Ukrayna’nın başkenti Kiev'de tıp fakültesinde öğrenim gören 2'nci sınıf öğrencisi Doğukan Bayram, saldırıların 3’üncü gününde kendi imkanlarıyla bir arkadaşıyla birlikte Türkiye’ye gelmek için yola çıktı. Bayram, 24 saati aşan yolculuğun ardından Edirne’den ülkeye giriş yaptı.
Doğukan Bayram, yaşadıklarını Demirören Haber Ajansı'na anlattı. Perşembe günü bomba sesleriyle uyandıklarını dile getiren Doğukan Bayram, bu andan itibaren endişelenen ailesinin sürekli kendisini aradığını ifade etti. Bayram, bomba seslerini duyunca marketten temel gıda malzemeleri aldıklarını ve yurtta 17 arkadaşıyla akşama doğru bir odaya toplanıp pencerelerin önüne valizlerini koyarak siper yaptıklarını ifade ederek, "Yurdumuzun çok yakınına bomba düştü. Hepimiz sığınağa sığınmak zorunda kaldık. Arkadaşlarım bu ülkeden gitmemiz gerektiğini söyledi sürekli. Bir risk göze almamız gerekiyordu. Cuma günü saat 10.00 civarında yola çıktık. Sınırdan geçebilmek için araçta 18 saat mahsur kaldık. Gıdamız ve suyumuz tükenmek üzereydi. Korkmuştuk. Moldova sınır kapısından geçtik. Daha sonra Romanya, Bulgaristan sınır kapılarından geçip Edirne'ye ulaştık" dedi.
'TÜRK POLİSİNİ GÖRÜNCE KOŞUP SARILDIM'
Yolculuğunu hayatı boyunca unutmayacağını ifade eden Doğukan Bayram, 18 saat boyunca sınır kapısında mahsur kaldıklarını söyledi.
Edirne'ye girince polise sarıldığını belirten Bayram, "Türkiye'ye indiğimizde ay yıldızlı bayrağımızı görünce hepimiz duygulandık. Gözlerimiz doldu. Karşımdan Türk polisi geldi. Aracı durdurup onlara sarıldım. Türk olmak çok büyük bir ayrıcalık. Eğitimimiz yarıda kaldı. 1 yıl hazırlık, 2 yıl da okudum. Toplamda 3 yılımı verdim okumak için orada. Çok emek verdik. Şu anda yarıda kaldı. Benim babam devlet memuru ve beni güç şartlarda okutuyorlardı. Eğitimimiz yarıda kalsın istemiyoruz. Devletimizin YÖK'ün en son yaptığı açıklama bizi birazcık olsun rahatlattı aslında. Tekrar dönmek istemiyoruz oraya. O savaş ortamında, zor şartlar altında okulumuza devam etmek istemiyoruz. Bu kadar mücadele verdik. Biz tekrardan orada okuyup yabancı bir ülkeye faydalı bir insan olacağıma kendi ülkemin herhangi bir ilinde okulumu tamamlayıp kendi ülkeme doktor olmak istiyorum. Devletimizin bu konuda bize yardım etmesini istiyoruz" diye konuştu.
'HAYATIMIZIN EN ZOR 3 GÜNÜYDÜ'
Doğukan'ın annesi Fatma Bayram da 3 günü çok zor geçirdiklerini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
''Zor bir 3 gün geçirdik. Oğlumuz savaşın ortasında kaldı resmen. Cümle kurmakta bile zorlanıyorum. Cuma günü 10 yaşındaki oğlum okuldan koşarak geldi hemen camiye gidip, 'Ağabeyim için orada dua edeceğim' dedi. Orada imama da rica edip Ukrayna'daki öğrenciler için de dua edilmesini rica etmiş. Çok şükür dualarla oğlumuza kavuştuk. Şu anda çok mutluyuz. Geçirdiğimiz o üç günü anlatamam. Bu süreçte devletimiz hep yanımızda oldu. O günlerde yurt içi ve yurt dışı konsolosluklar, elçilikler sürekli bize telefonla ulaştı, destek oldu. Devletimiz her zaman yanımızda oldu. Bundan sonraki süreçte, istiyoruz ki devletimiz çocuklarımıza sahip çıksın, yarım kalan eğitimlerine sahip çıkıp kendi ülkemizde okumalarına fırsat verilsin."