1995 Gazi Mahallesi olaylarında Özlem Tunç'un polis tarafından çöpe atıldığı anlar, 'karanlık' geçen 90'lı yılların unutulmayan trajik sahnelerinden biri oldu.
Her dönem Alevi ile Sünni yurttaşları karşı karşıya getirmek için türlü provokasyonlar tertipleyen karanlık güçler, 12 Mart 1995 tarihinde İstanbul Gazi Mahallesi'nde masum yurttaşları öldürdü. Şoförünü öldürerek çaldıkları taksiyle semte gelen kimliği belirsiz kişiler, bir kahvehaneyi ve pastaneyi uzun namlulu tüfeklerle taradı. Saldırı 1 kişi ölürken, 25 kişi yaralandı.
Alçak saldırı karşısında sokağa inen Gazi Mahallesi sakinleri, polisin ve devlet yöneticilerinin, Alevilere yönelik saldırıya duyarsız kaldığı ve yeterli ilgiyi göstermedikleri gerekçesiyle protestolar düzenledi. İstanbul geneline yayılarak 3 gün süren eylemlere polisin sert müdahalesi, büyük tepki çekti. Gazi Mahallesi olaylarında 7'si polis kurşunuyla olmak üzere 22 kişi hayatını kaybetti. Olaylardan yaralı kurtulan yüzlerce kişiden biri Özlem Tunç oldu...
12 Mart 1995 İstanbul Gazi Mahallesi olaylarında günbegün yaşananlar
ÖZLEM TUNÇ'UN HAYAT HİKAYESİ
1978 yılında Çorum'da dünyaya geldi.
Lisans eğitimini edebiyat bölümünde tamamladı.
12 Mart 1995 tarihinde İstanbul'da bugünkü Sultangazi ilçesinde yer alan Gazi Mahallesi'nde yaşanan ve 22 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaylarda polis tarafından darp edildikten sonra öldü sanılarak çöpe konteynerinin yanına atılma görüntüsüyle kamuoyunda gündem oldu.
Gazi Mahallesi olayları sırasında 24 yaşında olan Özlem Tunç, o günden 2015 yılına kadar öğretmenlik yaptı.
20 Temmuz 2015 tarihinde Şanlıurfa'nun Suruç ilçesinde IŞİD'in düzenlediği intihar saldırısından yaralı kurtuldu. Terör saldırısında 34 kişi yaşamını yitirdi.
Suruç Katliamı'ndan sonra işsiz kaldı.
24 Haziran 2018 genel seçimlerinde HDP'den Aydın milletvekili adayı oldu fakat seçilemedi.
1978 doğumlu olan Özlem Tunç, 2022 yılı itibarıyla 44 yaşındadır.
Özlem Tunç, 2018 genel seçimlerinde HDP'den milletvekili adayı oldu / 12 Haziran 2018
'ÖLDÜ' SANILARAK ÇÖPE ATILDI
12 Mart 1995 tarihinde Alevilerin çoğunlukta olduğu İstanbul'un Gazi Mahallesi'ndeki bir kahvehaneye kimliği belirsiz kişilerce gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu başlayan ve kent geneline yayılan olaylarda 7'si polis kurşunuyla 22 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı ve tutuklandı.
Gazi Mahallesi sakinlerinden Özlem Tunç, olaylar sırasında ortamı sakinleştirmek adına polis ve askerle pazarlık yapan komitede yer alan isimlerden biriydi.
Yapılan görüşmelerden sonra kitleye seslenmek için bir panzerin üzerine çıkıp, konuşması bittikten sonra apar topar gözaltına alındı. Sonrasında işkenceye uğrayan Özlem Tunç, aynı kişiler tarafından başına bir el ateş edildi.
İki polis tarafından saçından ve bacağından sürüklenerek çöp konteynerine bırakıldığı an ise tüm Türkiye tarafından izlendi. Öldü denilerek çöpün yanına atılan Tunç'un ölmediği anlaşıldı, tedavi altına alındı ve hayata döndürüldü.
ÖZLEM TUNÇ'UN 'ÇÖPE ATILMASI' HAFIZALARA KAZINDI
Özlem Tunç'un çöp konteynerinin yanında çamur içinde yatarken çekilen fotoğrafı hafızalardan silinmedi. Genç kadın, mahkemede polislerin kendisine cinsel tacizde bulunduğu ve üzerine çıkarak tepindiklerini anlattı.
Daha sonra Mahkeme Başkanı Dursun Kaya Güleç'in "Sana vuranlar veya topluluğa ateş edenler arasında, arkanda tutuklu olanlardan var mıydı? Bakarak söyle" demesi üzerine Özlem Tunç ayağa kalktı, fakat sanıklara doğru dönemeden fenalaşarak yere yığıldı. Duruşma salonundan bir başka odaya alındı ve sağlık görevlilerinin yaptığı iğneden sonra kendine gelebildi.
Özlem Tunç'un polis tarafından darp edilmesi büyük tepki topladı / 12 Mart 1995
ÖZLEM TUNÇ O ANLARI ANLATTI
1995 yılında 24 yaşında olan Özlem Tunç, Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 7. duruşmada verdiği ifadede, polislerin kendisine saldırdığını belirterek, "Üstüme çıkıp tepindiler, tekmelediler. Biri de kafama mermi sıktı. Beni öldü sanarak çöp bidonlarının yanına attılar" dedi.
Genç kadın, sanıklardan Adem Albayrak'ı tanıdığını söyledi. Fadime Bingöl ile Dilek Sevinç'in ölümünün tanığı olan Özlem Tunç, kahvehanelerin taranması sonrasında evden çıktıklarını belirterek, "Halk ne olduğunu öğrenmek için karakola gidiyordu. Bu sırada polis vatandaşları copladı. Leyla Kaya ağır yaralandı. Cemevinden eve döndük. Panzerin önünde iki polis çevreye ateş ediyordu" dedi. İfadesi sırasında sürekli ağlayan ve sonunda dayanamayıp bayılan genç kadın, askerlerin gelmesiyle herkesin rahatladığını kaydederek, şöyle konuştu:
"General Ergün Yurttaş bir panzerin üzerine çıkıp, şerefi üzerine söz verip, bir şey olmayacağını söyledi. Beni de panzerin üzerine çıkardı ve karakola gittik. Karakolda kimse yoktu. Sonra panzerin üzerine çıkıp bunu halka anlattım. Polisler beni tanımıştı. Ortalık karışınca Çevik Kuvvet'ten bir kişi beni alıp, kahveye soktu. Dilek Sevinç'in vurulduğunu gördüm. Dilek'in ölümünün ardından 50-60 polis kahveye girdi. Bana cinsel tacizde bulundular. Yere yatırdılar, üzerime çıkıp tepindiler, tekmelediler. Biri de kafama mermi sıktı. Müdahale etmek isteyen bir askeri de dövdüler. Beni öldü sanarak çöp bidonlarının yanına attılar."
Özlem Tunç, IŞİD'in düzenlediği Suruç Katliamı'ndan yaralı olarak kurtuldu / 2015