Amasya-Suluova yolu üzerindeki çiftliğinin bulunduğu mevkide uzun yıllardır başta elma olmak üzere çeşitli meyvelerden yetiştirmesine rağmen istediği geliri elde edemeyip meyvecilikten ümidini kestiği sırada rüyasındaki "Daha ne duruyorsun, hünnap dik" sesiyle irkilmesi sonrası bu meyveyi yetiştirmek için araştırmalar yapıp harekete geçen Siyasal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu Ahmet Karan, çiftliğini Türkiye’nin en büyük hünnap üretim merkezlerinden biri haline getirip elmasıyla anılan şehri adeta bu yıl ortalama kilosunu 5 liradan sattığı hünnabın başkentine dönüştürdü.

52 yaşındaki Karan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Bizim evden hünnap hiç eksik olmaz” dediği şifa kaynağı bu meyvenin pekmez, püre ve lokumunu üreterek satmayı hedefliyor. Çinlilerin milyonlarca ton üretip bitkisel ilaç yapımı başta olmak üzere çeşitli alanlarda kullandıkları bu meyvenin Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak ve katma değerini artırmak amacıyla girişimlerini sürdüren Karan, hiç şeker içermeyen püresi ile içindeki bütün şifayı barındıran pekmezinden üretmeye başladıklarına ayrıca lokumu içinde deneme yaptıklarını anlattı.

Hünnabın faydaları:

Hünnap pektin, tanen, müsilaj, şeker ve C vitamini ihtiva ediyor. Hünnap, reçel ve sirke yapımının yanı sıra bitkisel ilaç olarak da kullanılıyor. Hünnabın, astım ve solunum sistemi hastalarına çok faydalı olduğu, balgam sökücü ve öksürük kesici özelliği olduğu biliniyor. Kanı temizleyip bağırsakları çalıştıran hünnap, streste vücudun kendini tekrar inşa etmesini hızlandırıyor. Nezle ve soğuk algınlığına karşı direnci artıyor. Şekeri dengeliyor. Zihni ve bedeni yorgunluk, zafiyet, ağrı kaynaklı uykusuzluk durumlarında insana güç veriyor ve ateşi de düşürüyor. Uzmanlar her sabah 3 hünnap yemeyi tavsiye ediyor.