Wall Street’in yükünü Amerikan halkı taşıyor
ABD borsaları geçtiğimiz sene olağanüstü mali teşvikler ve parasal politikaların etkisiyle rekor seviyelere taşınmıştı. Yatırımcılar son dönemde ise yükselen enflasyonun tüketici üzerindeki yıkıcı etkisini değerlendiriyor
Wall Street’in en yakından izlediği göstergelerden birisi de tüketici fiyatları. Amerikan hane halkları 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyonla birlikte artan benzin ve market fiyatlarıyla, kredi kartlı borçlarıyla mücadele ediyor. ABD Merkez Bankası’nın (FED) geçtiğimiz hafta 2018’den bu yana ilk kez aldığı kur artışı kararı da bu yüksek enflasyonla mücadele etmeyi hedefliyor.
MarketWatch’un haberine göre, servet yönetimi firması Northern Trust’ın Baş Yatırım Sorumlusu Katie Nixon’a göre tüketiciler geçen yıl ABD ekonomisinde uygulanan olağanüstü parasal ve mali teşviklerin kefaretini ödedi. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, 2021 yılında ABD hükümeti mali teşvikleri ve hane halkı harcamaları kurumsal bilançoları beslemiş ve S&P 500 Endeksi’nin %26 oranında rekor getiri sağlamasına ortam hazırlamıştı.
Nixon konuyla ilgili açıklamasında enflasyona işaret ederek, “Geçen yıl insanlar bunun uzun sürmeyeceğini düşünerek daha yüksek fiyatlarda ödeme yaptılar. Şimdiyse fiyatlar bir süre daha yüksek olacağı için batıyorlar" ifadelerine yer verdi.
Borsa uzmanına göre bu durumun sebebi kısmen de olsa tüketicilerin Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden veya diğer emtia fiyatlarındaki artışlardan kaynaklanan gıda fiyat artışının etkilerini henüz tam olarak görmemeleri.
Nixon, “Son birkaç yıldır tüketiciler istedikleri ve ihtiyaç duydukları şeyleri karşılayabiliyorlardı. 2022'de ilerledikçe istekler ve ihtiyaçlar dengesi daha da zor hale gelecek” ifadelerine yer verdi.Yüksek maliyetli alışveriş yapanlar pişman mı olacak?2021'de Amerikan hane halklarının banka hesaplarında önemli miktarda mali teşvik ödemesi bulunuyordu. Ayrıca FED, uyguladığı kolay para politikası süresince tüketicilere harcama yapabilmesi için güvence veriyordu.
Söz konusu tarihten bu yana tedarik zinciri düzene giriyor ve FED’in politikaları değişiyor gibi gözükse de ABD çapında birçok kişi yüksek maliyetli harcamaları halihazırda gerçekleştirdi. Bol miktarda ev, araba ve hatta kredi alındı.New York FED verilerine göre, hane halkları 2021'de yaklaşık 1 trilyon dolar borç aldı. Bu rakam 2007'den bu yana en keskin yıllık yükselişi işaret ediyor. ABD’de toplam hane halkı borçları ise 15,6 trilyon dolara yükselerek rekor kırdı.
İyi tarafından bakıldığında ise bu krediler düşük faiz oranlarıyla ve güçlü bir istihdam piyasasının olduğu bir dönemde gerçekleşti. Uzmanlarsa FED’in faiz oranlarını yükseltmesiyle ve kredileri daha sıkı hale getirmesiyle birlikte söz konusu alıcıların pişman olmasından ve tüketici maliyesinde çatlaklar oluşmasından endişe ediyor.
Servet yönetimi şirketi Income Research + Management’ın Kıdemli Portföy Yöneticisi Jake Remley, “Tüketici bilançoları iyi durumda. Önemli bir stres veya beklenmedik bir şok görmeden önce muhtemelen gitmemiz gereken uzun bir yol olacaktır” dedi.
Bununla birlikte, yükselen faiz oranlarıyla birlikte ikinci el araç piyasasına zarar görmesi düşük bir ihtimal değil. ABD’de ikinci el otomobil fiyatları şubat ayında görece düşük gelse de yine de yıllık bazda %41,2 oranında artmış gözüküyor.
Ramley konuyla ilgili açıklamasında, “İkinci el otomobillerde balon piyasası mı gördük? Faizler arttıkça muhtemelen bu bir numaraları soru haline gelecek” ifadelerine yer verdi.
Borsa uzmanı ayrıca yaklaşık toplamda 1,6 trilyon dolarlık federal öğrenci kredisine sahip 40 milyondan fazla Amerikalıya işaret etti. Söz konusu kredilerin geri ödenmesinin iki yıldan uzun bir süre sonra Mayıs ayında devam etmesi bekleniyor.
ABD’de mortgage oranları da geçtiğimiz hafta 2019’dan bu yana ilk kez %4’e tırmandı. Yükselen mortgage faizlerinin de tüketici harcamalarını olumsuz etkilemesi bekleniyor.Faizler yükseliyor, fiyatlar düşüyorFED Çarşamba günü faiz oranlarını 2018’den bu yana ilk kez yükseltti ve yıl sonuna kadar politika faizlerini %2’ye kadar çekebileceğinin sinyalini verdi. 2023’te ise oranlar %3’e kadar ulaşabilir.
Sıfıra yakın ilk kur artışının hane halkı borçlanmaları veya tüketici tasarruf oranları üzerinde çok büyük bir etkisi olmayacak olsa da özellikle daha yüksek maliyetler devam ederse ve ekonomik büyüme ve enflasyonu yavaşlatırsa kur artışlarının bir seri halinde gelmesi tüketiciyi etkileyebilir.
ABD borsaları geçtiğimiz hafta FED’in çeyrek puanlık faiz artışına olumlu tepki verdi ve Kasım 2020’den bu yana en yüksek performansını gösterdi. BNY Mellon Servet Danışmanlığı Baş Yatırım Sorumlusu Leo Grohowski, “Uzun vadeli enflasyon, potansiyel olarak bu 40 yıllık rekor seviyelerde kalmaya devam ediyor. Bu ne kadar uzun sürerse tüketiciler için o kadar zararlıdır. Bununla birlikte söz konusu durum FED tarafından tasarlanan daha yüksek oranlardan daha zararlı olacaktır” ifadelerine yer verdi.
Grohowski, ikinci el arabalara ve evlere yatırım yapan bazı tüketicilerin daha yüksek fiyatların ve borçlanma oranlarının kıskacı altında hissetseler bile hissedebilseler bile, BNY Mellon'un resesyon riskini önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde sadece olarak gördüğüne dikkat çekti.
Baş yatırım sorumlusu, “FED yaptığı kabul edilebilir, beklenen ve açıkçası geç bir hamle. Tüketici, markette ve benzin istasyonunda daha düşük mal maliyeti istiyorlarsa, daha yüksek borçlanma oranlarına ve kredi hizmeti ücretlerine dayanmaya istekli olmak zorunda kalacak” dedi.