzerine bir soru sorabilseydim. Diyorum ya soracağım çok şey var aslında, ama ortaya da çıktı…” Arkadaşlar bu itiraflar medya tarihine geçer. Savcılar ise gereğini yapar elbet. Ama biri daha var ki o kişini adı da Tamar Oner… Can Tanrıyar’ın mustakbel eşi. Bu hanım kızımız kocasının tüm pespayeliklerini ‘can siperhane’ savunuyor. Kocasından öğrendiği gibi sağa sola ‘tehdit, iftira ve küfür’ etmekten de geri kalmıyor. Hatta boynuz kulağı geçmiş diyebilirim. Tamar hanım, Serdar Akinan’ın gördüğü gerçeklere o kadar içerlemiş ki bakın neler diyor; "Aslan parçası kalabalıkta yaptığın yiğitliği karşı karşıya gelince yapmaya cesartin yoksa haddini aşmayacaksın! "Abi ben atılan twitleri okudum abi, abi ben internetten gördüm" abi demekle sonra korkup telefonu kapatmakla olmaz delikanlılık!!!” tamaronerofficial: “Ne oldu Serdar Akinan "düzeltiyim abi, abi internetten gördüm, abi atılan twitleri okudum" mu oldu. Can Tanrıyar seni arayınca? Hadi sen bu lafın inkar et, ben de ispat edeyim. Varsa cesaretin!!!@sakinan” tamaronerofficial “3 kuruşluk Serdar Akinan açsana oğlum telefonunu seni arıyoruz neden açmıyorsın? @sakinan” Bakın beğenirsiniz beğenmezsiniz ama Serdar Akinan günün sonunda içine düştüğü kumpası dürüstçe itiraf ediyor ve diyor ki; “Belli ki sadece devlet içindeki belli odaklar ve gayri meşru dünya değil bu dünyayla kirli bağları olanlar da yayınlarımdan rahatsız olmuş. Ateş olsanız cürmünüz kadar yer yakarsınız. Bunlardan Türkiye çok çekti. Ama yeni başlıyor merak etmeyin. Bunlardan da temizleneceğiz biz. Medya bunlardan da temizlenecek.” https://twitter.com/serdarakinan/status/1649412191064412161?s=20 Gazeteci Emre Erciş’in iddiaları ve yayınladığı kayıtlar bizlere Tanrıyar ailesinin Muhammed Yakut sevdasını gözler önüne seriyor ve o da bir başka ibretlik tanımlamada bulunuyordu; “FETÖ ve PKK Terör örgütleri yöneticileri ve örgüt üyeleriyle çok sayıda telefon trafiğine sahip. Şimdiden muhalefete bir uyarıda bulunayım. Bu adama sarılın sarılmasına ama KİME SARILDIĞINIZA DİKKAT EDİN...” uyarısında bulunuyordu. Evet yayınlanan kayıtlarda Can Tanrıyar’ın sık sık Yakut ile teşviki mesaiyi yaptığı görülüyor… Sizce bu ikili neler konuşmuşlardır? Deprem bölgesine yapacakları yardımlar olabilir mi? Yoksa, Tanrıyar ortağı olan bir iş insanını nasıl dolandırdığını mı konuşmuştur? Hayal gücünüzü kullanın ve olasılıkları düşünün… Yoksa burada yazmaya kalksam ‘arkası yarın’ olur… Magazin dünyası, ‘yalancı hokkabazların, kılıktan kılığa girenlerin, maske takıp gerçek yüzlerini saklayanların, dolandırıcıların ve sahtekârların at koşturduğu, cirit attığı’ yerler oldu. Ama ne demiş atalarımız “Güneş balçıkla sıvanmaz” diye… ‘Çamur at izi kalsın’ devri bitti! Sıkça eleştirsek de hukuk var bu ülkede…Ve “gerçeklerin, bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.” Bu gerçeklik bir kez daha tekerrür etti.