Suriye'de Birleşmiş Milletler’in kararları hiçe sayılarak düzenlenen sözde devlet başkanlığı seçimini, Beşşar Esad'in kazandığı ilan edildi. AB’den yapılan açıklamada, seçimlerin özgür ve adil olmadığı belirtilerek, 'sonuçları tanımıyoruz' denildi.

Beşşar Esad rejiminin 26 Mayıs'ta Suriye'de halkın yarısından fazlasının katılamadığı göstermelik devlet başkanlığı seçiminin sonuçları açıklandı. Rejimin ajansı SANA'nın haberine göre, rejimin Meclis Başkanı Hammode Sabbag, basına yaptığı açıklamada, Esad'in sözde devlet başkanlığı seçiminde oyların yüzde 95,1'ini alarak kazandığını duyurdu. Sabbag, halkın en az yarıdan fazlasının sandığa gitme imkanı bulunmayan ülkede, katılım oranının yüzde 87,64 olduğunu ileri sürdü. Esad'in 13 milyon 540 bin 860 oy aldığını belirten Sabbag, 470 bin 276 oy toplayan göstermelik adaylardan Mahmut Meri'nin oyların yüzde 3.3'ünü aldığını söyledi. Sabbag, kamuoyunun tanımadığı göstermelik diğer adaylardan Abdullah Sellum Abdullah'ın 213 bin 968 oyla, sonuçların yüzde 1,5'ni aldığını duyurdu.Babası Hafız Esad'in ölümünün ardından 2000 yılında yönetimi devralan Esed'in, en son haziran 2014'te gerçekleştirilen sözde devlet başkanlığı seçiminde oyların yüzde 88,7'sini aldığı ilan edilmişti. Suriye'nin kuzeyinde askeri muhaliflerin kontrolündeki halk, Esad rejiminin sözde seçimine karşı gösteriler düzenlemişti. Gösterimlik seçime "tiyatro" benzetmesi yapan Suriye muhalefeti, sözde seçiminin "meşru" olmadığını vurgulayarak karşı çıktı.

SÖZDE SEÇİME ULUSLARARASI TEPKİLER

Türkiye, Esad rejiminin tek taraflı olarak kendi kontrolündeki bölgelerde düzenlediği sözde seçime tepki gösteren ülkelerin başında geldi. Dışişleri Bakanlığından sözde seçim günü yapılan açıklamada, "Suriye rejimi tarafından bugün düzenlenen seçimler halkın hür iradesini yansıtmayan gayrimeşru bir nitelik taşımaktadır. Serbest ve adil olmayan şartlarda tertiplenen söz konusu seçimler, Suriye ihtilafının siyasi çözümüne ilişkin BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2254 sayılı kararının lafzı ve ruhuyla bağdaşmadığı gibi rejimin siyasi sürece ilişkin samimiyetsiz yaklaşımını da ortaya koymaktadır" ifadesi kullanılmıştı. ABD, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere de 25 Mayıs'ta ortak yazılı açılamayla Esad'in göstermelik seçimine karşı çıktı. Ortak açıklamada, "Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve ABD dışişleri bakanları olarak, açık bir şekilde dile getiriyoruz ki Suriye'de 26 Mayıs'taki devlet başkanlığı seçimleri, özgür ve adil olmayacak" değerlendirmesi yer almıştı.

AB: SONUÇLARI TANIMIYORUZ

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'de dün yaptığı açıklamada, Suriye'de seçimlerin gerçek bir siyasi süreç çerçevesinde ve BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı uyarınca yapılması gerektiğini belirtmişti. Borrell, "Suriye'de dün gerçekleşen seçimlerin özgür ve adil olmadığını, çatışmanın çözümüne katkıda bulunmayacağını, Suriye rejimiyle herhangi bir uluslararası normalleşmeye yol açmayacağını düşünüyoruz" dedi. Borell, bu nedenle AB'nin seçimi tanımadığını söyledi.

BM KARARLARI HİÇE SAYILAN DEVLET BAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Esad rejiminin meşruiyet aradığı göstermelik seçimler, BMGK kararlarını da hiçe sayıyor. BMGK'nın, aralık 2015'te kabul ettiği 2254 sayılı kararda, "Cenevre süreci" olarak adlandırılan görüşmelerin gündemi ve yol haritası belirlendi. Buna göre, bir geçiş yönetimi kurulması, anayasanın yeniden yapımı, seçimlerin düzenlenmesi öngörülüyor. Ancak rejim, geçiş yönetimi kurulmasına yanaşmazken Anayasa Komitesi çalışmalarının başlamasına da yıllardır engel çıkartıyor. 2011 öncesi nüfusu 22-23 milyon civarındaki Suriye'de, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) verilerine göre 6,6 milyon Suriyeli ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisine (OCHA) göre, 6 milyon 702 bin kişi ise ülke içinde yerinden edildi.