BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Enflasyonla mücadele eden ABD Merkez Bankası’nın (FED) yeni bir agresif faiz artışı da yakın gözüküyor. Bu tablonun gerçekleşmesi halinde hisse senetleri de büyük bir darbe alabilir. Insider’ın haberinde göre yatırımcılar FED’in hisse senetlerini keskin düşüşlerden uzak tutmak istediği fikrini bir kenara bırakıyor.

Eylül ayı ABD istihdam raporunun ardından yatırımcılar, FED’in kasım ayındaki olası faiz artırımı için daha şahin bir tabloyu fiyatlandırmaya başladı. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre CME Group’un FED fonlarına ilişkin vadeli yatırımlarını izleyen ve FED faizlerine ilişkin piyasa öngörülerini işaret eden FedWatch Endeksi kasım ayında 75 baz puanlık olası bir agresif faiz artışına %75,2 ihtimal veriyor. İstihdam rakamlarının açıklanmasından bir hafta önce ise bu oran %56,5’ti.

Yatırım araştırmaları firması Toggle AI’ın Kurucu CEO’su Jan Szlagyi istihdam rakamlarıyla ilgili açıklamasında, “Bana kalırsa FED enflasyonla mücadele etmek için agresif hareket etme lisansını almış gibi hissedecek” dedi. ABD eylül ayında 263 bin yeni istihdam ekledi ve piyasa genelindeki 250 bin istihdam beklentileri aşıldı. Ülkede işsizlik oranı ise %3,7’den %3,5’e geriledi.

İstihdam raporunun ardından ABD borsalarında da satış dalgası görüldü. Nasdaq Endeksi %4, S&P 500 Endeksi %3 düşüş gösterdi.

Glenmede’in Özel Servet Birimi Baş Yatırım Sorumlusu Jason Pride istihdam raporlarının FED’in enflasyonla olan savaşındaki hesaplamalarını değiştirmediğini söyledi. Pride kasım ayı başındaki faiz toplantısından 75 baz puanlık faiz artışı bekliyor.

Bank of America’dan cuma günü yapılan açıklamada da istihdam raporunun bu ay hisse senetlerini yeni bir dibe ulaşmasına yol açabileceği konusunda uyardı.

ABD borsası halihazırda bir ayı piyasasının etkilerini hissediyor. Nasdaq ve S&P 500 endeksleri bu yıl başından beridir sırasıyla %32 ve %24 düştü. Borsalarda endekslerin bir önceki zirvesine göre yüzde 20 veya daha fazla düşmesi ayı piyasası olarak adlandırılıyor. FED kırk yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyonu düşürmek için faiz oranlarını yükseltmek konusunda agresif davranıyor ve bu da hisse senetlerinin düşmesine sebep oluyor.

Szilagyi piyasaların bu noktadan sonra FED’in faiz artışlarını devam ettirme politikasını gerçekleştiremeyeceği yönündeki öngörülerinden uzaklaşılması gerektiği konusunda uyarıyor.

Borsa uzmanı, “Birçok veriye dayanarak piyasaların kesinlikle aşağı yönlü olduğunu düşünüyorum. Zira özellikle FED’in piyasalara yardım etmeye çalıştığı düşüncesinin bir anlamı kalmadı. FED enflasyona odaklandı. Bu da sizin bir ekonomik kriz veya finansal kriz geçirmenizden farklı bir hikaye” ifadelerine yer verdi.

FED’in yıl başından bu yana gerçekleştirdiği agresif faiz artışlarının ardından FED’in faiz politikalarını değiştireceği yönündeki öngörü bir süredir tartışılıyor. Zira yatırımcılar ABD borsalarında görülebilecek sert bir düşüşün ardından FED’in endişeleri azaltmak için piyasalara yardım edeceğini öngörüyor. ‘FED Put’ olarak da adlandırılan bu durum ABD Kurumsal Finans Enstitüsü (CPI) verilerine göre daha önce 1987, 2010, 2016 ve 2018 yıllarında gerçekleşmişti.

Szilagyi, Wall Street'teki 1929 çöküşüne kadar uzanan dönemde ayı piyasalarının 10-12 ay arasında sürdüğünü ve hisse senetlerini yaklaşık %33 oranında düşürdüğünü hatırlattı. Mevcut gerilemede ise S&P 500, bugüne kadar yıllık bazda yaklaşık %24 oranında geriledi. Borsa uzmanı konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi:

“FED yöneticilerinin piyasanın çarpıcı bir şekilde düşmesi halinde politika değiştirmeleri gerektiğini düşündüklerini sanmıyorum. 2018'de, piyasa potansiyel olarak sıkılaştırma olasılığına çok kötü tepki verdiğinde, aslında piyasayı dikkate almışlardı. Ancak o dönemde enflasyon bir sorun değildi. Bence şimdi enflasyonun aniden bir sorun haline gelmesiyle tam tersi bir durumdasınız ve piyasalarda da net bir şekilde çok yönlü hasar oluşacak.”

Szilagyi ayrıca yatırımcıların finansal sistemde olası bir stres halinde de FED’in faiz hamlelerini geri çekeceğine dair inancının kalmadığını belirtiyor. Geçtiğimiz hafta İsviçre bankası Credit Suisse’in finansal sağlığına ilişkin endişeler ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) 65 milyar sterlinlik tahvil alım müdahalesi küresel finansın gündemindeydi.

“Biraz politika değişikliği olabileceğine dair bu umut ışığı fiyatlandırıldı. Ki bu değişiklik para politikasında gerçek bir rahatlamanın yakınında bile değil. Haziran ayı diplerini yeniden test ediyoruz. Ayrıca zaten piyasanın dibine ulaşma umudumuz varsa muhtemelen önünde sonunda yapmamız gereken bir şey.”

Perşembe günü açıklanacak ABD enflasyon raporu hafta boyunca piyasaların gündeminde yer alacak. Ağustos ayında %8,3 olan yıllık enflasyona ilişkin yeni veriler FED’in faiz artışlarına ilişkin yeni ipuçları sağlayabilir. FED’in 1-2 Kasım'daki para politikası toplantısında altıncı kez faiz artırarak FED fon oranını mevcut aralığından %3-%3,25'e çıkarması bekleniyor. FED, son üç toplantısında gösterge faiz oranını 75 baz puan artırmıştı.